Doğrusu ne?

Çevresinin etkisinde kaldığını hemen anlarız. Çünkü çevresinden etkilendikten sonra bambaşka birisi olmuştur.
İnsanlar çevresinin şeklini alırlar. Etki tepki kuralı gereği insanlar birbiriyle uyumlu olmalı ki arkadaşlıkları devam etsin.
Çok çalışkan öğrencilerimizi bazen çok güvenimizin sonucu kaybedebiliyoruz. Evladımıza güveniyoruz, güvenmeliyiz de ama dikkat etmeliyiz.
Hiç kimse evladının kötü olmasını arzu etmez. Her arzu etmediğimiz hayatta olmuyor mu? Maalesef buna evet deme şansımız hiç yok. Olumsuzluklarda isteme sekte başımıza gelebiliyor.
Okullar açıldı velilerimiz öğrencilerini çok iyi kontrol etmelidirler. Çocuklarınıza güvenin ama tamamen de öğrencilerinizi boş bırakmayın.
Benim kızım mı asla yapmaz düşüncesine saplanmayın her zaman kafanızda acaba bulunmalıdır. Sizce olmamalıdır lakin gerçekler bazen acıda olsa yaşamamız kaçınılmaz oluyor.
Kızıma siz kötü demek istiyorsunuz bence diye düşünüyor velilerimiz, düşünebilirler ama gerçekler yaşanmadan önce tedbir almamız icap ediyor.
Anne baba kadar düşünür öğretmenler öğrencilerini. İyi olmalarını isterler.
Kimsenin kötü olmasını istemeler eğitimciler ve anne babalar. İsteriz ki tüm insanlar iyi olsunlar, okusunlar, topluma yararlı olsunlar.
Hayat bu insanların güveni boşa çıkabiliyor. Hem kız öğrencilerimiz hem de erkek öğrencilerimiz yanlışın içine girebiliyorlar.
İnsanların öğrenciler için çektikleri çileleri hepimiz biliriz. Varlığımıza yokluğumuza bakmadan çocuklarımıza en iyisini giydirmeye çalışırız.
İmkânımızın sonuna kadar giderek arkadaşlarının içinde boynunu bükmemesi için alınması gereken malzemeleri temin ederiz.
Cebine harçlığını koyarız. Artık mutluyuzdur. Çünkü evladımızı okula gönderdik. Zamanında ben okuyamadım, annen okuyamadı, sen okullu oldun evladım benden bahtiyarı yok diye huzura gark oluruz.
Velilerin düşüncesi bu yönde olduğunu biliriz. Okulda ki kurallara uysun, okulda başarılı olsun isteriz, hedefi olsun isteriz.
Yukarıda kız öğrenciden bahsettik. Öğrencilerimizin tüm okulları kastediyorum olumlu davranışları bütün öğretmenlerle ilişkilendiriliyor. Yine giyiminde, davranışlarında, toplum kurallarına uymamasını da öğretmenlerle ilgili görüyorlar.
Velilerde biraz duyarlı olmalıdır. Veliler duyarlı olacak ama nerden başlayacağını bilmiyor. Hemen bu var ya ders çalışmıyor. İşte yüzü hep televizyon seyrediyor.
Evi işi yaptırmıyorum. Sadece istiyorum ki, ders çalışsın ama bir türlü çalıştıramıyorum. Şimdi bu tür konuşmaların ne kadar uygun olduğunu takdirlerinize bırakıyorum.
Yazın dostumuzun düğününde güvenen bir arkadaşımız çocuğunu çağırdı, amcası bu hiç ders çalışmıyor. Eve gelince çantayı atıyor, sokağa oynamaya gidiyor.
Akşamda televizyon seyrediyor. Tabi baba çocuğuna kızıyor. Okula hiç ödev yapmadan gidip, geliyor.
Çare arıyor. İkindi derslerinin tekrar etmesinin gerekli olduğunu anlattınız mı? Biz evde olmuyoruz, o kendi duruyor evde. Önce öğretmeliyiz ki, sonra istemeliyiz. Hiç öğretmeden çocuk ne bilsin.
İkincisi akşam televizyon seyretme konusu bu konu en büyük sıkıntı, bu sıkıntıda aileden kaynaklanıyor. Veliye sordum çocuk televizyon izlerken siz nerde oluyorsunuz sorusuna cevap?
Elbette bizde izliyoruz. Çocuğun hiç suçu yok. Ama bizim yapımız gereği büyük ve kuvvetli olmamızdan dolayı kendi suçumuzu da çocuğun üzerine yıkarız.
Önerim size akşamları televizyonu kapatmanız çocuğunuzun yanında oturarak ders çalıştırmak. Siz ayrı odada o ayrı odada olmaz. Okumasını istiyorsan.
Ödev yapması için mutlaka yol göstermeniz gerekir. Bizim zamanımızda yoktu bahanesi geçerli değil.
Arkadaş anladım asıl suçlu benmişim veya annesiymiş dedi. Yavrularımızın geleceği bizim elimizde.
Ülkemizin kalkınmasını özellikle evlatlarımızın sürünmesini istemiyorsak ki, istemiyoruz maddi manevi yönden yardımcı olmamız gerekiyor.
Şikâyet etmekle bu işler olmuyor.

710580cookie-checkDoğrusu ne?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.