Şefika Kutluer Festivali, 5’nci yılında

Tiyatroların satıldığı, rant için dozerlerle gece yarıları alanlarına girildiği, konser salonlarının kapatıldığı, sanat kurumlarının birer birer yok edilmeğe çalışıdığı bir dönemde, 5.Uluslararası Şefika Kutluer Festivali sürüyor.

Ankara’da, sanatsal etkinliklerin bu denli adeta engellendiği bir süreçte, tınıların değişik etkinliklerle zenginleştirildiği, ilkleri de gerçekleştirerek sürüyor. “Doğu Batı ile Buluşuyor” diye beş yıl önce başlamştı. “Bilim Sanatla Buluşuyor” etkinlikleri de eklenerek sürüyor.

Konser, operet ve tiyatro mekanı, Resim Heykel Müzesi’nin yanındaki güzelim Operet Salonu ya da bir diğer eski adı ile Üçüncü Tiyatro, tüm sanatsal etkinliklere kapatıldı. Neden? Neden yok. Bakan konuşma yapacağı zaman açılacak herhalde. Yenilerinin açılmadığı bir süreçte var olanlar da kapatılıyor.

Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nin Farabi Salonu. Yarım asır öncesinden. Bu süreçte böyle güzel akustiği olan, başka bir salon kazandırılımış mı acaba Ankara’ya. Bu yıl, bu güzel mekan Festival’e ev sahipliği yapıyor.

29 Ekimde başladı. Semih SERGEN, İstiklal Marşı’nı okuyarak, anlamlı bir günde, Ankara seyircisi ile Festivali ilk etkinliğinde buluştu. Sonra, Kore’den gelen sanatçıların Dans ve Müzik Gösterisi. İkinci etkinlik, Bilkent Yaylı Çalgılar Orkestrası eşliğinde, Şefika KUTLUER’in Flütü ile sahnede yerini almasına, Ertuğrul ATEŞ, doğaçlama renkleri paletinden tınılarla tablosuna taşıdı. Jeung BEUM’un, piyano resitali öncesi de İlber ORTAYLI bir sunum gerçekleştirdi. Bir başka program, Doç.Dr.Sinan CANAN’ın sunumu ve bu kez Balkanlardan gelen bir orkestra. “Pro Classica Oda Orkestrası”, Ankara seyircisi ile buluştu.

Geçtiğimiz çarşamba akşamı, genç ve yeni bir sesi tanıdık. Soprano Claudia GALLİ. Eşi Gregory MOULİN’in piyanosu eşliğinde bizi bir müzik yolculuğuna çıkardı. Bir buçuk saat, bizi başka dünyalara taşıdı. Farabi Salonu’nun güzel akustiği içinde, sesinin zenginliği kulaklarımıza ulaştı.

Önce piyanonun tuşlarından çıkan tınılar. Sonra sahne de, Claudia GALLİ’nin sessizce yer alması. Ayakkabılarını çıkarılarak, sahnede aryalarını söylerken, operadaki oyununu da tek başına sürdürüyordu. Sempatikliği, sıcaklığı seyirciyi hemen avucunu içine almıştı. Sesinin güzelliği, zenginliği ve yorumları ile de sahneyi dolduruyordu. Beğeninin en güzel göstergei alkışlardı. Ankara da Lüksemburg dan gelen bu santçıları bizlerle buluşturanlara teşekkürler.

Mozart, Puccini, Bizet, Verdi ve Donizetti’nin operalarından aryalara programda yer verilmişti. Aryalar arasında piyano eserleri de yer alarak konser programı hazırlanmıştı. Türkiye’ye ilk gelişlerin de seyircilerle kurulan sıcak ilgi sürebilir. Sanatçıları bundan sonra da, Ankara da ya da başka illerde, sanatsal etkinliklerde önümüzde ki yıllarda izleyebiliriz. İlk kez izlediğimiz ve isimleri ile de ilk kez bilgilendiğimiz, sanatçıların bu konseri ile İtalya – Avusturya – Fransa ve İspanya arasında gezindik. Akdeniz sıcaklığını yaşadık.

Bu Festivalin bir özlelliği de değişik ülkelerden, yeni sanatçılarla, etkinlikleri, Ankara’da ilk kez buluşturması oluyor. Kore’den Sırbistan’a ve Lüksemburg’a uzanan bir doğu batı çizgisi, Festival’in beşinci yılında Ankara’da buluşuyor.

Konser öncesinda, Refik KUTLUER’in, “Zaman ve Algı” başlığında kısa ve öz sunumu, bizlere ayrıca yeni ufuklar açarken, Refik KUTLUER’in zaman zaman bazı etkinliklerde izlediğimiz bu arayış ve yönünün, bir başka sergilenişini de izlemiş olduk.

Festival, bu hafta Ankara’da, daha sonra da İstanbul’da gerçekleşek etkinlikle sona eriyor.

Perşembe akşamı yine Farabi Salonu’nda, Cumartesi akşamı da İstanbul’da İş Sanat’ta, Şef Erol ERDİNÇ yönetiminde, Hacettepe Akademik Senfoni Yaylı Çalgılar Orkestrası eşliğinde, izleyiciler ŞEFİKA KUTLUER’in flütü ile buluşacak. İstanbul’da ki konser, “UNICEF”e yardım konseri olarak, çocuklar yararına gerçekleştirilecek.

Kapanış konserlerinin bir başka özelliği, Şefika KUTLUER’in “LATİN ROMANCE” CD’nin piyasa çıkması ile özdeşleşmiş olması. CD’de yer alan eserler, Meksikalı besteci Jose ELİZONDO’nun bestelerinden oluşuyor. Bu CD’de yer alan eserler, ilk kez Ankara’da seslendirilecek, sonra da İstanbul’da. Şefika Kutluer’in Flütü ile beşiicisi gerçekleşen bu festivalde, doğu – batı buluşması çeçevesinde, okyanus’u aşmağa hazırlanabilirsiniz. İlk kez dinleyeceğimiz ve dinleyeceğiniz bu eserler sonrasın da, zaman zaman bu yolculuğu, CD kaydı ile de sürdürmüş olabileceğiz.

Müzik yolculuğunuzu bu konserlerle buluşturmak istiyorsanız, programınızı ona göre yapmanız gerekiyor.

İyi dinletiler.

_____________________

İstanbul. 17 Kasım 2014. Pazartesi. [email protected]

1567620cookie-checkŞefika Kutluer Festivali, 5’nci yılında

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.