Dublörün Dilemması / Murat Menteş

Murat Menteş’ten şaşırtıcı bir roman: Dublörün Dilemması…

Verili edebiyat ortamında, öyküden romana hızla geçişlerin yaşandığı bir yıl olan 2005’te, aslında “uzun öykü” de denilebilecek bir türe doğru hızla yol alınırken ortaya konulan metinlerin yaşadığımız hayatla kurduğu bağlar düşünüldüğünde, romanın baş  kahramanı Nuh Tufan ve onun en az kendisi kadar ilginç olan  sevgilisi Dilara Dilemma,   bindiğiniz otobüste aniden  karşınıza çıkıveren iki tanıdık yüze dönüşür.   Murat Menteş’in kıvrak dili ve hızına yetişilmesi imkansız aforizmaları sayesinde İstanbul işi bir  Tarantino macerasında buluverirsiniz  kendinizi. 

Peygamberlerin, filozofların, delilerin, bunakların, kentli soytarıların, çılgın rock şarkıcılarının ve kentle kurduğu pamuk ipliğinden aidiyet bağlarını sürekli kontrol eden şizofrenlerin, devrik ama kendinden emin cümlelerinden bir resmi geçit.  Romanın kahramanlarından biri olan İbrahim Kurban, Etiler’de bir çatı katında akşama kadar tasavvuf kitapları karıştıran, yapay zekalı robotlar tasarlayan, acayip  deneyler yapan bir  çizgi roman tutkunudur. Kadim  dostu Nuh Tufan’la birlikte “Şantaj Ajans” adlı gerçek bir şantaj ajansı kurarlar. İbrahim Kurban yaptığı uzun  deneyler sonucunda insan yüzüne yakın bir maske üretmeyi başarır. Aynı anda iki yerde olmak zorunda kalanlara bu maskeler sayesinde dublörlük hizmeti vermeye başlarlar. Ve soluksuz bir macera başlar.
  
Murat Menteş, İslamcı aydınların ve gençlerin  yakından izlediği bir yazar olmasına karşın, edebiyatla haşır neşir olan hatırı sayılır bir kesimin de  gönlünü çelen bir isim. Genç, yaratıcı, kavgacı ve kelimeleri çılgına çeviren bir yazar.  Onun metinleri ile ilk karşılaşma anımdaki şaşkınlığı anlatmak zor. “Kaosa Mütevazi Bir Katkı” da (Şüle Yayınları-2001)  medya ve imaj çağının insanlarını anlatırken, iddialı bir dilin geleceğini müjdeliyordu. Haftalık yayımlanan ve editörlüğünü yaptığı Gerçek Hayat Dergisinde yazdığı yazılar ve söyleşileri ile geniş bir okur kitlesine ulaşmıştı. Türkiye’de tanıdığım  en yaratıcı editörlerden  biri olan  Murat Menteş, özellikle  Orhan Gencebay, Hüseyin Hatemi, Metin Üstündağ, Murat Çelik, Nuri Alço ve daha bir çok ünlü- ünsüz isimle yaptığı söyleşilerde,  bir şaşkınlık ifadesi olarak kullandığı “ Vay canına!” cümlesiyle de hafızalarda yer etmiştir.

 Murat Menteş,  Dublörün Dilemması’nda, yaşadığı topluma “Fransız” kalan Etiler- Bağdat Caddesi ‘okumuş- yazmışlarına’ bir tür rehberlik yapıyor. Medyanın “şaşı bak şaşır” türünden  haberciliğinin bir klasiği gibi sunulan; hip- hop’çu  Müslüman gençler, kravat takan, heykel yapan  imam, rock müziğiyle uğraşan İmam Hatipli, kayak yapan türbanlı kız  gibi figürleri oryantalist bir gözle algılayan anlayışa da bir Türkiye gerçeği sunuyor. Akşam Gazetesinde Oray Eğin’in Dublörün Dilemması hakkında yazdıkları bunu kanıtlar nitelikte:   “Dublörün Dilemmasını okurken, kendimi turist gibi hissettim..”  

Murat Menteş: İstanbul’da doğdu. Bisiklet tamiriyle uğraştı, ufak tefek sihirbazlık numaraları öğrendi ve amatör olarak boksla ilgilendi. Yediği yumruklar dayanılmaz bir raddeye gelince, ringlere veda edip şiir yazmaya koyuldu. Dergilerde, yayınevlerinde çalıştı. Kaosa Mütevazi Bir Katkı ( Şüle Yayınları-2001), Aynalı Barikatlar ( Şüle Yayınları- 2003) adlı kitapları yayımlandı. Şair İsmet Özel’le uzun ve şaşırtıcı söyleşileri çok tartışıldı.  Uzun süredir haftalık Gerçek Hayat Dergisinin editörlüğünü yapıyor.

[email protected] 

1120900cookie-checkDublörün Dilemması / Murat Menteş

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.