Dünya “Tayyip yasakları”nı nasıl gördü?

Twitter’ın ardından YouTube’un da engellenmesi dünya basınında geniş yankı buldu.

İngiliz Economist dergisi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın giderek daha “otokratik” bir lider haline gelmeye başladığını ve ülkeye zarar verdiğini yazdı.

Derginin yorumunda, “Erdoğan, Vladimir Putin’e teşekkür etmeli. Çünkü Rusya Devlet Başkanı’nın Ukrayna’ya saldırısı haftalarca manşetleri işgal etti. Bu Türkiye Başbakanı’nın, kendisini ve müttefiklerini korumak için tasarlanmış gibi görünen, özgürlükleri sınırlayıcı bir dizi yasa nedeniyle sınırlı bir uluslararası kınamayla kurtulmasını sağladı” denildi.

Yazıda daha sonra şu görüşlere yer verildi:

“Erdoğan koyu bir çoğunlukçu yaklaşım benimsedi. Seçmen desteği olduğu sürece muhalefeti, protestocuları, yargıçları, savcıları ya da Avrupa’yı dikkate almadan ne isterse yapmaya hakkı olduğunu düşündü. Kurumların zayıf olduğu, güçler ayrılığının yetersiz olduğu bir ülkede böyle bir görüş kaçınılmaz olarak otoriter rejime kayış demektir.”

Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığından vazgeçip üç dönem kuralına yıkarak, yeniden başbakan olmayı tercih edebileceğini öne süren Economist,

“Bazıları bununla Putin’in dördüncü kez başkan olma arzusu arasında paralellik kuruyor. CHP milletvekili Aykan Erdemir, bunu sığınaklarında, etrafı evet efendimcilerle çevrilmiş diğer zor durumdaki liderlerin durumuna benzetiyor. Özetle söylemek gerekirse Erdoğan’ın çıkışı yok. Fakat bulsa ülkesi için iyi olur” diye yazdı.

İngiliz Financial Times gazetesinin manşeti de Türkiye’deki yasaklardı. Gazete, üst düzey ulusal güvenlik yetkililerinin Suriye’yle muhtemel bir savaşı değerlendirdikleri ileri sürülen ses kayıtları nedeniyle zor durumda kalan hükümetin YouTube’a erişimi engellediğini belirtti.

İngiltere’de yayımlanan Independent gazetesi, konuyla ilgili haberinde Milliyet gazetesinin sahibi Erdoğan Demirören’in Başbakan’la yaptığı öne sürülen ve sızdırılan telefon konuşmasına yer verdi.

Gazete, Başbakan’ın bir haberle ilgili memnuniyetsizliğini ilettiği Demirören’in, “Sizi üzdüm mü patron? Ne yapmamı istersiniz?” sözlerini aktardı.

İngiliz Daily Mail gazetesi, Suriye ile ilgili yüksek güvenlikli toplantıda konuşulanların sızdırılmasının ardından Türkiye’de YouTube’un da yasaklandığını duyururken, Guardian gazetesinin internet sitesinde Türkiye’deki yasaklara ön sıralarda yer verildi.

İngiliz yayın kurumu BBC de haberi “internete sızan ses kayıtları nedeniyle Türkiye YouTube’u engelledi” başlığıyla verdi.

‘Türkiye yerini sağlamlaştırdı’

Amerikan Wall Street Journal gazetesinin birinci sayfasında yer verdiği haberde, “Türk hükümetinin kritik yerel seçime günler kala Youtube’u yasaklaması ve medyayı kısıtlaması uluslararası alanda öfkeye neden oluyor” denildi.

Haberde, “Bu yasak, Türkiye’nin acımasız internet sansürleri uygulayan Çin, Suriye ve Kuzey Kore’yi de kapsayan ülkeler kulübündeki yerini sağlamlaştırdı” ifadesi kullanıldı.

Washington Post gazetesi, yasağın sosyal medyanın yaygın bir şekilde kullanıldığı Türkiye’de öfkeyi daha da tırmandıracağını yazarken, Time dergisi de Türkiye’nin yasaklar nedeniyle uluslararası eleştirilerin hedefi olduğunu belirtti.

Amerikan televizyon kanalları Bloomberg, CNN, NBC ve CNBC de Twitter yasağından sonra YouTube yasağı geldiğini vurguladılar.

İsrail gazetesi Jerusalem Post, Başbakan Erdoğan’ın, Suriye’ye olası askeri operasyon tartışmasının sızdırılmasını “alçakça” diye nitelemesini aktardı.

Haaretz gazetesi ise Suriye’ye muhtemel müdahale tartışmasının ses kayıtlarının sızmasından saatler sonra YouTube’a yasak getirildiğini yazdı.

Katar merkezli El Cezire televizyonu da Twitter ve YouTube yasaklarının, hükümete zarar veren ses kayıtlarının yayılmasından sonra geldiğini duyurdu.

İtalyan haber ajansı ANSA da yasağı haberleştirirken, uygulamanın yerel seçimlerden üç gün önce gelmesine dikkat çekti.

İtalyan gazetesi Corriere della Sera, “Erdoğan Twitter’la başaramadı, YouTube ile yeniden deniyor” diye yazarken, La Repubblica gazetesinin internet sayfasında ilk sıralarda verilen haberde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Twitter yasağına müdahalesinin etkili olmadığı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın en popüler web medyasına kişisel saldırısının sürdüğü” belirtildi.

Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle, “Türkiye’de Twitter ve YouTube’dan sonra Facebook’un da kapatılabileceği belirtiliyor” dediği haberinde, Twitter kullanıcılarının “Gizli toplantıların güvenliğini sağlayamayan hükümetin, YouTube yasağıyla bizi cezalandırmaya hakkı yok”mesajlarını aktardı.

Der Spiegel dergisi haberinde, “Ankara’nın Suriye’ye müdahale için bahane aradığı ses kaydı yayımlandıktan sonra YouTube kapatıldı” derken, Tagesspiegel gazetesi de “ses kayıtları Türkiye’nin Suriye konusunda provokasyon yapabileceğini gösterdi” değerlendirmesine yer verdi.

Rusya’nın Sesi ise hükümet yetkililerinin, ulusal güvenliği tehdit eden yeni kayıtların yayımlanması halinde Türkiye’nin, Twitter ve YouTube’dan sonra diğer sosyal medya platformlarını da kapatabileceğini söylediklerini duyurdu.

1414220cookie-checkDünya “Tayyip yasakları”nı nasıl gördü?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.