Dağlarında geyiklerin yaşadığı köye taş ocağı izni!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Ankara’nın Beypazarı ilçesine bağlı Doğanyurt Köyü’nde açılmak istenen Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisine verilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı köyde tepkiyle karşılandı. Köy meydanından maden sahasına yürüyen köy halkı, yaptıkları açıklamada projenin gerçekleşmesi durumunda köyün yaşanmaz hale geleceğini dile getirdi. Karadeniz ormanlarından İç Anadolu’ya geçiş koridorunda yer alan köye açılmak istenen taş ocağına köylüler yanında doğa koruma kuruluşlarından da tepki yağdı. Köydeki toplantıya TEMA Vakfı Ankara Temsilcisi Nevzat Özer, Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği önceki başkanı Ahmet Demirtaş da katılarak köylülere destek verdiler.

Sırtını Batı Karadeniz ormanlarına ve Köroğlu Dağlarına yaslayan Doğanyurt köyü çevresi, yükseklik farklarının da etkisiyle önemli bir biyoçeşitlilik barındırıyor. Geyik, kurt, çakal ve akbaba türleri bölgeyi yaşam alanı olarak seçen canlılardan sadece bir kaçı. Ancak yüzlerce yıldır doğal yaşamla iç içe varlığını sürdüren köylülerin yaşamı son iki yıldır kâbusa dönüştü. Bu kâbusun nedeni, Doğanyurt köyünde açılmak istenen kalker ocağı tesisi.

KALKER OCAĞI İÇİN ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR KARARI VERİLDİ

Özel bir firma tarafından açılmak istenen kalker ocağı için 94 hektarlık alanda ruhsat verildi. İlk etapta yaklaşık 15 hektarlık kısmında işletme faaliyetine başlamak istenen firmanın hazırladığı proje için ÇED Gerekli Değildir Kararı verilmesi ise köylülerin ve doğa koruma örgütlerinin tepkisini çekti.

DOĞANYURT KÖYLÜLERİNDEN TEPKİ GELDİ

Doğal yaşamın yanı sıra köy yerleşimlerini de tehdit edecek olan kalker ocağının açılmasına karşı çıkan Doğanyurt köylüleri proje sahasına kadar yürüyüş yaparak tepkilerini dile getirdiler. Taşıdıkları dövizlerle kalker ocağı açılmak istenen alana yürüyen köylüler, girişimin durdurulmasını istiyor. TEMA Vakfı Ankara Temsilcisi Nevzat Özer ile Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği önceki başkanı Ahmet Demirtaş da köylülere destek verdi.

ORMAN NİTELİĞİNDEKİ ARAZİNİN VASFI MERA OLARAK DEĞİŞTİRİLDİ

Geçmişte orman statüsünde olan köyün bulunduğu bölgenin vasfı, burada bir kalker ocağı açılması gündeme gelince 9 Nisan 2019’da ‘mera’ olarak değiştirildi. Ancak arazinin vasıf değişikliğinin ilgili mevzuata aykırı olarak gerçekleştirildiği belirtilirken şimdi de ‘mera’ niteliğinin kaldırılması için girişim başlatıldığı öne sürüldü.

BÖLGE İKİ FARKLI BİTKİ COĞRAFYASININ KESİŞME ALANINDA

Farklı iklim, bitki coğrafyalarının kesiştiği bölgede yer alan kalker ocağı proje alanında 2’si bölgeye özgü 19 endemik bitki türünün bulunduğu belirtiliyor. Kalker ocağı için verilen ruhsat alanlarında ağaç fosillerine de rastlanırken bölgede önemli su kaynakları, meralar ve tarım alanları bulunuyor.

KÖYLÜLER ÇED GEREKLİ DĞEİLDİR KARARINA KARŞI DAVA AÇTI

Dinamitli patlatmalar yapılarak yılda 800 bin ton kalker üretilmesi planlanan işletme faaliyete geçerse Doğanyurt ve çevresindeki köylerde tarım ve hayvancılık eskisi gibi olmayacak, hava kirlenecek, sular eskisi gibi akmayacak, toprak çölleşecek, geleneksel yaşam, kültür yok olacak. Bunun önüne geçmek isteyen köy halkı, proje için verilen ÇED Gerekli Değildir Kararı’nın iptali için dava açtı.

İNŞAAT SEKTÖRÜ İÇİN MALZEME ÜRETİLMESİ PLANLANIYOR

İnşaat sektörüne yönelik ham madde temin etmek amacıyla açılması planlanan kalker ocağının çevre üzerinde yapacağı olumsuz etkilerin görmezden gelinerek ÇED Gerekli Değildir Kararı verilmesine yönelik tepkiler yükselirken, gözleri şimdi açılan davanın ardından bilirkişilerin hazırlayacağı rapor ve yargının vereceği kararda.

 

2456030cookie-checkDağlarında geyiklerin yaşadığı köye taş ocağı izni!
Önceki haberTürkiye’nin Dağlık Karabağ’a paralı asker gönderdiği iddiası
Sonraki haberHelikopterden atıldığı iddia edilen Servet Turgut yaşamını yitirdi
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.