Gazeteci-Yazar Aydın Çubukçu, geçen yıl küresel bağlamdaki karşı-çıkım eylemlerinin 2019’da süreceğini belirterek, “Dileğimiz Sarı Yelekliler benzeri hareketlerin 2019’da daha programlı ve örgütlü biçimde hareket etmesi” dedi.
2018’e ticaret savaşları, uluslararası ekonomik kriz, diktatörleşen rejimler ve halk ayaklanmaları damgasını vurdu. 2018’de dünyada öne çıkan gelişmeleri Gazeteci-Yazar Aydın Çubukçu ile konuştuk. Çubukçu ile sohbetimizi özet olarak aktarıyoruz:
– Popüler olarak ticaret savaşlar diyebiliriz. Ama işin aslı emperyalistler arasındaki çelişmelerin görünen yüzlerinden biri. Kurallı ticaretin rekabeti azaltıp savaşları önleyeceğine inanılıyordu. Kurallı ticaret artık ABD’nin aleyhine oldu. Trump’a göre kurallı ticaret ekonominin genişlemesini önleyen bir rol oynuyor. Ticaret savaşında Çin hala üstün görünüyor. Çin ithal ettiği kimi kalemlere vergi uygulamaya başladı. Çin’in etkisi tüketim araçlarının üretiminde kullanılan malları üretmesindedir.
– 2018’e baktığımızda dünyanın her yerinde çetin mücadeleler görüyoruz. Brexit, Ukrayna-Rusya krizi bu gerilimlerin birer yansımasıdır.
– Otoriterleşen rejimler, emperyalistler arasındaki çelişkilerin, krizin ortaya çıkardığı bir eğilimdir.
– Müslüman göçmenler Avrupa’daki ırkçı politikalara dayanak oluşturuyor. Halkın içinde uyuyan gerici duygular çok fazla zarar vermez. Ama bunun aktif politika haline gelmesi siyasi partilerin işidir. Politikayla öfkeyi örgütler ve saldırganlık başlar. Göçmen karşıtı politikalar sadece göçmenlere dönük bir şey değil. Asıl mesele muhalefet etrafında örgütlenen işçi ve emekçilerin hedef alınıp sosyal baskı kurulmasıdır.
– Emekçi kitleler genelde öfkesini nasıl ifade edeceğini bilemez. Kendisine gösterilen hedefleri gerçek hedefler sanılabilir. Bugün yaşadığımız gericileşme eğiliminin kışkırtılmasıdır. Göçmenler işçilere yaşadığı sorunların sebebi gibi gösteriliyor. Emekçilerin tepkisini örgütlemek ırkçıların başarısı gibi görülüyor.
– Sarı Yelekliler, az çok nereye vurması gerektiğini gören, bilenlerdir. Önce ‘sağcı’ bir hareket denildi; ancak gördük ki çok ciddi bir sosyal muhalefet hareketi.
– Ortadoğu dünyadaki bütün çelişkileri özetleyen bir düğüm noktası.
– 2018’de halk bugünkü gibi yönetilmek istemediğini her yerde ifade ediyor. Ama nasıl yönetilmek istediğini de bilir bir pozisyonda değil. Programsız bir muhalefet söz konusu. 2019’da da bu karşı çıkım hareketleri kaçınılmaz olacak. Dileğimiz Sarı Yelekliler benzeri hareketlerin 2019’da daha programlı ve örgütlü biçimde hareket etmesi.
