MAHİ, BM Kıbrıs sorununun çözümünün müzakere edilmesine başlanmasına dönük sondajlara başlamışken Ankara’nın; “müzakere masasına kendi kurallarını koyma” hedefiyle bir plan hazırladığını ve bunu BM Genel Sekreteri Kofi Annan’a sunacağını yazdı.
Gazete haberi, “Erdoğan Bize Tuzak Kuruyor – Bush ve Annan’a, Elinde Hazır Bir Planla Gidiyor – 15 Haziran’da Gümrük Birliğini; Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Tanımasının Söz Konusu Olmadığı Siyasi Beyanıyla Birlikte İmzalayacak” başlığıyla manşete çıkardı.
Gazeteye göre Rum diplomatik kaynakları; Türk hareketinin Amerika ve İngiltere’yle yaptığı sondajların ürünü olduğunu, Amerika ile İngiltere’nin, Annan planını Kıbrıs Rum tarafına dayatmaya çalıştıklarını, bunun için baskı ve tuzaklar metotladıklarını savunuyorlar.
Gazete haberin devamında, Türk tarafının yeni önerilerini ve TC Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Kıbrıs Türk ve Türkiye basınında yer alan açıklamalarını iktibas etti.
POLİTİS de haberini “Türkiye 2 Protokol (!) İmzalıyor – Türkiye Protokolü İmzalamaya Hazır – İmza 15 Haziran’da Atılacak – Sahte Devletle İkinci Bir ‘Protokol’ İmzalayacak” başlığıyla verdi.
SİMERİNİ, “Ankara Sertleşiyor – Fransız Hayırı Kıbrıs Sorununu Zorlaştırıyor” başlıklı haberinde, Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos’un, dün bir araya geldiği BM Genel Sekreter Yardımcısı Sir Kieran Prendergast’a; somut ve detaylı önerilerde bulunmasına rağmen, Prendergast’ın en önemli ve yeni inisiyatif için umut olup olmadığının ortaya çıkacağı görüşmesinin Ankara’daki görüşmesi olduğunu yazdı.
Gazete, Ankara’da ise, Fransız halkının Avrupa Anayasası’na hayır yanıtı vermesi nedeniyle bir karışıklığın hakim olduğunu, bunun da Kıbrıs sorunundaki tavrını etkiliyor göründüğünü yazdı ve özetle şöyle devam etti:
“Tayyip Erdoğan; Fransız hayırının Türkiye’nin üyelik süreciyle bağlantılı kılınmasının yanlış olduğunu söylerken, Türk basını; Avrupalı yetkililerin, AB’nin kendi iç meseleleri üzerinde yoğunlaşacağı ve genişlemeyi ikinci sıraya düşüreceği şeklindeki değerlendirmelerine yer veren haberler yayımlıyor. Diplomatik kaynakların gazetemize yaptığı değerlendirmeye göre, bu durum Türkiye’yi sinirlendiriyor ve Kıbrıs sorununun çözüm sürecine yönelik iki eğilim yaratıyor;
Bir görüşe göre; Türkiye’nin AB’ye üye olmayı başaramama tehlikesi varsa, Kıbrıs sorunu için acele etmesine bir neden yoktur. Diğer bir görüşe göre ise Ankara Kıbrıs sorununu kapatmalıdır. Çünkü bunu sürekli karşısında bulacak.
Diplomatik kaynaklar; Türk tarafının tavrını sertleştiriyor ve Başkan Papadopulos’un olmasını istediği, yani Annan planında yapılmasını istediği değişikliklere dair diyalogun başlaması çerçevesinde görüşmeye niyetli görünmüyor. Bu değerlendirme; sızan atmosferden, yani Ankara’nın; bütün Türk tezlerini tatmin eden çözüm planının hazırlanması ve Fransa’daki referandumdan çıkan hayır yanıtı gibi son zamanlarda aldığı bütün sonuçlardan kaynaklanıyor.”
