Dağlar yağmalanıp bitti, sıra denizlere geldi!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Ayvalık’ın altın rengindeki ünlü kumsalları ve mavi denizi artık maden sahası olacak…
 
Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı Altınova beldesinde denizden demir madeni çıkarmak isteyen özel bir firmanın başvurusunu değerlendiren Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, projeyle ilgili ÇED süreci başlattı. Projeye göre deniz kumu kıyıdan başlayarak 22 metre derinliğe kadar sondaj yardımıyla çıkartılarak içindeki demir cevheri ayrıştırılacak. Toplam 1608 hektarlık alanda demir madeni çıkarmak için ruhsat alan firma, denizden günde 300 ton kum çıkarmayı planlıyor. Projeye tepki gösteren Ayvalık Tabiat Platformu ise “Gerek yaşadığımız bölgede, gerek ülkemizde vahşi madenciliğin yarattığı yıkımlar ortadayken, hem de yanı başımızda, hem de Altınova’da, hem de denizde böyle bir madencilik faaliyetine göz yummamız, razı olmamız düşünülemez. Ayvalık Tabiat Platformu olarak gerek bu şirketin gerçekleştirmek istediği projenin, gerekse yeni saldırılarla karşımıza çıkan tüm şirketlerin, taleplerin ve projelerin takipçisi olacağız. Yeşilimizi, denizimizi, yaşam alanlarımızı teslim etmeyeceğiz” açıklamasında bulundu.
 
Kaz Dağları, Toroslar ve Türkiye’nin dört bir yanındaki dağlarda sürdürülen vahşi madencilik projeleri şimdi de denize indi. Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı Altınova beldesinde denizden demir madeni çıkarmak için başvuran ‘Densan Madencilik’ adlı firmanın projesini değerlendiren Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, girişimle ilgili ÇED süreci başlatıldığını duyurdu.
 
DENİZDE 16 BİN DÖNÜM ALANDA DEMİR MADENİ ÇIKARILACAK
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bünyesindeki Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM), Orhan Kandemir adlı işadamına ait olduğu belirtilen Densan Madencilik firmasına, deniz içinde toplam 1608 hektar (16 bin 800 dönüm) alanda demir madeni arama ve çıkarma ruhsatı verdi. Ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvuru yapan firmanın hazırladığı projeyle ilgili ÇED süreci başlatıldı. Balıkesir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, 1 Kasım tarihinde yaptığı duyuruda, firmanın sunduğu dosyanın uygun bulunduğunu ve projeyle ilgili ÇED sürecinin başlatıldığını bildirdi.
DENİZ TABANINDAN GÜNDE 300 TON KUM ÇIKARILACAK
İlk etapta 23.66 hektarlık alanda demir filizi çıkartılması planlanan projeye göre kıyıdan başlayarak 22 metre derinliğe kadar olan deniz tabanında 10 metre derinliğe kadar inen sondaj uygulamasıyla kum çıkartılarak içindeki demir filizi ayrıştırılacak. Proje için iki ayrı tarama gemisi kullanılması ve günde 300 ton kum çıkartılması planlanıyor.
AKARSULARIN DENİZE TAŞIDIĞI DEMİR CEVHERİNİN PEŞİNDELER
Proje sahası ve çevresinin iklim koşulları nedeni ile bol yağış aldığı ve akarsu bakımından oldukça zengin olduğuna değinilen ÇED başvuru dosyasında, “Akarsu ve yağışların etkisiyle volkanik kayaçlardan ayrışan mineraller, akarsular tarafından taşınarak sığ denizel alanda birikmektedir. Proje sahasının bulunduğu alanda magmatik kayaçlardan çözünüp akarsularla taşınmış olan demir cevherinin varlığı söz konusudur” ifadelerine yer verildi.
PROJE SAHASI YAKININDA SİT ALANLARI, AKARSU VE LAGÜN BULUNUYOR
Projenin uygulanacağı kıyı alanının yaklaşık 1 kilometre yakınında başlayarak çeşitli arkeolojik ve doğal sit alanları bulunuyor. Madra Çayı’nın denizle buluştuğu bölgede yer alan proje sahası içerisinde bir de lagün bulunuyor.
AYVALIK TABİAT PLATFORMU’NDAN GİRİŞİME SERT TEPKİ GELDİ
Altınova’nın tüm sahilini kuşatan alanda denizden demir madeni çıkartılması projesine tepki gösteren Ayvalık Tabiat Platformu, maden şirketlerinin son hedefinin altın renkli kumsallarıyla ünlü Altınova beldesi olduğuna dikkat çekerek, “Yaşadığımız coğrafya gitgide daha fazla talan ve vurgun coğrafyası haline gelmeye başladı. Adım attığımız her yerde, dağımızda, vadimizde, köyümüzde, akarsuyumuzda, sermayenin bitmek tükenmek bilmez talepleriyle ve projeleriyle karşılaşıyoruz. Mavinin, yeşilin, rüzgârın, balığın yurdunda maden sahaları, enerji projeleri, kepçeler, sondaj makineleri çıkıyor her adımda karşımıza. Bizler ‘denizime dokunma, ‘doğama dokunma’ diye haykırdıkça daha çok proje üretip, daha büyük bir iştahla saldırıyorlar üzerimize” açıklamasında bulundu.
‘DENİZİMİZİ TESLİM ETMEYECEĞİZ’
Ülke genelinde ve bölgede vahşi madenciliğin yarattığı yıkımlar ortada olduğu kaydedilen platform açıklamasında, “hem de yanı başımızda, hem de Altınova’da, hem de denizde böyle bir madencilik faaliyetine göz yummamız, razı olmamız düşünülemez. Ayvalık Tabiat Platformu olarak gerek bu şirketin gerçekleştirmek istediği projenin, gerekse yeni saldırılarla karşımıza çıkan tüm şirketlerin, taleplerin ve projelerin takipçisi olacağız. Yeşilimizi, denizimizi, yaşam alanlarımızı teslim etmeyeceğiz” ifadelerine yer verildi.
2135750cookie-checkDağlar yağmalanıp bitti, sıra denizlere geldi!
Önceki haberYağmadan kurtulan zeytinliklerde üretim rekoru!
Sonraki haberÜç yapay Uzungöl’den sonra 11 yeni Ayder Yaylası daha geliyor!
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.