Dink cinayetinin hemen sonrasında ortaya çıkan skandallara karşın hükümette özeleştiri ve istifa yok. Türkiye’deki medyada hümütetin zaaflarından önce “derin devlet” tartışmasının öne çıkması olaydaki öncelikleri değiştirmeye ve gerçek gündemi saptırmaya yaradı…
SKANDAL ÜSTÜNE SKANDAL
Hükümetin skandallar karşısında demeçten öteye gitmeyen tavrı ise cinayetteki kuklaların iplerini ellerinde tutanların yakalanamayacağı hissini uyandırmaya yarıyor… İşte derin devlet tartışmalarından dolayı ‘sığ’ devletin gölgede kalan skandalları:
– Dink cinayetinden 11 ay önce suikastın ihbar edildiğinin ortaya çıkması
– Dink’in Valilik’e çağrılıp üstü kapalı tehdit edilmesi
– Dink’in korunma isteğinin sümen altı edilmesi
– Cinayetten hemen sonra soruşturma aşamasında olunmasına rağmen İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın, cinayetin herhangi bir siyasi boyutu ve örgüt bağlantısı bulunmadığını “milliyetçi duygularla işlendiğini” söylemesi…
– Dink’in katil zanlısı Ogün Samast’ı azmettirdiği iddia edilen Yasin Hayal’e talimat verdiği öne sürülen gözaltındaki KTÜ öğrencisi Erhan Tuncel’’nin, BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun Trabzon gezilerinin organizasyonunda görev alması ve BBP’ye son günlerde katılımların artması…
– Dink’e yapılan suikasta karşı duygularını felsefi olarak “Hepimiz Ermeniyiz!”* diyerek dışa vuran, yapılan haksızlığa karşı çıkan yüzbinlere karşı, azmettiricilere destek olurcasına “Hepimiz Türküz!” sloganının öne çıkarılması…
– Samas’ın gözaltına alındığı Samsun’da emniyet ve/ veya jandarma da ‘Vatan Toprağı Kutsaldır Kaderine Terk Edilemez!’ sloganının önünde elinde bayrak fotoğrafı çekilmesi… Güvenlik görevlilerinin katil zanlısıyla hatıra fotoğarfı karesine girmesi… Suçlamaların jandarma ve polisi karşı karşıya getirmesi.
İSVEÇ’TE HÜKÜMET DUYARLI
Oysa İsveç’te hükümet kamu oyuna karşı duyarlı. 6 ekimde kurulan muhafazakar hükümetin Kültür Bakanı Cecila Stego Chilo’nun 16 yıldır televizyon bandrolü ödemediğinin ortaya çıkması üzerine istifa etmek zorunda kalmıştı. Ulaştırma Bakanı Maria Borulius da evinde çalıştırdığı hizmetçiyi maliyeye bildirmediğinin saptanması üzerine istifa etti. Çok geçmeden bu istifalar zincirini Maliye Bakanı Anders Borg izledi. Borg’un istifa nedeni de ise sigortasız işçi çalıştırmak..
Hükümetin dördüncü ayı dolmadan şimdi de Başbakan Fredrik Reinfeldts’ın aynı nedenlerle başı dertte. Başbakan, iki yıl önce evinde oturma ve çalışma izni bulunmayan Sırp uyruklu bir göçmeni evinde kaçak çalıştırmakla suçlanıyor. Devlet arşivlerince de belgelenen bu iddialarla ilgili olarak polise suç duyurusunda bulunuldu…
_______________
* Rus şair Yevgini Yevtuşenko şöyle demişti: “Kanımda yahudi kanı yok ama çürüten nefreti karşısında antisemitlerin, ben bir yahudiyim… İşte o yüzden de kendime gerçek bir Rus diyebiliyorum” Gazeteci Hrant Dink’e karşı yapılan alçakca suikasta karşı çıkanlar da, aynı felsefeyle “Ben Hrantım! Ben Ermeniyim!” sloganı atmışlardı…
