Londra’da 1989 yılından bu yana faaliyet yürüten DAY-MER’in, 26. Kültür Sanat Festivali devam ediyor. “Avrupa’da sol hareketler ve seçimler” konulu panele Yeşiller Partisi Lideri Natalie Bennett, Sendikalar ve Sosyalistler Koalisyonu (TUSC) Başkanı Dave Nellist, İşçi Partisi Edmonton milletvekili Kate Osamor, Halklar Meclisi Ulusal Sekreteri Sam Fairbairn, 7 Mayıs genel seçimlerinde TUSC Tottenham milletvekili adayı Jenny Sutton ve DAY-MER Sekreteri Oktay Şahbaz konuşmacı olarak katıldı.
Umut büyüyor
Panelin ilk konuşmacısı olan DAY-MER Sekreteri Oktay Şahbaz, 7 Mayıs’ta Birleşik Krallık’ta yapılan seçimden sonra Muhafazakar Partisi’nin tek başına iktidar olmasının ilk etapta olumsuz bir sonuç olarak değerlendirilmesine rağmen, umudun da büyüdüğünü belirtti. Şahbaz, İspanya’da Podemos, Yunanistan’da Syriza, Türkiye’de HDP’nin zaferinin büyük umutlar taşıdığına vurgu yaparak, İngiltere’de de bunun koşullarının olgunlaştığını söyledi.
Daha sonra söz alan İşçi Partisi Edmonton milletvekili Kate Osamor, kemer sıkma politikalarını savunan Avrupa’daki sosyal demokrat partilerin kan kaybettiğini, daha solcu ve kemer sıkma politikalarına karşı çıkan partilerin de başarılar elde ettiğini belirtti. İrlanda’da Sinn Fein, İskoçya’da SNP, Yunanistan’da Syriza, İspanya’da Podemos ve Türkiye’de de HDP’nin başarısının örnek teşkil ettiğini belirten Osamor, İngiltere’de de böyle hareketlere ihtiyaç olduğunu ve kemer sıkma politikalarını savunan İşçi Partisi’nin buna öncülük yapabileceğini söylemesi dikkat çekti.
Halklar Meclisi Ulusal Sekreteri Sam Fairbairn de konuşmasına, geçtiğimiz hafta sonu Londra’da 250 binden fazla kişinin kemer sıkma politikalarına karşı sokağa çıktığını söyleyerek başladı. Kimin girişimi ile olursa olsun kitle hareketlerini birleştirecek geniş tabanlı koalisyonların oluşturulmasını savunan Fairbairn, Muhafazakar Partisi’nin 8 Temmuz’da açıklayacağı ara bütçe ile daha fazla kesinti yapacağını ve buna karşı parlamento önünde yapılacak kitlesel protestoya katılım çağrısı yaptı.
“100 ayrı koldan gelip”
Yeşiller Partisi Lideri Natalie Bennett de konuşmasına, 7 Mayıs genel seçimlerini değerlendirerek başladı. Bennett, seçim öncesi 15 bin olan üyelerinin 67 bine çıktığını, 1.1 milyon oy alarak bir önceki seçim sonuçlarına göre 6 katı oylarını arttırdıklarını ve buna rağmen sadece bir milletvekili çıkardıklarını belirterek İngiltere’deki dar seçim bölgesi sisteminin anti demokratik olduğunu söyledi. Toplam seçmenin sadece %24’ünün oyunu alan bir hükümetin halkın çıkarlarını savunmasının beklenmeyeceğini ve evine her akşam ekmek götüremeyen insanların arttığını belirterek, daha geniş oluşumların olmasının önemine değindi. Bir soru üzerine Bennett, 100 ayrı koldan gelip, kendisini fesetmeden herkesin aynı talepler için ortak hareket edebileceği bir platformun oluşması gerektiğini söyledi.
“Corbyn sağcıların mahkumu olur”
Sendikalar ve Sosyalistler Koalisyonu (TUSC) Başkanı Dave Nellist de konuşmasında, İşçi Partisi’nin bir özelleştirme ve savaş partisi olduğunu, liderlik yarışına giren Sol Kanat milletvekili Jeremy Corbyn’in liderliği kazanması durumunda bile, İşçi Partisi’nin sağcıları tarafından mahkum alınacağını belitti. Nellist, En zengin 100 kişinin servetinin, nüfusun üçte birinin gelirine denk düştüğünü ve bunun eşit dağılması sonucunda, eğitim ve sağlığın tamamen ücretsiz yapılabileceğini ve evsizlere de konut sağlanabileceğini söyledi.
Daha sonra söz alan, 7 Mayıs genel seçimlerinde, DAY-MER’in de bir derneğinin olduğu Tottenham bölgesinde TUSC milletvekili adayı olan Jenny Sutton da konuşmasında, ABD ve İngiltere’nin politikaları sonucunda ortaya çıkan İŞİD’in Orta Doğu’da terör estirdiğini ve buna karşı Kürtlerin de onurlu bir mücadele verdiğini belirtti. Bütün sorunların kaynağının kapitalizm olduğuna dikkat çeken Sutton, her şeye rağmen İngiltere’de umutlarının arttığını belirtti.
“Geniş demokratik bir cephe oluşturmak için önümüzde büyük bir görev var’
Panelin son konuşmacısı olan HDP İstanbul milletvekili Levent Tüzel konuşmasına, geçtiğimiz yıl kalp krizi sonucu hayatını kaybeden mücadeleci sendikacı Demiryolu İşçileri Sendikası (RMT) Genel Sekreteri Bob Crow ve son İŞİD saldırısında Kobane’de hayatını kaybedenleri anarak başladı. Tüzel, İspanya, Yunanistan ve Türkiye’deki seçim sonuçları ve gelişmelerin, umut verici olduğunu belirterek daha büyük koalisyonların oluşturulmasının ihtiyaç olduğunu söyledi.
İlgiyle dinlenen panelde Tüzel, İngiltere’deki seçim sisteminin de anti demokratik olduğunu ve Türkiye’de de benzer bir sorunla karşı karşıya olmalarına rağmen barajın aşılmasının büyük heyecan yarattığını hatırlattı. Kitle hareketlerinin ve halkların taleplerinin birleştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Tüzel, “Geniş demokratik bir cephe oluşturmak için önümüzde büyük bir görev var” dedi.
Türkiye’deki Metal işçilerinin mücadelesine de değinen Tüzel, işçi hareketini geliştirmenin en doğru yol olacağını belirtti. İngiltere İşçi Partisi’nin asıl gücünü sendikalardan almasına rağmen sağcı politikalar izlediğini ve sendikaların da içinde yer aldığı büyük koalisyonlara ihtiyaç olduğunu söyledi.
10 Haziran’da başlayan DAY-MER Kültür Sanat Festivali’nde resepsiyon, çocuk şenliği, gençlik şenliği, fotograf sergisi, tiyatro, çocuk tiyatrosu, şiir dinletisi ve film günü etkinlikleri gerçekleştirildi. Festival, 3 Temmuz günü Mustafa Yalçıner ve Erdoğan Aydın’ın katılacağı “Siyasal Durum ve Seçimler” konulu panelle devam edecek. Son etkinlik ise, binlerce kişinin katılması beklenen Park Şenliği 5 Temmuz’da gerçekleştirilecek.
