Düşünce özgürlüğü düşünen insanların sorunudur…

Düşünen insanın aynı zamanda soran, sorgulayan, üreten insan olduğu göz önünde bulundurulursa, ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır…

Bazen sokaktaki insanların konuşmalarına kulak kabartırım ve duyduğum birçok şeye şaşırırken bir yandan da hayıflanırım, her insanın kavram dünyasının onun yaşam sınırlarını ve yaşama pratiğini ne kadar belirlediğini hatırlayarak…

Örneğin bir keresinde şöyle bir konuşmaya kulak misafiri olmuştum “Asacaksın bunların hepsini, sallandıracaksın… Anlamıyorum daha ne özgürlüğü istediklerini, gazete okuyabiliyorlar, televizyon seyredebiliyorlar, kitap okuyabiliyorlar, sokaklarda ellerini kollarını sallayarak yürüyebiliyorlar, istediklerini giyip istedikleri yere gidebiliyorlar, onları kim tutuyor, kim engel oluyor ki; ille vatan hainliği yapacaklar, ille huzur kaçıracaklar, özgürlükten anladıkları bu bunların… Hele birkaçını sallandırsınlar meydanlarda, hele o sehpanın korkusunu hissetsinler, göreceksin bir daha özgürlük mözgürlük diyebilecekler mi, ses çıkarabilecekler mi!…”

Burada “tok açın halinden anlamazmış” deyimi geliverdi birden aklıma… Düşünmenin, üretmenin, gerçeğin peşinde koşarken sadece sınırlı alanlarda değil sonsuz ufuklarda dolaşmanın zevkini tatmayan, çitleri aşıp yasaklanmadan her meyvadan tad almaya özlem duymayan, özgürlüğe bu şekilde bakmayıp ona acıkmayan birisinin, onun yoksunluğunun anlamını bilmesi, bundan acı duyması mümkün müydü gerçekten, tabii ki mümkün değildi…

Yasaklanmanın, söylemek istediklerini söyleyememenin, söylediğinde işkence çekmenin, yaptırım görmenin, toplum dışı varlık olarak ilan edilmenin ve yalnız bırakılmanın acısını tatmayan birinin bu özgürlüğün önemini bilmesi beklenemezdi…

Yukarıda konuşmalarına kulak misafiri olduğum amcam gibilerine göre, başka bir yaşam biçimi olabileceğini düşünmek, mevcut düzeni sorgulayıp yerine daha iyi bir düzen yaratılabileceğini tasarlamak vatan hainliği, anarşizmdi… Başka bir yönetim şeklinde insanların daha eşit, daha refah, daha mutlu olabileceğini savunmak, daha adil daha insanca bir yaşam olabileceğini ileri sürmek düzen düşmanlığı, terörizmdi…

Eğer bir insan kendisine gösterilen resimden başka bir resim çizmeyi hiç düşünmezse, daha güzel renkler olabileceğini, güneşi resmetmenin daha güzel yolları olabileceğini, kendi keşifleriyle içinde bulunduğu resmi daha güzelleştirebileceğini hiç düşünmez, hayal etmezse, içindeki bu gücü keşfetmezse, düşünce özgürlüğü onun neyineydi gerçekten…

“Evet düşünce özgürlüğü düşünen insanların sorunudur.” Kendi aklı ve fikri ile yaşama ilişkin doğrularını arayabilen, bulabilen, mevcut olanları sorgulayıp yerine yenilerini koyabilen insanların sorunudur.

Bize öğretilen her şeyi aynen kabul edeceksek düşünce özgürlüğüne ihtiyacımız olmaz doğru. bize anlatılan her masala inanacaksak, bize sunulan kavram dünyasının içinde aynen hapsolacak ve o sınırları hiç aşamayacaksak düşünmeye, yeni ifadeler bulmaya hiç ihtiyacımız yok gerçekten.

Gelişmeye de ne gerek var o zaman… Daha iyi bir yaşam için mücadeleye ne gerek var… Dünyayı güzelleştirebileceğimize, daha iyiye daha doğruya doğru doğru yol alabileceğimize inanmaya ve bunun için çabalamaya ne gerek var…

Birileri bizim yerimize düşünsün, yazsın, çizsin, yasaları, koysun, kuralları oluştursun biz uyalım ne güzel, ne rahat; kuzu kuzu kurulu sahnelerdeki yerimizi alalım ve rolümüzü oynayalım… İstediğiniz buysa, sizin gibilerin düşünmeye hiç ihtiyacı yok gerçekten… Dolaysıyla da düşünce özgürlüğüne…

Evet tekrarlamakta yarar görüyorum, düşünen insan üreten insandır, farklılıkları ortaya koyabilen, sorgulayabilen, yeni şıklar sunabilen, alternatiflerle hayata katkıda bulunabilen insandır. Tabii ki onun katkısı, getireceği yenilik ya da yerinden oynatacağı her taş birilerinin keyfini kaçıracaktır bu kesin…

Yerinden oynatılan her eski, yeniliğe yer açmak gerekeceği için, yerinden olacaktır…

Onun için düşünce özgürlüğünü sınırlamak tek önemli silahtır düşünen insanları susturmak için… Yeni dünya arayışlarını yok etmek, kavram dünyamızı sınırlara hapsetmek, dolaysıyla eylem dünyamızın da gelişimini engellemek için, toplumu, insanlığı kısır bırakmak, güdük bırakmak, böylece başkalarnın yönetimine muhtaç bir cüceler dünyası yaratmak için düşünce özgürlüğün sınırlanması, yasaklanması büyük gerekliliktir…

Tüm bunların farkında olmayanlar için, düşünce özgürlüğü hiç sorun değildir…

Evet, çünkü düşünce özgürlüğü düşünen insanların sorunudur…

*Yrd. Doç. Dr. İ.Ü. İktisat Fakültesi

 

1079410cookie-checkDüşünce özgürlüğü düşünen insanların sorunudur…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.