7 Mart Perşembe günü “Stable Yard, St James’s, London SW1A 1BB” adresindeki Lancaster House’ta düzenlenen toplantıya İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague’in başkanlık etti…
Davutoğlu, Toplantı çerçevesinde çeşitli ikili temaslarda da bulundu.
Davutoğlu, Yemen Dışişleri Bakanı Ebu Bekir el-Kurabi, Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Katar’ın Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Halin bin Atiyye, AB Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, BM Genel Sekreter Yardımcısı Jeffrey Feltman ve BM Genel Sekreteri’nin Yemen Özel Temsilcisi Jamal Benomar ile ikili görüşmeler yaptı.
Almanya Dışişleri Bakanı Westerwelle ile görüşmesinde Davutoğlu, Suriye’nin yanısıra Kıbrıs’taki çözüm sürecinin hareketlenmesi için çaba gösterilmesini istedi ve Yunanistan ile hafta başında İstanbul’da yapılan Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı hakkında da bilgi verdi.
Davutoğlu’nun Katar’ın Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakan Atiyye ile yaptığı görüşmede de, ay sonunda bu ülkenin ev sahipliğinde düzenlenecek Arap Ligi Zirvesi hazırlıkları üzerinde durulurken, Arap Ligi’nin Suriye muhalefetine daveti de gündeme geldi.
AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ile görüşmede ise Türkiye-AB ilişkilerinde son dönemde sağlanan ivme ve yaşanan hareketlilikten duyulan memnuniyet değerlendirildi.
BM Genel Sekreter Yardımcısı Feltman ile görüşmesinde Davutoğlu, Kıbrıs müzakerelerinde yakalanan fırsat penceresinin değerlendirilmesini istedi. Görüşmede, Kıbrıs müzakerelerinde BM’nin aktif ve yapıcı rol oynamasının önemi üzerinde duruldu.
Yemenli mevkidaşı Kurabi ve BM Genel Sekreteri’nin Yemen Özel Temsilcisi Benomar ile görüşmelerinde ise Davutoğlu’na muhatapları, Türkiye’nin Yemen’in istikrarına katkılarından ötürü takdirlerini iletti.
Davutoğlu, Londra’da yapılan Yemen’in Dostları Grubu Toplantısı’nda Yemen’in ekonomik kalkınmasına katkı amacıyla gelecek yıl bu ülkede yapılacak genel seçimler sonrasında Türkiye’de ”Yemen Uluslararası Yatırım Konferansı” düzenlenmesini önermişti.
Davutoğlu’nun ayrıca, Yemen’deki siyasi geçiş sürecine önemli katkı sağlaması öngörülen ”Geçiş Dönemi Boyunca Seçimlerin Desteklenmesi Projesi” ile ”Yemen Ulusal Diyalog ve Anayasa Reformu Fonu”na Türkiye’nin 100’er bin dolar aktaracağını açıkladığı bildirildi.
YEMEN DE NELER OLUYOR
Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in gösteriler sonrasında 33 yıllık koltuğu bırakmasından sonra yapılan “tek pusuladaki tek adaylı anti-demokratik” seçimle Abdurabbuh Mansur Hadi ülkenin yeni lideri oldu. Eski lider Salih’in yakın akrabaları halen ülke yönetiminde olmayı sürdürüyor.
Eski bir İngiliz sömürgesi olan Güney Yemen daha sonra laik bir sosyalist devlete dönüşmüş ve 1991’de de Kuzey’le birleşmişti. Hadi’nin başa geçmesi sonrasında da Güney Yemenliler hayatlarının değişmediği hatta kendilerine ayrımcılık yapıldığını öne sürerek eski Güney Yemen bayraklarıyla sokağa döküldü. Güney Yemenli Herak hareketi liderlerinin tutuklanması ve bazılarının öldürülmesi ise tansiyonu artırdı.
Yemenli gazeteci Bashraheel Bashraheel’e göre, Herak tarafından gerçekleştirilen ve sürekli büyüyen eylemlerin, başkent Sana’daki politikacıları kaygılandırıyor. İktidar ülkenin doğal zenginliklere sahip bölgesi Güney Yemen’i kontrolü altında tutmaya çalışırken ABD ve Suudi Arabistan, El Kaide’nin Güney Yemen’de kitle hareketine dönerek gücünü artırmasından kaygılanıyor… Silahlı direnişe geçmesinden korkulan çatı örgütü Herak’da islamcı hareketleri barındırması da Batı için bir diğer sorun teşkil ediyor…
Türkiye’nin de içinde bulunduğu Yemen’in Dostları Grubu, El Kaide’nin yer almadığı Yemen’in birliğini korumak için bu kez Londra’da toplanmış oldu.
