Dümbüldek suyunun minerallerine ne oldu?

Bilenler bilir vücudumuzun mineral kaynakları olan su ve doğal tuz konusunda epeyce kafa yormuşluğum vardır.

İnsan vücudunun yüzde 75’si sudur. Bu su hücre suyunu oluşturduğu gibi hücreler arası boşlukları da doldurur. Yani her hücre vücut suyunun içinde yüzer. Hücre suyu ise tuzlu sudur. Su ve tuz insan vücudu için vazgeçilmez iki maddedir. İnsan vücudunun en önemli yapısal olayları bu ikisi ile olur. Vücudun en önemli besin maddeleri olan su ve tuzu o yüzden vücudumuzun ihtiyaç duyduğu kadar almak durumundayız. Vücutta su ve tuz dengesi bozulduğu zaman ortaya çıkan mineral ve enerji açığını kapatmak için vücut başka maddelerle etkileşime girer. Yiyeceklerin doğal olmaması durumunda hücrede toksinler birikecek hücre genetiği zaman içinde bozulacak ve bu merdivenin en üst basamağında kanser bizi bekliyor olacaktır. Kronik bir kurumayla baş başa kalan bedenimiz su kıtlığına uğrayan bölgelerin fonksiyonlarını baskı altına alır. Vücuttaki ağrılar su kıtlığının ilk sinyalleridir. Su kıtlığına uğrayan organların hareketleri de kısıtlanır. Beyin enerji ihtiyacını en aza indirir ki, vücut kendini korumaya alsın. Susuz kalmak vücudun kuruması stresle başlar ağrıyla devam eder.

Vücut ağrı üretiyorsa o organları korumaya almış demektir. O bölgeyi baskı altına alarak oraya daha az enerji harcatma yoluna gider.

Mide yanmaları, karında ağrı, eklem ağrıları, bel ağrıları, baş ağrıları, bacak ağrılarınız varsa susuz kalmış olabilirsiniz.

Sebepsiz korkularınız varsa, kronik yorgunluk ve bitkinlik, cesaretiniz kırılmışsa, cinsel başarısızlık korkunuz varsa hatta intihara meyilliyseniz yine susuz kalmış olabilirsiniz.

Aşırı kilolar, astım ve alerji ile uğraşıyorsanız, yüksek tansiyon ve şeker hastalığınızın nedeni de vücudun susuz kalmış olması olabilir.

Su içmek sağlıklıdır ama içtiğimiz su ne kadar sağlıklı? İçtiğimiz su sağlıklı değilse bize yarardan çok zararı olur. Kalitesiz su ölümcül hastalıklara neden olan 10 etken arasında sigara ve alkolden sonra 6. sırada gelmektedir.

Suyu ne kirletir?

Bunları 3 kategoride isimlendirirsek partiküller, kimyasallar ve mikro organizmalar.

Suyu temiz tutmak için şebeke sularına klor katılmaktadır. Klor tehlikeli bir kimyasal o yüzden musluk sularını içmek istemiyoruz.

Damacanalara hiç girmeyelim. Damacana sularının kullanımı birkaç açıdan riskli. Bunlardan ilki damacana pompalarından kaynaklanan bakteri kirliliği. İkincisi damacana ham maddesinden kaynaklanan kimyasal kirlilik, Üçüncüsü ise üretim ve bekleme sırasında oluşabilecek fosgen tehlikesidir.
Bu yüzden damacana sulara güvenmek pek mümkün gözükmüyor.

Ne yapacağız peki?

Suyu arıtacağız ama ters osmos olamayan bir sistemle arıtacağız. Karbon blok filtre ile partikülleri ve kimyasalları, UVB ışığı ile mikro organizmaları yok eden ve mineralleri tutmayıp suya geçiren su arıtıcılar var. Bunları arayıp bulacağız.

Peki neden ters osmosla arıtmamalıyız?

Çünkü ters osmos sistem, fiziki ve teknik yapıları nedeniyle suyu arıtırken suyun içindeki mineralleri tutur ve suya geçirmez. Sular mineralce fakir kalır. Suyun içinden attıkları minerali yerine koymak için bazen suni mineral filtreleri kullanırlar ki, o suni mineraller vücudumuzda hücrenin içine giremediği için bizim mineral ihtiyacımızı karşılayamazlar.

Ne yazık ki doğadaki kaynak suları da ters osmos sistemle arıtılarak bize ulaştırılmaktadır.

Geçenlerde İzmit Derince’nin meşhur suyu Dümdüldek suyuna gidip oradan su aldık. Ülkenin dört bir yanından Dümbüldek Suyu için gelenler, böbrek taşları, şeker hastalığı, prostat başlangıcı, tansiyon rahatsızlıkları, idrar yolu hastalıkları gibi pek çok hastalığa şifa arıyorlar. Biz gittiğimizde de epey kalabalık vardı, bidonlar, damacanalarla sıra bekliyorlardı.

Kimi böbrek taşını düşürdüğünü, kimi kistlerini küçülttüğünü söylüyordu. Dümbüldek suyunun insan sağlığı için önemli olan doğal ph düzeyine sahip olduğunu, zengin mineral içerikli suyun içinde nitrat olmaması nedeniyle suyun yosunlaşmadığını söylüyorlardı.

Belediye birkaç yıl önce burayı ele alıp güzelleştirmiş. Vatandaşların şifalı sudan rahat bir şekilde faydalanmaları için suyun çevresinde mesire alanı yapmış. Otopark, kır kahvesi, tuvaletler yapmış. Suyun çıktığı yere çeşme ve depo yapmış. Muhtemelen suyun kaynaktan çıktığı yere bir de arıtma sistemi kurmuş olmalı ki, suyun içinde hiç mineral kalmamış. Mineral ölçümünü biz yaptırdık. Herkes bir şekilde yaptırabilir. Gerçi bunu bizim değil belediyenin yaptırması gerekir.

Belediye çalışanları gayet iyi bir niyetle suyu arıtmak istemiş olabilirler. Topraktan çıktığı haliyle değil, akıllarınca daha temiz bir suyu vatandaşlara ulaştırmak istemiş olabilirler. Gerçi bu iyi niyet, mineral bakımından son derece zengin olan suyu mineral fakiri bir hale getirmiş.

Belki bu su, bundan birkaç yıl önce, içeriğindeki mineraller nedeniyle sağlığa iyi geliyordu, ancak bu haliyle bomboş bir su olduğu için kimseye şifa olacak durumda değil.

İyi niyet cehaletle birleşmemeli…

Birleşirse işte bu olur.

Su kuyruğunda şifa bulmak için bekleyen vatandaşları bilmeden de olsa aldatmak değildir de nedir bu…

2358980cookie-checkDümbüldek suyunun minerallerine ne oldu?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.