Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde küresel güçlerin müdahalesi

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylık başvurusu yapmak için bugün son gün. Cumhurbaşkanı adayları Perşembe gününden itibaren netleşmeye başladı. Başbakan Eroğlu, Cumhurbaşkanı Talat, Yasemin hareketi adına Zeki Beşiktepeli ve Ankara yollarını aşındırdıktan sonra nihayet kararını veren UBP eski Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanı adayı olacaklar. Son dakikada Turgay Avcı ya da başka bir adayın çıkıp çıkmayacağını bilmiyoruz. Bütün adaylara başarılar diliyorum.

İşin görüne yanı şu: Cumhurbaşkanlığı seçiminin Sayın Eroğlu ve Sayın Talat arasında geçeceği bellidir. Diğer adayların dolgu malzemesi olduğu ya da kişisel hırslar ve kararlarla ya da reklâm amacıyla adaylıklarını açıkladıkları söylenebilir.

Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde en akıllı tavır, DP lideri Serdar Denktaş tarafından izlenmiş görülüyor. Bir ara Cumhurbaşkanı Talat’a destek verecek görüntüsü çizse de bunun taktik bir hamle olduğu anlaşıldı ve Sayın Denktaş, babası gibi tutarlı bir çizgide yürümeye karar verdi. Kendisini candan kutluyorum.

TDP liderim Mehmet Çakıcı’nın Talat’a destek vereceğini çok önce yazmıştım. Buna inanmayanlar, bugün geldiğimiz noktada şaşkınlık içindedirler. Güncel siyaseti okumanın bir yetenek olduğunu hatırlatmam gerekiyor.

Tahsin Ertuğruloğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olabileceğini de ilk yazanlardan olduğumuzu biliyorsunuz. Bu konuda da komplo teorileri yarattığımız konusunda eleştirildik. Bugün geldiğimiz noktada, Talat-Turgay ve Tahsin üçlüsünü Üç Silahşörler’e benzetmekte ne kadar haklı olduğumuz anlaşılmıştır.

ÖRP lideri Turgay Avcı ise Cumhurbaşkanı adayı Talat ile pazarlık sürecindedir. Avcı’nın Talat’tan ne talep ettiğini burada açıkalmak doğru olmaz. Bu talebe ilk aşamada olumlu yanıt vermeyen Talat ekibi, Avcı’yı Ankara’ya yönlendirmişti. Avcı’nın Ankara’dan beklentisini karşılayıp karşılamadığını bilmiyoruz, ancak gördüğüm kadarıyla Turgay Avcı’nın önünde iki seçenek duruyordu. Birincisi, Talat ile anlaşıp Talat lehine yarıştan çekilmek ya da ÖRP adayı olarak seçime katılmak. Tahsin Ertuğruloğlu’na destek vermek seçeneği de Talat lehine yarışa katılmak olarak değerlendirilmelidir. Avcı’nın başvuru için gerekli evrakları hazırladığını biliyoruz, bu yazıyı okuduğunuzda ya Talat saflarında yarıştan çekilmiş ya da Talat’ı ikinci tura taşımak için Ertuğruloğlu safında yer almak seçeneği ile kendi adaylığını ilan etme noktasına gelecek. Zaman, bizleri doğrulayarak ilerliyor.

Bir gerçeği de görmekte yarar var : Tahsin Ertuğruloğlu’nun adaylığı, UBP içinde bir kenetlenmeye yol açtı. UBP’nin son dönem politikalarından rahatsız olan bazı kesimler, Ertuğruloğlu’nun bu manevrası karşısında UBP adayı Başbakan Eroğlu’na yöneldi. Cumhurbaşkanı Talat ekibinin beklentisinin tersine, Ertuğruloğlu’nun adaylığı, Başbakan Eroğlu’na zarar vermeyecek, belki de yarar sağlayacaktır. Seçim sonucunda hep birlikte bu tespitimin doğrulandığını göreceksiniz.

Ankara’da Hükümet ve Cumhurbaşkanı’nın Kıbrıs Türk siyasetine bu derece doğrudan müdahale edeceğini beklemiyordum. Ne var ki, küresel güçler, Cumhurbaşkanı Talat’ı seçtirmek için kolları sıvamıştır. Ancak, küresel güçler, KKTC’de seçimlerde başarılı olabilecek kadar etkili değillerdir, bu etkiyi çoktan yitirmişlerdir. Bu gerçeği de seçim sonucunda göreceğiz.

Bu süreçte hem doğru bir karar vererek UBP adayı Başbakan Eroğlu’nu destekleme kararı alan, hem de koalisyon ortaklığı yapma noktasına çok yakınlaşmış olan DP lideri Serdar Denktaş, siyaseten en kazançlı çıkan taraf olmuştur. Bu satrançta doğru oynayan Sayın Serdar Denktaş ve DP’lileri kutluyorum.

Sonuç olarak görülüyor ki, Cumhurbaşkanlığı seçimi, küresel güçlerin adayı ile Kıbrıs Türklerinin bağımsız iradesi arasında geçecektir. İşte bu nedenle, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda Başbakan Eroğlu’nu görmek istiyorum.

671360cookie-checkCumhurbaşkanlığı seçimlerinde küresel güçlerin müdahalesi

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.