LSE’DE SURİYE KRİZİNDE İRAN’I SUÇLADI
Londra düzenlenen Yemen’in Dostları Grubu toplantısında Türkiye’yi temsil eden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, London School of Economics’te bir konuşma yaptı.
Suriye’deki son duruma değinen Davutoğlu, yaşanan krizin üzerinden iki yıl geçmesine karşın iki ülkenin engellemesi nedeniyle gerekli tepkinin verilemediğini vurguladı.
Davutoğlu, İran’la Suriye konusunda ciddi görüş ayrılıkları olduğunu belirterek, ”İran’ın yeni bölgesel dinamikleri anlamasını umuyoruz” dedi.
İran’ın nükleer çalışmaları nedeniyle yaşanan sorunu çözmek için çok çalıştıklarını belirten Dışişleri Bakanı Davutoğlu, “Bu konudaki pozisyonumuz açık. Bölgemizde nükleer bir güç görmek istemiyoruz, ne İran ‘ı ne İsrail ‘i ne de başka bir ülkeyi. Ama her ülkenin barışçıl bir nükleer programı olma hakkı bulunduğuna inanıyoruz” dedi.
Dışişleri Bakanı İsrail ile ikili ilişkilyere de değinerek, Mavi Marmara saldırısının ardından Türkiye’nin pozisyonunun net olduğunu söyledi.
İsrail özür dileyip, tazminat ödeyene ve Gazze’deki ablukayı kaldırana kadar ilişkilerin asla normalleşmeyeceğini belirten Davutoğlu, “Eğer bölgesel bir düzen varsa, İsrail’in bu düzende diğer ülkelerle eşit olduğunu anlaması lazım. Uluslararası sistemde yukarıdan bakmamaları ve ayrıcalıklı olmamaları gerekir. Bu bizim için, ulusal haysiyet konusudur” dedi.
HANEDANLA DA HASRET GİDERDİ
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, geçen perşembe akşamı sürgündeki Osmanlı hanedanının İngiltere’de yaşayan kuşakları ile Londra Büyükelçiliği ikametgahında verilen akşam yemeğinde bir araya geldi.
Yemeğe, aralarında Sultan Abdülmecid’in torunlarından Osman Selahaddin, Mehmed Ziyaeddin ve Ömer Abdülmecid Osmanoğlu’nun da bulunduğu yaklaşık 20 aile üyesi katıldı.
Davutoğlu, bu buluşmanın çok özel ve tarihi bir nitelik taşıdığını, uzun yıllar yurtdışında yaşamakla birlikte kimliklerini ve Türkiye’ye bağlılıklarını kaybetmeyen Osmanoğlu ailesiyle bu vesileyle bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyduğunu söyledi. Davutoğlu, bu buluşmanın çok daha önce yapılmasını arzu ettiğini, bundan sonra daha sık bir araya gelmeyi ümit ettiğini belirtti.
ŞEB-İ ARUZ TÖRENLERİNE DAVET ETTİ
Yurtdışındaki Türkiye Büyükelçiliklerinin, her Türk vatandaşı için olduğu gibi Osmanoğlu ailesi mensuplarının da evi olduğunu ve Londra Büyükelçiliğinde bundan sonra da benzer etkinliklerde kendilerini ağırlamaktan mutluluk duyulacağını ifade eden Bakan Davutoğlu, ailesi üyelerini her yıl Aralık ayında Konya’da düzenlenen Şeb-i Aruz törenlerine davet etti.
Osman Selahaddin Osmanoğlu da konuşmasında, yapılan bu jestin kendilerini çok duygulandırdığını, aile fertlerinin ilk defa bu kadar kalabalık şekilde bir araya geldiğini ve buna vesile olduğu için Davutoğlu’na minnettar olduklarını söyledi.
Önümüzdeki dönemde de benzer şekilde Davutoğlu ile bir araya gelmeyi arzu ettiklerini belirten Osman Osmanoğlu, bu çerçevede Konya’nın yanı sıra Osmanoğlu ailesi için özel bir yeri olan İstanbul veya Bursa’da da buluşabileceklerini belirtti.
