Düşünmek gerekiyor

Bizler içimizdeki iyilerin değerini biliyoruz dersek çok doğru olmaz. Aslında bizlere hizmet sunan kişilere selam bile vermeyi bilmiyoruz. Bırakın hayatta şahit oluyoruz, dedikodusunu yapıyoruz.


Böyle yapmakla bizler kaybediyoruz. İyilerin kaybettiği vaki değil ki.


Geçmişte ki duyduklarımı, gördüklerimi, yaşadıklarımı, büyüklerimin anlattıklarını süzdüm. Neler başarılmış âlemde diye?


Ufacık iş yapınca şımarmanın ne kadar itici olduğunu tefekkür etmeye çalıştım. Öyle ki dünyamızın insanı, insanlarımızdan çok başarılı insanları öğütmüş bu dünyada.


Öyle ki biz seni unutmayız diye kaç kereler yüzüne karşı yeminler edilmişti ama işte unutuldu, sanki hiç iyiliği yok gibi görüldüler.


Bu gün böyleydi de dün daha mı iyiydi?


Kimsenin cesaret edipte elini bırak taşın yanına uzatmayı akıl bile edemeyenler de vardı ve var olacaklar. İşte onlar kahraman oluyor. Ama gerçek iş yapanlar konuşulmuyor. İyiyle kötü ne zaman fark edilir?


İyiler meydanı bırakınca, kötüler rollerini sergilemeye başlayınca. O zaman anlarız iyilerin değerini.


Başarılarının isimlerini aklımızda tutacak kapasitemizin olmadığını ve de kadirşinas da olmadığımızın farkına varsak ne kadar kötü huyumuz olduğunu anlayacağız.


Çevrimize bakınca başarılı olanla kişilerin veya başarı adına yapılanları düşününce bizler için çırpınmış kişileri bir kalemde silmişiz de haberimiz yokmuş, başarılı insanlarımızı itiraf etme cesaretimiz bile yok.


Başarılı insanlara her şeye rağmen sorumluluk bilinciyle hareket etmiş olan o yüce insanlara minnet duygularımızı sunmalıyız.


Bizlerin hayatını kolaylaştırdılar farkında olmasak bile. Kolaylaştırmak görevidir lakin işini ekonomik yapmıştır, kaliteli yapmıştır, bir şekilde farklılık vardır.


Toplum önderlerine minnettar olmamız icap eder.. Kişilerin eserlerini görünce bize eserleri sunanlara hep dua edelim. Düşündüm, neleri düşünmüş olabilirim?


Çevremde ki kişileri, kişisel başarılarını, çalışmalarını, doğruluklarını, konuşmalarını ve de çektiklerini. İnsanlık adına görevlerinde eğilme nedir, bükülme nedir bilmeyenleri? Söz geçmeyenlere söz geçirenleri, önyargılı insanların iknalarının zorluklarını.


Bizim hiç birimiz geceleri kalkıp sorumluluğumu nasıl hakkıyla yaparım diye düşünenimiz oldu mu acaba? Uykumuzu böldüğümüz vakitler var mı?


Sorumluluğa talip olmak ne kadar zordur. Bizler uyurken hizmet için yola çıkanların uykuda bile düşünceleri bizlerizdir.


Hizmette istemeden aksilik olursa çok sabırsız davranıyoruz. Azıcık işler ters gidince çok acımasız oluyoruz.  Ayda, yılda bile bir kere bile aksasa iş, hemen muhatabına ifade ediliyor.


Olumsuzluğun bilinmesine rağmen tüm iletişim aracıyla ulaşılır. Neden olmuyor? Niçin öyle oldu, böyle oldu bir sürü soru.


Soran kişiler acaba vazifelerini hep zamanında yapmalarına rağmen hiç mi aksaklık olmadı? İşlerinde aksiliğin gayri ihtiyari olmaması imkânsızdır.


Sanmam mümkünde değil. Vazifesini yapanlar bana daha olgun gibi geliyorlar. Hayatımızda takdir edilmesi gereken birçok işlerimiz, nedense görülmez de illa ki aksilikler görülür…


Günlük hayatta neşelendiğimiz, can sıkmayanları göz ardı ederiz. Mesela şunu hiç yapanlara şahit olmadım.


Sabah erken işine gelen esnaflara bu gün çok erken geldiniz, bizi bekletmediniz teşekkür ederim diyeni. Güler yüzle harikasın diyeni.


Yıllardır hizmet sunan esnafımız her gün dakik olsun , aksilik bu ya bir gün de iş yerine geç geldiğini farz edelim bak ortalığa…


Yine bu kişiler sayılı günlerde bir kaç kez geç gelsin ne laflar söyleriz? Neler söylemeyiz ki bu kişinin kalbi kırılır mı? Üzülür mü? Hastamıydı. Demeyiz, işimiz hallolsun da, nasıl olursa olsun.


Fedakârlığın değerini bilmemiz gerekir. Hizmet sunanlara nankörlük etmek hoş değil. Ne olur erken geldiğinde sevindiğimiz gibi, geç gelince de hoş görülü olsak.


Bazen hiç umulmadık zatlardan da olmadık tavırlara şahit olunca insan yanılıyor muyum der? Hepimiz birbirimizi anlayalım ki işlerimizi kolaylaştıralım.


İnsanların derdi bir değil ki binlerce. Aman onun ne derdi olacak dememek gerekir. O da der ki, senin derdin oluyor da, benim olmaz mı der? Al işte kavga.


Olabilir insan hali demek yeter aslında.

715190cookie-checkDüşünmek gerekiyor

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.