bir bakarsınız ıssız bir kayada yalnız bir sedir, bir bakarsınız bir parkta asırlık bir meşe olmuş iyilik saçıyorlardır.
Oturmuşlardır bir yere, hangi insana nasıl bir iyilik yapabileceklerini düşünüp, hangi çocuğa hangi oyunu oynatacaklarını planlıyorlardır.
Her an iyilik yapmaktır onların işi, her an şefkat göstermektir.
İşleri güçleri güneşin ışığını alıp, insanlara yaşam sunmaktır.
Onların hepsi birer bilgedir.
Dedim ya onların kalplerini her daim yapraklarının üzerinde görürsünüz…
Tıpkı onlar gibi bakan, tıpkı onlar gibi kalplerini avuçlarının içinde taşıyan insanlar da vardır; hem de her ülkede, her şehirde, her köyde.
Hem de tüm insanlık dünyayı ısıtan kalplerini her yerde ortaya koyabilir ve hepsi birer şefkat ağacına dönüşebilir.
Bütün mesele yola çıkmakta, yani bir şeyler yapmaktadır.
Biz Antalyalılar da öyle karar verdik.
Hepimiz birer Şefkat Ağacına olma için yola çıktık.
Neden mi? Kar, kış demeden, soğuk, poyraz demeden, yine golf sahaları için, yine makineler, yine kalan son ormanlarımızı, fıstık çamlarımızı kesmeye başladı.
Ne bir gören var, ne de bir duyan.
Ne bir dur diyen var, ne de bir seslenen.
Kim, ne zaman, nasıl duyacak bilmiyoruz ama bizler her gün saat 11.00- 16.00 arasında “Kesintisiz Basın açıklaması” ile Aydın Kanza Parkından tüm insanlığa sesleneceğiz:
Sizlere de sesleniyoruz: Sizler, siz Şefkat Ağaçları; Lütfen şefkatinizi Belek için ortaya koyun. Çünkü Belek’in size çok ihtiyacı var…
Sizleri Belek için şefkat dağıtırken görmek, Belek’in fıstık çamlarında sizlerin de kalplerinizi görmek istiyoruz.
Lütfen ormanlarımıza sahip çıkalım…
