Çekoslavakları Çekoslavakyalılaştırdık

Bizler göremedik, ama onlarında “Derdiyok’tu”


Dün gece dünya futbol tarihine geçecek bir maçı kazandık. Tarihimizde hiç yenemediğimiz Çekler’i çektik, maçın ikinci yarısında dümdüz ettik. Üzülmeyin Çekler, her şey düzelir, imza silindir.


70 yıllık hayatımda en az 35 sene meşin yuvarlağın peşinden koştum. Meşin yuvarlağa olan sevgim hiç tükenmedi, birçok kimseye bu işin sevgisini aşılamak için hocalık da yaptım.


Seyrettiğim ve unutamadığım maçlar arasında 23.06.73, Borussia Mönchengladbach- 1. FC Köln maçı, Almanya Kupası finali, uzatmalarda 2- 1 Mönchengladbach galibiyeti ile biten maçtı. Bu maç aynı zamanda ünlü futbolcu Günter Netzer’in veda maçıydı, Netzer bu maçtan sonra Real Madrid’e transfer oldu.


Unutamadığım bir diğer maç ise, Borussia Mönchengladbach ile Real Madrid arasında 11 Aralık 1985’de oynanan UEFA kupası maçıdır.


5–1 lik Almanya hezimetinin ardından Madrid'de oynanan ve 93 bin biletli seyircinin izlediği ve Real'in 4-0 yenerek tur atladığı maç. Sezon sonunda UEFA kupasını almıştı Real. 4–0 maçın gollerini Valdano (2) ve Santilliana (2) atmış ve son gol, dakikalar 89'u gösterdiğinde gelmişti.


Şampiyonlar Ligi 1998- 99 sezonu Manchester- Bayern München maçı hatırlanacak enteresan maçlardan bir tanesidir. 91. dakikaya kadar 1- 0 Bayern’in üstünlüğünde devam eden maçı, uzatma dakikalarında attığı iki golle kazanan Manchester, benim olduğu gibi, bir çok futbolseverin de aklını durdurmuştu..


Dün akşamki Türkiye- Çek Cumhuriyeti maçı, unutamadığım maçlar serisinde, hafızamda dördüncü maç olarak hep kalacaktır, umarım sizlerin de kalır futbolseverler…


Selma Hanım bardakları yıkamaya başladığı zaman maç 2- 0; dakika 75’i gösteriyordu. Bu maçın lehimize çevrilmesi çok zor bir maç olduğunu, bu işin bittiğini söylerken ilk golümüz geldi. Aman Selma bardakları yıkamaya devam et, Hasan isimli arkadaşımız “Çevrilmesi zor olan maçı daha fazla niye seyredeyim?” felsefesi ile kendini sokağa atınca, sokaklarda gezdi durdu. Uğurlar için… İsmi Uğur olan herkesi kutlarım.


Fatih Terim’e gelince yediği kadayıf, Afyon kaymaklı oldu, Hoca’nın kadayıfının altının kızarıp kızarmadığını Hırvatistan maçında göreceğiz. Aslında ben rulo şeklinde olan kaymağı severim. Kadayıf olsa olur olmasa da olur. Varsa yoksa kaymaktır, benim için önemli olan. Senelerce Türk futbolundan çok şey çalmış olan Yugoslavlar hırsız gibidir, çok dikkat edilmesi lazım gelen futbolculardır. Topu çalıp kucaklarında kalene bırakırlar. Futbol adına her türlü rezilliği yaparlar. İnsandır aralarında iyileri vardır, çoğu çok kulübümüzü dolandırmıştır. Müjdat Gezen bunları konu eden filmde bile oymamıştır.


Şimdi sıra geldi Yugoslavları rulo haline getirmeye, futbol lisanında buna “katlamak” denir. İnşallah hocamızın şansı yaver gider,  Yugoslavları katlar, final oynarız…



 

708450cookie-checkÇekoslavakları Çekoslavakyalılaştırdık

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.