Dünyanın sadece ‘yüzde 1’ suyu kaldı!

17 Haziran Dünya Çöleşmeyle Mücadele Günü dolayısıyla TEMA Vakfı’ndan yapılan açıklamada, insan kaynaklı iklim değişikliğinin etkisi ile Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada çölleşme tehlikesinin büyük olduğu uyarısında bulunuldu. Erozyon ve ormansızlaşma gibi düzeltilebilir çölleşme nedenlerinin yanı sıra toprakların da hızla yapılaşmaya açıldığına işaret edilen açıklamada, orman ve sulak alanların hızla tüketilerek kalıcı çölleşme sorunlarına yol açıldığına işaret edildi.

‘PLANSIZ KENTLEŞME DOĞAYA BASKIYI ARTTIRDI’
Birleşmiş Milletler, 2013 yılı 17 Haziran Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü’nün konusunu “su kıtlığı ve kuraklık”, sloganını ise “Geleceğimizi Kurutmayalım!” olarak belirledi. 20 yılı aşkın süredir dörtte üçü şiddetli ve çok şiddetli erozyon tehdidi altında olan Türkiye topraklarının, erozyon ve çölleşmeden korunması adına bilinçlendirme çalışmaları yürüten TEMA Vakfı ise 17 Haziran Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü’nde yaptığı açıklamada, Türkiye nüfusunun dörtte üçünün artık kentlerde yaşadığına ve kontrolsüzce artan nüfusun ihtiyaçlarının plansız kentleşme ile birlikte doğal varlıkların üzerindeki baskıyı arttırdığına dikkat çekti.

‘BÜYÜK KENTLER KENDİNE YETEMEZ HALDE’
Büyük kentlerin, artık kendi kaynakları ile artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiğini, kontrolsüz ve çarpık kentleşmenin toprak kaybı ve özellikle atıklar nedeniyle suyu, toprağı ve havayı kirlettiğini ifade edilen TEMA açıklamasında, başka ekosistemlerin, canlıların, havzaların, kentlerin hakkı ve ihtiyacı olan suya el konulup kilometrelerce ötelerden kentlere taşınmasına kadar vardığının altı çizildi.

‘DÜNYADAKİ TEMİZ SUYUN YÜZDE 1’İ KULLANILABİLİR DURUMDA’
Dünya’daki suların sadece yüzde 2,5’inin içilebilir temiz su, bu suyun da yüzde 1’inden azının insanlar ve ekosistemler için kullanılabilir durumda olduğu vurgulanan TEMA açıklamasında, ülkemizin de içinde bulunduğu kurak ve yarı kurak iklim kuşaklarının, su kıtlığı açısından en hassas alanlar olduğuna, su varlığındaki azalmanın da kaçınılmaz olarak çölleşmeyi tetiklediğine işaret edildi.

‘BÜYÜK PROJELERDE HALKIN FİKRİ VE ONAYI ALINMIYOR’
İnsan kaynaklı iklim değişikliğinin etkisi ile ülkemizin bulunduğu coğrafyada çölleşme tehlikesinin büyük olduğunu belirten TEMA açıklamasında, özellikle madencilik ve enerji ihtiyacının karşılanması için ülke genelinde başlatılan HES, baraj, nükleer ve termik santral gibi yatırımların etkilerinin yeterince araştırılmadan ve bölgede yaşayanların fikri ve onayı alınmadan uygulandığına işaret edildi. 3. Köprü, 3. Havalimanı ve Kanal İstanbul gibi büyük ölçekteki projelerin geniş kapsamlı araştırma ve katılımcılık ilkesi ile uygulanmasının gerekli olduğu kaydedilen açıklamada, insanın da bir parçası olduğu doğaya, telafisi olmayan zararlar vermeye kimsenin hakkı olmadığına vurgu yapıldı.

SUYU KAYNAK DEĞİL, ‘VARLIK’ OLARAK GÖREN YASA GEREKLİ
17 Haziran Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü’nde kanun ve yönetmeliklerimizin su varlığımızı korumak için yeterli olmadığına dikkat çekilen açıklamada, ülkemizin suyu kaynak olarak değil varlık olarak tanıyan, yaşam için vazgeçilmez bir hak olduğunu kabul eden ve tek elden yönetecek bir Su Yasası’na her zamankinden çok ihtiyacı olduğunu bir kez daha hatırlatıldı.

‘ARAZİ KULLANIM PLANLAMASI TAMAMLANSIN’
Açıklamada ayrıca topraklarımızdan yetenekleri doğrultusunda faydalanmamızı ve korumamızı sağlayacak ‘Arazi Kullanım Planlaması’ çalışmalarının da biran önce tamamlanması gerektiğinin altı çizildi.

1551870cookie-checkDünyanın sadece ‘yüzde 1’ suyu kaldı!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.