Eğitim sistemi ve dersaneler

Hemen hemen hocaların hepsi, talebe-hoca ilişkilerine riayet ederlerdi. Talebesiyle iletişim kuramayan hoca yoktu. Sınıfında zayıf öğrencisi olan hoca, okul idaresince uyarılarak değerlendirmeye alınırdı.
Şimdi ise, liselerde hocalarıyla senli benli, aynı yaşta gibi konuşan talebeler. Talebelere söz geçiremeyen hocalar. Hoca talebe arasında sigara alış verişleri, nerdeyse olağan konuma getirilmiş.
Yönetmenlik dışı kıyafetlerle talebeler okul ortamına ve hatta sınıflara, ellerini kollarını sallayarak girmeye başlamış.
Hoca “eti senin kemiği benim” sözü talebe velileri tarafından ortadan kaldırılarak, disiplin dışı davranışlarda bulunan talebelere hocalar ikaz ettiklerinde, talebe velileri “Hoca kendine gel “ tehditleriyle, hocalar yıldırılmaya başlanmış. Burada çocuklara şiddet uygulanmasından bahsetmiyoruz.
Siyasi otoriteden güç alan veliler okullarda boy göstermeye başlamış. Böylece de okul disiplini çökertilerek, eğitim sistemindeki bozukluklar baş göstermiş.
Okullarda, bazı hocalar başarısızlıklarının faturalarını talebelere keserek, onları dershanelere yönlendirmeye başlamış.
Talebesiyle ders iletişimi kurma noksanlığı olan hocaların, gözlerinin yaşlarına bakmaksızın yaz aylarında, en az iki ay talebe-hoca ders iletişimi kurma kurslarına gönderilerek, talebelerin ders anlamaları sağlandığı takdirde, talebeler üniversite imtihanlarında başarı sağlamanın tek yolunun, dershanelerden geçtiğinin tarihe karıştığını görmüş olurlar. Böylece, zaten geçim sıkıntısı çeken talebe aileleri de boşu boşuna dershanelere yüksek ücretler ödememiş olurlar.
Dershanelerin amacı eğitime ek katkı sağlamanın yanında, milli eğitimin çökmesini fırsat bilerek, kendilerine büyük kazanç kapısı oluşturmaktır.
Dershaneleri zengin edebilmek için her konuda mecburi kurs uygulaması başlatarak, üniversiteleri bitirenleri bile, devlet memuru olabilmelerinin yolunun mutlaka dershanelerin kucağından geçtiği yolunu öğrenmişlerdir. .
Bence bu uygulama saçmalığın daniskası. Çocuk üniversite bitirecek, sonra mastır yapacak. Sen bu çocuğu işe almak için dershanelerin kucağına yönlendirerek, mutlaka KPSS sınavına girmen gerekiyor diyeceksin. Peki, mastır eğitimi almış bir talebeye, KPSS dersini dershanede veren hocanın derecesini ölçtün mü? Ekserisi mastır yapmamış bir devlet kuruluşunda çalışan memurlardır. Ya da normal üniversite mezunu olup, dershanece hoca olarak kabul edilmiş insanlardır.
Peki, Devletin okullarında eğitim ve disiplin dibe vurmuşta, dershanelerin durumu nedir? Gelin hep beraber, birde madalyonun o yüzüne bakalım. Devlet dershanelerin açılmasını sağlayarak, Eğitim sistemine katkı mı sağlıyor? yoksa ticari amaçlı bu kuruluşlar Türk eğitim sisteminin disiplinini ayaklar altına mı alıyorlar.
Bu konuyu incelerken, acı yemediği için karnı ağrımayan bir kısım dershaneleri, konunun dışında tutmaktayız.
Dershaneler tarandığında, dalında uzman olmayan, talebelerle iletişim noksanlığı yaşayan hocaları, her an görmek mümkündür. Dershane hocalığı ezbercilik olup, eldeki kitaptan bir şeyler öğretmek. Ezberin kuvvetliysen, o derste başarıl olarak görülürsün.
Eğitim mi diyeceksiniz? Güldürmeyin bari…

762020cookie-checkEğitim sistemi ve dersaneler

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.