Isparta’nın İslam açısından Mekke, Medine ve Kudüs’ten sonra dördüncü kutsal kent olduğu yönündeki açıklamalarıyla gündeme gelen Isparta Valisi Memduh Oğuz, kendisine yönelik eleştirileri ideolojik bularak “Bediüzzaman Said-i Nursi’den söz edildiği zaman birileri bu meseleyi ideolojik olarak ele alıyor. Sen istesen de istemesen de Bediüzzaman potansiyeli var bu şehirde” dedi. İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık ise kamu eliyle bir cemaatin değerlerini öne çıkarmanın tarafsızlığın yitirilmesine neden olduğunu söyledi. Eliaçık, “Şehirler açlarla dolu kutsallıkla uğraşıyorsunuz!” dedi.
‘BU MATBAADA ABDESTSİZ ÇALIŞILMIYOR’
Vali Oğuz, yerel bir televizyon kanalında konuk olduğu programda kente ilişkin ilginç çıkışlarını sürdürerek kendisi hakkındaki eleştirilere de yanıt verdi. Valilik konağının bahçesinde çekilen programda Isparta Müftüsü, Mehmet Emin Avcı ile ildeki çeşitli vakıfların temsilcileri de hazır bulundu. Programın başında konukları tanıtan Vali Oğuz, Isparta’nın Kuleönü köyünde bir kuran matbaası bulunan Hayrat Vakfı’nın Isparta Temsilsici Muhlis Körpe’den övgüyle söz ederek, “Isparta’da Türkiye’nin en temiz kuranı kerim matbaası var. İçerisinde yediğiniz bir şeyi yere düşürseniz hiç yıkamadan alıp yiyebileceğiniz kadar temiz, ayakkabıyla içeriye girilmeyen bir yer. Belki burası biraz şey gelir ama işçilerin hiç birisi abdestsiz çalışmayan bir matbaa. Sadece Türkiye’nin değil, Ortadoğu’nun en büyük matbaası” dedi.
‘İNANÇ TURİZMİ 100 FABRİKAYA BEDEL’
DHA’nın haberine göre ise Vali Oğuz, kamuoyunda tartışmalara neden olan kutsal kent açıklamalarını bir kez daha yinelediği programda, kentteki inanç turizmi potansiyelini harekete geçirmek istediklerini belirterek, bunun 100 fabrikaya bedel bir ekonomik yarar sağlayacağını söyledi.
‘BEDİÜZZAMAN ÜZERİNDEN 5 MİLYONLUK ZİYARET POTANSİYELİ VAR’
Geçtiğimiz 23 Nisan’da Saidi Nursi’nin Barla ve Isparta şehir merkezinde bulunan evini görmek için 20 bin kişinin geldiğini anlatan Vali Oğuz, “Ama nedense Bediüzzaman Saidi Nursi’den söz edildiğinde birileri bu meseleyi ideolojik olarak ele alıyor. Sen istesen de istemesen de Bediüzzaman potansiyeli var bu şehirde. Şu anda Türkiye’de sayısal olarak sırf Bediüzzaman üzerine yılda Isparta’ya 5 milyon üzerinde ziyaret potansiyeli var. Ve başkalarının değerlendirdiği gibi bunun içerisinde cumhuriyet ilkelerine aykırılık yok. Buna irtica amaçlı şey falan denilemez” diye konuştu.
‘BİR TANESİNİN YERE TÜKÜRDÜĞÜNÜ GÖRDÜNÜZ MÜ?’
Kendisini bu tür sözlerinden dolayı eleştirenlere seslenen Vali Oğuz, “Elinizi vicdanınıza koyun. Allah için cevap verin. Sadece 23 Nisan’da Barla’ya 20 bin kişi ziyarete geldi. Ne zarar gördünüz? Bu gelenlerden gayri medeni davranış gördünüz mü? Çağdaş anlayışa aykırı bir görüntü, manzara meydana geldi mi? Acaba çevre kirliliği gördünüz mü? Bir izmarit atan, naylon poşet atan gördünüz mü? Bir tanesinin yere tükürdüğünü gördünüz mü? Şehrimize zarar meydana getirmediler hatta tam tersi fayda getirdiler” diye konuştu.
