Londra’da Dr. İsfendiyar Tuncer’ı toplum yakından tanıyor. Türkçe konuşan toplum içinde ilk özel muayenehaneyi Dr. İsfendiyar Tuncer’in açtığı sanılıyor. Kıbrıs kökenli Dr. Tuncer, hastalarıyla yakından ilgilenmesi, yıllardır değiştirmediği muayene ücreti ve yoksul hastalara karşılıksız bakmasıyla tanınıyor.
Dr. Tuncer’in hikayesi, toplum tarihi hakkında ipuçlarıyla dolu…
1927’de Kıbrıs Magusa’da doğan Tuncer, 1952’de Ankara Tıp Fakültesi’ni başarıyla bitirir ve Lefkoşa Hastanesi’nde göreve başlar. Hastanenin tek Türk olan Tuncer, Rum meslektaşlarınca istenmez. Göreve başladığının ertesi yılı Londra Hammersmith Hastanesi’nde 30 Rum doktor ile birlikte uzmanlık sınavına girer. Tuncer sınavın tek kazananı olunca ölümle tehdit edilir…
Dr. Tuncer tekrar Londra’ya gelir ve 1957’de genel cerrahi uzmanlığını başarıyla tamamlar. 1960’da da İngiltere’de en köklü tıp okulu Society of Apothecaries’den (Hipokrat Toplumu) diploma almayı başarır.
Lefkoşa’daki görevine dönmek istese de Rum başhekim can güvenliğinin olmadığı için gelmemesini ister. Bunun üzerine halen hastalarını kabul ettiği “48 Eburne Road Hollaway Road N7 6AU” adresindeki muayenehanesini açar.
“DEDESİNİ DE BEN SÜNNET ETMİŞTİM”
Dr. Tuncer o yılları şöyle anlatıyor:
“Türk hastalar dil bilmedikleri için sağlık hizmeti almakta zorluk çekiyorlardı. Hastanede uzmanlık yaptığım dönemde beni bulurlar ve onlara yardım ederdim. Muayenehane açınca özellikle İngilizce sorunu olanlar için büyük bir kolaylık oldu. Sünnet gibi önemli bir hizmeti ilk sunan Türk doktoru sayılırım. Bugüne kadar 20 bin çocuğu sünnet ettim. Şimdi dedesini sünnet ettiğim çocukları sünnet ediyorum…”
Dr. Tuncer Londra’da kalmaya karar verdiği 1957’de Kings College’de kadın doğum ihtisasına başlar. Ayrıca damar cerrahisi ve ayak ülseri konusunda da uzmanlaşır. Yaralardan oluşan ölümleri araştırır ve damar kapaklarını keşfeder. İlk kez damar değiştirme yöntemini geliştirir. Bu başarısından dolayı 1959’da “Master” ödülü verilir. 1960-69 arasında da Clare Hall Hospital’da göğüs ve kalp cerrahisi ihtisası yapar.
1969 sonunda ABD’ye giderek, Türkiye’de Turgut Özal’ın kalp doktoru diye tanınan Dr. Dibicki’nin yanında 2 yıl çalışır. 1992’de 65 yaşından emekli oluncaya kadar Kings College’de uzman doktor olarak görev yapar. Emekli olduktan sonra bütün enerjisini muayenehanesine veren Dr. Tuncer, hafta için saat 11-15 arası hasta kabul etmeyi sürdürüyor.
Dr. Tuncer’e toplum üyesi hastaların genel şikayetlerini soruyoruz. Dr. Turcer de “Ayakta çok durdukları içindolaşım bozukluğu ve ayak ağrıları… Stres kaynaklı mide ve bağırsak hastalıkları, bir de İngiltere’nin farklı ikliminden kaynaklanan astım gibi solunum bozuklukları…” diye yanıtlıyor…
İşini sevdiğini belirten Dr. Tuncer, ömrünün sonuna kadar hastaları muayene etmeyi sürdüreceğini de sözlerine ekliyor…
Dr. Tuncer’in oğlu Ateş, babasının bütün önceliğinin mesleği olduğunu belirterek, “Sürekli kendisini geliştirecek tıp literatürüyle ilgili kaynakları araştırır” diyor.
Babasının ileri yaşına rağmen dinamizmini sürdürmesini işini sevmesi ve sürekli yürüyüş yapmasına bağlayan Ateş, “Babam muayene ücretini düşük tuttuğu için tehdit bile edildi… Hiç bir zaman para onun önceliği olmadı. En büyük keyfi hastalarını iyileştirmek…” diye konuşuyor…
