Şehir efsanesi!

Şehir efsaneleri fakirleştikçe artmaktadır, kimin veya kimler tarafından söylendiği belli olmayan efsaneler kulaktan kulağa, ağızdan ağza ve şimdi teknolojinin nimeti, cep telefonundan cep telefonuna sms ile büyüyor!

Şehir efsanelerinin nerede ve hangi coğrafyada çıktığı bile net olarak söylenemez ama bir küçük fısıldama büyük bir dalgaya sebep olabilmektedir. Klasik söylem ile, bir kelebek kanadının çıkarmış olduğu dalga, büyük fırtınalara sebep olmaktadır.

Küçük fısıltı, küçük bir şehirde başlar ve büyük şehirler de dahi banka önlerinde kuyruklar oluşturmasına sebep olur. Kimlik numarasının son hanesi 4 ile biten annelere devlet, 400 TL yardım edeceği sms haberi bütün coğrafyayı bir anda kuşatıyor ve banka önlerinde kuyruklara sebep oluyor. Kuyruklara baktınız mı? Kuyruklarda daha çok kimler duruyor? Kuyrukları oluşturan bir şehir efsanesi olmasına rağmen, kuyruklar artık efsane değil, gerçektir.

Kuyruklarda bulunanların ekonomik durumları ve görüşlerine bakın, nasıl bir birine benziyor? Moda kıyafetler üstlerinde duruyor, tek tip kıyafet gibi. Saçlarının bağlayış biçiminden, kullandıkları örtülere kadar. Önümde birden çok şehirde çekildiği söylenen fotoğraflar, birbirine ne kadar çok benziyor. Şehirlerin isimlerini kapadın ve habere bakın, siz nerede çekildiğini tahmin edebilir misiniz?

İnsanları bu şekilde banka önlerinde kuyruğa dizmeyi getiren sonuçlar beni ilgilendiriyor. Bu insanlar durduk yere banka önlerine gelmediler, onları oraya getiren sebepler vardır, o sebeplerin oluşumu kısa zamanda olmamıştır. Bu efsaneler, neden şimdi bu kadar büyük ilgi topluyor? Demek ki, küçükte olsa bir yardım kelimesini duyanlar, yardım verildiğine inanılan yerin önünde, kendisine yer bulmak için her türlü mücadeleyi yapıyorlar! Şehri efsaneleri bu kadar gerçek kabul edilip içselleştiriyor ise, o toplumun yaşamış olduğu bir travmayı ortaya seriyor demektir.

Hangi şehirde çekildiği belli olmayan fotoğraflara bakarak, fotoğrafın analizini yapmaya kalkmak artık günümüzde zor, çünkü tek tip yaşam biçimini, her yerde görmeye başladığımızı ve geçmişin tüm birikimlerinin yok olduğunu göstermektedir. Tüketim çağında, tüketim değil yağma bir şehir efsanesi olmaktan çıkmış, gerçek olmuştur.

Bir kelebek bulunduğun noktada kanat çırpsa, dünyanın öteki ucunda fırtınaya sebep oluyor ise. Bu fırtınanın olması için, dış etkenlerin ortadan kalkması gereklidir. Yani bir fanus içinde olduğumuzu düşünmek zorundayız. Görüldüğü gibi, dış etkiler o kadar azaldı ki, en ücra köşede, bir küçük haber, yağmaya dönüşebiliyor. Dünyadaki bugünkü sistem, bir bütün olarak, geçmişin biriktirmiş olduğu değerleri yok ediyor ve yerlerine balon köpükçükleri bırakıyor. En ufak bir evrensel krizde, nasıl bir kasırga içinde yaşadığımızı bugüne bakarak söyleyebiliriz.

Şehir efsaneleri, şehir efsanesi olarak kalmıyor, gerçek olarak algılanıyor ve gerçek olduğuna inanılarak banka, yardım kuruluşları önlerinde uzun kuyruklar oluşturuyor. Kuyruklara bakarak hangi şehirde olduğunuzu tahmin edemezsiniz!


—————————
http://www.cemoezkan.de
http://cemoezkan.blogcu.com

1584620cookie-checkŞehir efsanesi!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.