‘MEKKE MÜŞERREF, ISPARTA MUVAZZAFTIR’
Isparta’nın Yalvaç İlçesi’nde bulunan Psidia Antiocheia antik kentinin de terazinin diğer kefesinde olduğunu vurgulayan Vali Oğuz, “Yalvaç’ta yapılan da inanç turizmidir. Çünkü Yalvaç, Vatikan tarafından kutsanmış ve Hac yeri olarak kabul edilmiş. Isparta’nın bir zenginliğidir bu. Ben şimdi Aziz Paul deyince St. Paul deyince Hıristiyanlık propagandası yapmıyorum ki. Şehrimizdeki inanç turizmini canlandıralım istiyorum. Isparta çağlar öncesinden medeni bir ildir. Biz Mekke, Medine Kudüs ve Isparta derken bize bir vazife veriliyor. Mekke, Medine, Kudüs müşerreftir, Isparta muvazzaftır diyorum. Bunu da tarihe geçirelim. Isparta muvazzaftır. Neyden muvazzaftır, yani vazifelidir? İlim merkezi olduğundan. Burası tevhidin, ilmin merkezi olacaktır” dedi.
İLAHİYATÇI İHSAN ELİAÇIK: ‘TARAFSIZLIK YİTİRİLİR’
Vali Oğuz’un açıklamalarını değerlendiren İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, Vali Oğuz’un bir kamu görevlisi gibi değil, bir cemaatin adamı gibi konuştuğu eleştirisinde bulundu. Barla ve Isparta’nın birileri tarafından çok değerli bulunabileceğini ancak bunun toplumun bütünü için böyle olmayabileceğini söyleyen Eliaçık, “Her cemaatin kendine göre değerleri vardır. Alevinin, sünninin, gayrimüslimin, Kürdün vergileriyle oluşan kamu kaynaklarını belirli bir cemaatin çıkarları için kullanamazsınız. Bu tarafsızlığın yitirilmesi anlamına gelir” dedi.
‘İSLAM’A GÖRE YERYÜZÜNÜN TAMAMI KUTSAL’
Vali Oğuz’un Mekke, Medine ve Kudüs’ün ardından Isparta’nın dördüncü kutsal kent olduğu yönündeki açıklamalarına da değinen Eliaçık, İslam’da yeryüzünün tamamının kutsal olduğunu belirterek, “Mekke ve Kudüs gibi kentlerin taşı toprağı değil, buralarda verilen tevhit mücadelesi için değerlidir. Peygamberler burada mücadele verdiği için değerlidir. Yoksa Mekke’nin taşıyla Isparta’nın, Cizre’nin taşı farklı değildir. Bu şekilde kutsal şehirler hiyerarşisi yaratmak doğru değildir. Eğer bir şeyleri yüceltmek gerekiyorsa, bu ahlaki anlayış olmalı, su, taş, toprak değil. Ateşi, közü bir kenara bırakmışız, külle uğraşıyoruz” diye konuştu.
‘ŞEHİRLER AÇLARLA DOLU KUTSALLIKLA UĞRAŞIYORSUNUZ’
Bir vali ya da siyasetçinin göreve başladığında yapması gereken ilk işin yoksulların, evsizlerin ev garibanların listesini istemek ve açları doyurmak olduğunun altını çizen Eliaçık, “siz bunları bırakıyorsunuz kutsallıkla uğraşıyorsunuz. Şehirler açlarla, yoksullarla dolu. Evine ekmek götüremediği için kendini asan babalar var. Gidin görün Mekke’de Hacılar kutsal diye taşa toprağa yüzünü sürüyorlar ama Kâbe’den çıkıyorsunuz sokaklar dilenci kaynıyor. Kâbe manzaralı Zemzem Towers kuleleri dikiyorsunuz ama etrafınız kolsuzlarla, sakatlarla dolu. Bugünkü anlayış İslam’ı bu hale getirdi. Bu kadar zengin kaynakları bir iki ailenin insafına bıraktılar. Peygamberin yurdunda bugün oligarşi ve monarşi hüküm sürüyor. Peygamber buna müsaade eder miydi?” dedi.
