Egemen Bağış haklı olarak eleştiriyor!

Salı Günü Ortaköy’de değerli Avrupa Bakanımız Egemen Bağış ile görüşme olanağı buldum.

İstanbul’da Dolmabahçe’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından sıcak bir sohbet oldu.

Elbette Avrupa’nın, Almanya Sosyaldemokrat Partisi (SPD) Kurultayı’nın ve daha nice konunun sohbet konusu olarak ele alındığı bu güzel görüşme olanağı esnasında Egemen Bağış ile elbette Kıbrıs’ı da konuştuk.

Egemen Bağış haklı olarak iki olay ile ilgili olarak üzgündü. Aynı zamanda kızgındı da diyebiliriz.

Biri malüm!

Ertuğrul Kürkçü’nün TBMM’de yaptığı konuşma ve ardından yaptığı açıklamalar. Avrupa Bakanı Egemen Bağış’ın AB düzeyinde Türkiye Karşıtları’nın kullandığı gerçeklerden uzak ve de çirkin “Türkiye’yi Kıbrıs’ta işgalci” tanımlamasının TBMM’de bir Türk milletvekili tarafından dile getirilmesini hoş karşılamamakta. Türkiye ve Türk Düşmanları’nın kullandığı “iğrenç bir yalanın” bu derece cahilce dile getirilmesi elbette talihsizlik.

Daha da vahimi aynı milletvekilinin Egemen Bağış’ın sitemine cevaben “Kıbrıs Barış Harekatı’nı geçmişte Dersim’de gündeme gelenler” ile bir tutması ise ilk önce Dersim’de katledilenlere karşı en büyük saygısızlık.

“Kıbrıs Barış Harekatı” ordular arası bir savaştı. Sivil halka karşı bir saldırı değil. Oysa Dersim çok farklı bir olay!

Hem BDP milletvekili ol hem de “Dersim’i bu şekilde harca” olacak iş değil. Bunu da anlayabilmek zor.

Egemen Bağış’ı üzen ikinci olay ise CHP ile ilgili.

Ben de haberi okuduğumda hayretler içinde kaldım.

Anadolu Ajansı’nın haberine göre Pazartesi Günü ABD’de olan bir CHP Heyeti Kıbrıs Konusu’nda gerçekten beni çok şaşırtan bir açıklama yapmış. Aynen aktarıyorum: “CHP heyeti Washington’da -CHP Genel Başkan Yardımcısı Loğoğlu: -””CHP olarak, Rumlar AB Dönem Başkanı olduğunda, katılım müzakerelerine aynen ve hatta hızlandırılarak devam edilmesinin daha doğru olduğunu düşünüyoruz”.

Devam ediyorum: “Loğoğlu, bir soru üzerine, CHP olarak, Rumlar AB dönem başkanı olduğunda, katılım müzakerelerinin aynen ve hatta hızlandırılarak devam edilmesinin daha doğru olduğunu düşündüklerini söyledi.”

Gerçekten çok takdir ettiğim başarılı diplomatımız Sayın Loğoğlu’nun bu açıklamasını anlamam mümkün değil. Eğer “Rumlara rağmen” deseydi ki ben aslında hala öyle düşünüp konuştuğuna inanmak istiyorum, o zaman bu cümleyi anlayabilirdim. Ankara’da Hükümet de aynı kararlılıkta. Rum Dönem Başkanlığı tanınmaksızın AB ile çalışmalar sürdürülecek zaten.

Ancak AA Haberi Türk Dış Politikası ile bir çelişki varmış gibi.

Haklı olarak Egemen Bağış soruyor “Kıbrıs Barış Harekatı’nın sembolü ve CHP’nin eski Başkanı Bülent Ecevit ile bu derece nasıl çelişebilir CHP?” diye.

İnşallah CHP bu konuya bir açıklık getirir.

Kıbrıs Konusu’nda Egemen Bağış çok açık ve net.

“Kıbrıs’ı ve KKTC’yi çok yakından takip etmekteyim” diyen Egemen Bağış bunun bilinmesine çok önem veriyor.

Nitekim ardından iktidar ve muhalefet partileri hakkında konuştuğumuzda da konuya ne kadar hakim olduğu ve en ufak detayları sanki KKTC’de yaşıyormuşcasına bildiği de ortaya çıkıyor. İktidar partisinin konumu elbette Ankara’yı en fazla ilgilendiren konulardan biri. Ankara için ülkede ekonomi ile ilgili adımların atılması ve “Rum Dönem Başkanlığı Krizi’nin kapıda olduğu” bir dönemde KKTC Başbakanı İrsen Küçük Hükümeti’nin sağlam ve emin adımlarla ülkeyi yönetir konumda olması da hayati önem taşımakta.

KKTC için 2012 yılında her hangi bir “Hükümet Krizi” yaşamak kesinlikle olmaması gereken bir durum.

1 Haziran 2012’den itibaren çok farklı gelişmeler gündeme gelebilir. Bu nedenle KKTC Cephesi’nin tetikte ve her türlü gelişme karşısında hareket kabiliyetine sahip elde olan olanaklar ölçüsünde en güçlü konumunda olması çok önemli.

1 Ocak 2012’den itibaren Egemen Bağış’ı takip etmekte ve vereceği mesajları iyi okumakta yarar var.

1618160cookie-checkEgemen Bağış haklı olarak eleştiriyor!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.