TDP lideri Mehmet Çakıcı, her türlü muhalefet eylemini kullanıp gündeme gelmeye, sendikaların her eyleminde ön sırada yürümeye devam ediyor. Bir muhalefet partisi lideri olduğu için bunlarda yadırganacak hiçbir nokta yoktur. Demokrasilerde gerek muhalefet partisi liderleri, gerekse de sıradan vatandaşlar Anayasal ve yasal haklarını kullanarak eylem ve söylemleri ile her türlü muhalefet yöntemini kullanabilirler. Dikkat ederseniz, “demokrasilerde” kavramını kullandım. Demokrasi ile Mehmet Çakıcı’nın söylemleri arasında bir sorun olduğu için böylesine bir giriş yapma ihtiyacı duydum.
TDP lideri Mehmet Çakıcı, DAÜ’de üniversite öncesi eğitim kurumlarının kiralanması konusunda yaşanan gerginlik konusunda sendikalar ile el ele muhalefet yaparken, DAÜ’nün sorunlarının nasıl çözümlenebileceğine ilişkin tek bir somut öneri ve proje getirmeden konuşmaya devam ediyor. Sayın Çakıcı’nın en büyük yanlışı ise bu değil. Bir başka yanlış yaptı ki, Mehmet Çakıcı’yı demokrasi dersinde sınıfta bıraktık.
Mehmet Çakıcı diyor ki :
“Ben Hükümet olsam, DAÜ Yöneticilerini tutuklatırdım”
Olmaz, Sayın Çakıcı ! Olmaz! Yapamazsınız !
Demokrasilerde “Yargı Bağımsızlığı” diye bir kavram vardır. Bu kavram, güçler ayrılığı ilkesiyle doğrudan ilgilidir. Hükümet, istediği kişilerin tutuklanmasını sağlayamaz.
Demokratik ülkelerde bir insanın suçu varsa, Hükümet istemese bile suç işleyenler hakkında gerekli işlem yapılır. Vatandaşların suç işlemeleri karşısında onlara verilecek ceza, bir yargılama süreciyle gerçekleşir. Bu yargılama sürecinde mahkemeler tutuklama gerçekleştirebilirler. Ancak bu, hükümetin isteğiyle olmaz. Hükümet, bir kişiyi tutuklama ya da tutuklatma makamı değildir. Eğer demokraside yaşıyorsanız, yargı bağımsızlığına inanacaksınız. Hükümet olmaya aday olan bir siyasi parti liderinin Hükümetin istediği insanları tutuklatabileceğine inanması, vahim, vahim olduğu kadar da endişe verici bir durumdur.
Demek oluyor ki, Mehmet Çakıcı iktidara geldiğinde yanlış iş yaptığına inandığı insanları tutuklatacaktır. Hükümet olarak tutuklanmalarını sağlayacaktır. Böylece, mahkemelerin görevini üstlenmiş olacaktır. TDP gibi sosyal demokrat bir partinin başkanının yargı bağımsızlığı gibi önemli bir konuyu bilmemesi ne kadar vahim bir durum!
Sayın Mehmet Çakıcı, bir partinin genel başkanı olabilir. Sendikacıların önünde yürüyebilir. Hükümeti eleştirebilir. Bakanlar Kurulu toplantılarını bile basabilir. Ancak, demokratik ülkelerde Hükümetlerin insanları tutuklatamayacağını da bilmesi gerekir. Bu yazdıklarımız, Sayın Çakıcı’ya bir demokrasi dersi olsun.
Çakma politikacı olmamak için arada sırada demokrasi dersine ihtiyaç vardır.
