2008, dünyada değişimin, dönüşümün ve yeni kamplaşmaların başlayacağı bir dönem olacak.
ABD’nin Orta Doğu ve Asya’ya yönelik yeni planları, nükleer silahların yaygınlaşma tehlikesine karşı politikaları ve Rusya’nın yeni bir kamp yaratma çabalarına karşı atılımları, dünyada değişimin ve dönüşümün adreslerini oluşturacak.
Amerikan dış politikasında yeni stratejik müttefiklik ilişkileri doğabileceği gibi, eski sıkı işbirlikleri tehlikeye girebilecek.
Amerikan dış politikasında İngiltere’nin önemi azalacak, Fransa’nın yeni stratejik partner olma niteliği öne çıkacak, İsrail ve Fas’ın önemi sürecek. Bunun yanında Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni yakınlaşmalar ortaya çıkacak. ABD-Türkiye’nin teröre karşı verdikleri ortak mücadele, bunun ipuçlarını vermeye başladı.
Rusya ise ABD’ye karşı yeni bir kamp yaratmak için İran, Çin ve Hindistan ekseninde yeni politikalar üretmeye, enerji silahını kullanarak yeni partnerler aramaya devam ediyor.
Hindistan, Pakistan’daki karışıklığın etkisiyle kendisini daha sağlama almak açısından yeni bir kamplaşmada etkin bir üye olmak isteyecek ve bu çaba da Hindistan’ın Rusya-Çin bloğuna yakınlaşmasını getirebilecek.
2008 yılı, dünyada yeni bir kutuplaşmanın açık biçimde ortaya çıktığı bir dönem olacak. Bu süreçte Türk-Amerikan ilişkilerindeki yakınlaşma, Avrupa Birliği süreci ve Kıbrıs sorunu konusunda yeni fırsatlar ve avantajlar yaratması bakımından olumlu sonuçlar üretmeye adaydır.
Bu süreçte tehlikelere de açık olduğumuz gözlerden kaçmamalı. ABD’nin bölgede atacağı yeni adımlar, ülkemiz için yeni riskler ve belirsizlikler yaratabilecektir. Bu nedenle, Türkiye’nin daha uyanık ve planlı adımlar atmasında yarar vardır.
Yeni yılda Türkiye’nin Türki Cumhuriyetler, Orta Doğu ve Arap coğrafyasında etkisinin ve inandırıcılığının artması için yeni adımlar atması, pro-aktif ve akılcı bir dış politika izlemesi, küresel güçler arasında yer alabilmesi açısından yeni bir şans yaratabilir. Bu gelişmeler, Türkiye’nin içine kapanık ve yalnız bırakılmasına engel olarak kolay incinebilir bir ülke olmaktan uzaklaşmasına ve siyasal-ekonomik istikrarına katkıda bulunacaktır.
2008’de Türkiye, daha güzel günler için çalışmak, üretmek, siyasal ve ekonomik istikrarını koruyarak ekonomik gelişmesini hızlandırmak için büyük yürüyüşüne devam etmek durumunda.
Değişimin ve dönüşümün yılı olan 2008, Türk halkına ve dünyaya güzel haberler getirsin. İyilikle kalınız.
______________
* Yrd. Doç. Dr. Birol Ertan
[email protected]
