Problem, öğretmenlerin kabiliyetindedir.
Çünkü Endonezya’da, Endonezce ve yerel etnik dillerden sonra, İngilizce, sadece ikinci veya üçüncü dildir. Birçok öğretmenin İngilizce’de uzman olmadıkları anlaşılabilir.
Bundan başka, İngilizce öğretmek için yeterli metotlar ve eğitimi almayan öğretmenler, daha çok problemler yaratacaklardır, çünkü öğrenciler İngilizce öğrenim sürecini sıkıcı bulacaktır.
Amerika Birleşik Devletlerinden sonra ekonomisi en büyük olan bir ülke olan Japonya için çok geç olmasına rağmen, bu yıldan başlatarak, ilkokul öğrencileri için İngilizce’yi mecburi bir konu yapma kararını verdi.
O, hala , anlaşmazlığa neden olan bir konudur, çünkü Japonlar, İngilizce’nin daha sonraki bir safhada öğretilmesinin iyi olacağına inanır.
Fakat, öğretmenler, İngilizce öğretebilmek için çok heveslidir.
Japonya’daki bazı ilkokullardan ne öğrendiğime dayalı olarak, Endonezya’da temel İngilizce öğretiminin kalitesini geliştirmek için, Endonezyalı öğretmenlerin faydalı bulabileceği tavsiyenin en az 5 noktası vardır.
Birincisi, öğretmenlerin İngilizce öğretiminin metotlarını ve tekniklerini öğrenmesi ve hakim olması gerekir.
Öğrencilere öğretilecek beceriler, esasen dinleme ve konuşmadır.
İngilizce bilinmeyen kelimelerin tanıtımı ve basit cümleler de önemlidir.
İkincisi, öğretmenlerin, öğretme materyallerini devamlı olarak öğrenmesi ve onlara hakim olması iyi olur.
Daha sonra, birinci ve ikinci hedefi başarılı bir şekilde başarmak için, okul, öğretmenlerin yeterli eğitimi almalarına yardım etmesi gerekir.
Yeterli eğitim olmadan, onlar için, İngilizce öğretiminin temel tekniğine hakim olmaları zordur.
Endonezya’da, Milli Eğitim Bakanı, ilkokul öğretmenleri için İngilizce öğretim eğitimini düzenli tutmada finansal yardım sağlamak için eğitime önem veren şirketler gibi özel kurumlarla işbirliği yapabilir.
Japonya’da, öğretmenler, ders çalışma oturumlarına hem bireysel olarak hem de gruplar içinde katılır.
Farklı ilkokullardan öğretmenler, İngilizce öğretim sürecini gözlemek için sık sık diğer okullara gider.
Aldıkları bir ders planı ile her faaliyeti eşlerken dersin başından sonuna kadar, doğrudan, öğretimi seyrederler.
Ondan sonra, bir tartışma forumunda, öğretmenden öğretme hakkında daha fazla bilgi elde ederler.
Ders çalışmaya katılan öğretmenlerin sayısı sık sık aşırı olur. Öyle ki, onların birçoğu, sınıfın pencerelerinden gözlem yapar.
Ders çalışma, Japon okullarında, şimdi, çok olumlu bir şekilde gelişiyor.
O, dersleri daha açık ve çekici yapmak için çok iyi bir sistemdir. Öğretmenleri daha çok açık fikirli yapar ve öğrencilere destek verir ve böylece, okulların kendilerini ve onların çocuklarını daha açık ve yaratıcı yapar.
Ders çalışma, özel İngilizce okullarını ziyaret ederek de yapılabilir.
Ders çalışmaktan süslenmiş (işlenmiş) deneyim, İngilizce öğretmenlerinin, daha çok ilginç biçimde, hazırlanmada, ve öğrencilere materyalleri teslim etmede, hayal gücünü ve yaratıcılığını zenginleştirecektir.
Öğretmenler, öğretmeye yardımcı materyalleri yapmada veya hazırlamada becerikli ve yaratıcı olması gerekir.
Japonya’nın bazı okullarında, öğretmenler, okul saatlerinden sonra öğretme materyallerini yapmakla meşguldur.
Onlar ilginç ve farklı yapılmalıdır; aynı zamanda birçok özgün ve meydan okuyan oyunlar ve İngilizce çocuk şarkıları kullanılır.
Birden dördüncü sınıfa kadar olan öğrenciler arasında yazma faaliyeti yoktur.
Test de yoktur.
Böylece, öğrenciler yüklenmiş hissetmez ve onların motivasyonu daima yüksektir.
Umarım, ilkokulda, yeterli ve doğru temel İngilizce ile, öğrenciler, onu daha kolay bulacak ve daha yüksek sınıflarda İngilizce öğrenmek için daha çok kendinden emin olacaklardır.
* İngilizce Öğretmeni Y.Müh. Naim Uygun tarafından (Tuswadi, Aichi, Japan) makale İngilizce’den çevrilmiştir.
http://www.pekiyi.150m.com
[email protected]