Güvenlik gerekçesiyle insan hakkı ihlali yapılamayacağını belirten Meclis İnsan Haklarını İzleme Komisyonu Üyesi Mahmut Tanal ise konuyla ilgili haklarının ihlal edildiğine inanan yurttaşların komisyona başvurabileceklerini dile getirdi. Uygulamayı değerlendiren ÇHD Genel Başkan Yardımcısı avukat Münip Ermiş ise bunun bir görevi kötüye kullanma olduğu görüşünü savunuyor.
TÜRKİYE ‘İZLENMEYİ’ TARTIŞIYOR: GÜVENLİK Mİ DENETLEME Mİ?
Türkiye’nin bir kaç yıl önce tanıştığı güvenlik kameraları kısa süre içinde iş yerlerinden AVM’lere, özel sektörden devlet dairelerine kadar yaşamın hemen her alanına egemen olmaya başladı. “Güvenlik mi, denetleme mi?” sorusunu da beraberinde getiren uygulamanın tartışıldığı yerlerden biri de Antalya’nın Demre ilçesi.
KAYMAKAMLIK KORİDORLARA GÜVENLİK KAMERASI YERLEŞTİRDİ
Demre Kaymakamlığı, yaklaşık bir ay önce kaymakamlık binasının girişlerine iç koridorlarının bir kısmına güvenlik kameraları yerleştirdi. Zemin hariç iki kattan oluşan Demre hükümet konağının zemin katında emniyet müdürlüğü bulunurken, 24 saat polisin denetiminde olan binaya güvenlik kamerası takılması tartışmaları da beraberinde getirdi.
İKİ AYRI MONİTÖRDEN TAKİP EDİLİYOR
Nüfus, tarım ve mal müdürlüklerinin bulunduğu hükümet konağının birinci katındaki iki koridora sağlı sollu ikişer adet güvenlik kamerası yerleştirilirken; kaymakamlık, milli eğitim ve tapu müdürlüklerinin bulunduğu ikinci katın koridorlarına ise birer adet kamera yerleştirildi. Kameraların elde ettiği görüntülerin, biri Kaymakam odasında, diğeri de bina güvenliğinden sorumlu emniyet mensubunun odasında olmak üzere iki ayrı monitörden takip edildiği belirtiliyor.
TUVALETLER DE KAMERALARIN GÖRÜŞ AÇISINDA
Cep telefonlarından da takip edilebilen IP özellikli kameraların özel yaşamın gizliliğini ihlal ettiğini öne süren kimi yurttaşlar uygulamaya tepkili. Kameraların görüş alanında, hükümet konağındaki kadın ve erkek tuvaletlerinin de bulunduğunu öne süren yurttaşlar, “tuvaletlerin gözetlenmesi ahlaki yönden sakıncalıdır. Hangi personelin günde kaç kez tuvalete gittiği ve ne kadar süreyle kaldığı kayıt altına alındığına göre bu bilgiler nerede hangi amaçla kullanılacak? Özellikle kadın personelin tuvalete giriş çıkışlarının izlenerek kayıt altına alınması utanç verici bir durumdur” görüşünü dile getiriyor.
KAYMAKAM KARAMAN: ‘GÜVENLİK AMAÇLI BİR UYGULAMA’
Güvenlik kameralarıyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Demre Kaymakamı Yusuf İzzet Karaman ise bunun her yerde olan bir uygulama olduğunu söyledi. Telefonla ulaşarak görüşüne başvurduğumuz Karaman, “kameralar özel odalara konulmuş değil. Kamusal alana, koridorlara takılmıştır. Biz insanların özel hayatlarına müdahale etmiyoruz. Ayrıca kameralarda ses kaydı sistemi de bulunmuyor. Kaymakamlık özel kaleminde de var ve bu benim kişisel tasarrufumla oldu. Tamamen güvenlik amaçlı bir uygulamadır” diye konuştu.
MECLİS İNSAN HAKLARI KOM. ÜY. MAHMUT TANAL: ‘GÜVENLİK GEREKÇESİYLE İNSAN HAKKI İHLAL EDİLEMEZ’
Güvenlik kameralarının, çalışanlar ve hukuk açısından iki ayrı başlıkta değerlendirilebileceğini dile getiren TBMM İnsan Haklarını İzleme Komisyonu Üyesi ve CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da güvenlik gerekçesiyle insan hakkı ihlali yapılamayacağına dikkat çekerek şunları söyledi: ” mobese kameralar başlangıçta güvenlik gerekçesiyle ve oluşabilecek suçlar için deliller elde edebilmek amacıyla konuldu. Ancak bu konuda insan hakkı ihlallerine de dikkat edilmesi gerekiyor. Kamu ihalelerinin yapıldığı alanlara konulabilir ama her yeri kameralarla donatamazsınız. Özellikle tuvaletlerin kameraların görüş açısında olması insan hakkı ihlalidir. Görüntülerin ne kadar süreyle tutulacağı da ayrı bir konudur. Burada yaşanan bir çeşit fişlemedir, görev gaspıdır. Çalışanlar iş kanunu çerçevesinde dava açabilirler. Uygulamayla haklarının ihlal edildiğini düşünen yurttaşlarımız, komisyonumuza başvurarak inceleme yapılmasını talep edebilirler. Biz de bu yönde gerekli incelemeleri yaparız.”
ÇHD BŞK. YRD. MÜNİP ERMİŞ: ‘BUNUN ADI AÇIKÇA MOBBİNG’
Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkan Yardımcısı avukat Münip Ermiş, kamu binalarındaki bu tür güvenlik kameralarının yasal dayanağının bulunmadığını belirterek, “bunun adı açıkça personel üzerinde mobbing uygulamaktır. Memuru kontrol altında tutmak amacını taşıyan bir uygulamadır. İnsanların güvenliğini sağlamak değil, taciz etmektir. Görevi kötüye kullanmaktır” görüşünü savundu.
ÇHD GENEL BAŞKAN YARDIMCISI AVUKAT MÜNİP ERMİŞ
Demre hükümet konağındaki kameralar koridorları izliyor
Kameralar bu koridorları izliyor
Kaymakam Karaman kameraların güvenlik amacını taşıdığını söyledi
TBMM İNSAN HAKLARI KOM ÜY. MAHMUT TANAL
Demre hükümet konağına yerleştirilen kameralar tartışma yarattı
