O KONUŞMA
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği öne sürülen yargıya ilişkin konuşma kaydı büyük yankı uyandırdı. Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’la ilgili bir dava hakkında olduğu anlaşılan ses kaydında Başbakan Tayyip Erdoğan, Sadullah Ergin’den davayı yakın takibe almasını istiyor. Sadullah Ergin konuşmanın bir yerinde davayı beraatla sonuçlandıran yargıcın “Alevi” olduğunu söylüyor. Ayrıca avukatlıktan yargıya geçirilen 2 bin kişiye ilişkin Başbakan’a detaylı bilgiler veriyor.
“BUNDAN DOĞAL NE OLABİLİR Kİ?”
Erdoğan ses kayıtlarının montaj olduğunu yinelerken “Eğer bu seçimlerde birinci parti olmazsak bırakırım diyorum peki onlar diyebilir mi?” dedi.
Erdoğan Sadullah Ergin ile arasında geçen ses kayıtlarıyla ilgili olarak da “Dün adalet bakanımla ilgili konuşmalarım yayınlandı. O kadar kirli işler yapıyorlarki benim bakanıma “yakından takip et” dememden daha doğal ne olabilir ki…” dedi.
Erdoğan konuşmasında Bu kayıtlar montaj suretiyle yapıldı derken ” Ses kayıtları üzerinde montaj yapılmış, dublaj yapılmış, kurgu yapılmış, hayali senaryolar üretilmiştir. “dedi.
Kriptolu telefonlar bile dinlenmiştir diye devam eden Erdoğan “Şu ana kadar sadece bir kaç dosya üzerindeki dinlemeler çıkartıldı. Selam örgütü diye adlandırılan bir örgüt tarafından 3 bine yakın kişinin dinlemesi yapılmıştır” dedi.
KONUŞMADAN SATIR BAŞLARI
“Bir başbakanı dünyanın hiçbir yerinde dinleyemezsiniz, bir cumhurbaşkanını, bir genelkurmay başkanını, bakanları dinleyemezsiniz. Savcı tamamen keyfi bir şekilde devletin mahrem telefon görüşmelerini dinlemiştir. Hukuksuzluk sadece dinlemeden ibaret değildir, gizli bir dosyada yer alan dinlemeler de birilerine servis edilmiş, bu yolla da savcı ya da bu dinleme yapan memurlar ayrıca Anayasa’yı, yasaları çiğnemiştir” dedi.
“Bu dinlemeler hukuk adına yapılmadı;Türkiye adına, Türkiye’nin huzuru, güvenliği, istikbali adına yapılmadı. Çok net bir şekilde görülüyor ki, bu dinlemeler bir örgüt adına, örgütün çıkarları adına, o örgütü kontrol eden devlet ya da uluslararası çevreler adına yapıldı” dedi.
“İngiltere’de gazeteciler haber yapma adına bazı telefonları dinlediler, telefon mesajlarını elde ettiler. Bundan dolayı yapılan soruşturmada 50 gazeteci gözaltına alındı.Bunlardan bazıları mahkum oldu. Bu skandala karışan gazete ortaya çıkan skandaldan dolayı mahcup duruma düştü. Yayıncı kuruluş tarafından bu gazete kapatıldı. Ama dikkat edin hiç kimse, ‘İngiltere’de gazeteciler tutuklandı, gözaltına alındı’ demedi. Hiç kimse, ‘İngiltere’den basın özgürlüğü yok’ demedi. Bizim şu anda yaşadıklarımıza bakın, İngiltere’de yaşananlara bakın. Şu anda birçok gazete ve televizyon, birçok internet sitesi hukuku hiçe sayarak, Anayasayı, yasaları, bunlarında ötesinde insani ve vicdani değerleri ayaklar altına alarak her gün ses kayıtları ya da tapeler yayınlıyor. Ama montaj ama montajsız, aklınıza ne geliyorsa… Bazıları bu dinlemelerine ‘bunlar yasal dinleme’ diyerek kılıf uyduruyor. Bu yayınlanan dinlemeler yasal dinleme değildir. Türkiye’de dinleme yapmanın belli kuralları vardır ve bu kurallar ihlal edilmiştir”
CHp genel başkanı da anayasayı ihlal edilmiştir. Kriptolu telefonlar dinlendi. Sesler üzerine montaj, kurgular yapılmıştır. Çok vahim bir skandalla karşı karşıyayız. Bir ihanet ile karşı karşıyayız.
Selam adlı bir örgüt uydurulmuş 3 yıl boyunca binlerce kişi dinlenmiş. Ülkenin başbakanı, cumhurbaşkanı dinlenmiş.
Putin ile konuştum. Dünkü konuşmayı da bu adamlar geçmişte keyfice dinlenmiş. Enerji bakanımız çok mahrem konuşmalar yapıyor. Enerji bakanımızın konuşmaları, pazarlıklarının sızması Türkiye’ye maliyeti ne olur biliyor musunuz?
Bazı ihaleler iptal ediliyor. İhale dışı kalan yöneticilerle ben görüşme yaparım. Ülkeye menfaati 200 milyon dolar.
Bu paralel yapı böyle ihanetin içinde. İnternete düzenleme getireceğiz dediğimiz de hükümet interneti kısıtlayacak. diyorlar.
Özgürlükler anayasayı ihlal edemez. Özgürlük hiç kimseye birilerini dinleme yetkisi vermez. Bu dinlemeleri servis etmek gayri ahlakidir.
Dünyada hiçbir din iki kişi arasındaki konuşmayı üçüncü kişilerin bilmesin. Görüntüler de var. Aile maheremiyetini bile görüntülediler. Ahlaksız işlere imza atıyorlar. Ben böyle bir interneti kabul etmiyorum.
Bu paralel yapının mensupları bu kadar ahlaksız. Kriptolu telefonları üretenler tarafından dinlemişler bunları kopyalayıp ele geçirdiler.
Bu dinelemeler örgüt adına ve bunları kullanan devletler tarafından yapıldı.
Bir de bu yapı dini bir yapıymış. Ben imam- hatip mezunuyum. Dini az çok bilirim. Devlete sızacaksınız. Tehditle haraç toplayacaksınız.
“BEN BIRAKMAYA HAZIRIM”
“Ben çok açık, net söylüyorum, ‘eğer partim bu seçimlerden de birinci olarak çıkmazsa ben siyaseti bırakmaya hazırım’ dedim. Acaba diğerleri bunu bırakmaya hazır mı? CHP’nin, MHP’nin genel başkanı bırakabilir mi” dedi.
ADALET BAKANIYLA GÖRÜŞME TAPELERİ
“Dün bir tane daha yayımladılar, Adalet Bakanımla benim görüşmem, bugün malum gazete yayınlamış, çünkü kendileriyle ilgili. Dönen dolapları tabii biz biliyoruz. Benim Adalet Bakanıma ‘Bunu yakından takip et’ dememden daha dogal, daha tabii ne olur. Bana ilgili kuruluşumun verdiği bilgiler, SPK’nın verdiği bilgiler çok çok tehlikeli bilgiler ve paralel yapı veya paralel yapının dışında yapılar, bu kirli ilişkiler, ister istemez ‘Burayı yakından takip et’ dememi gerektiriyor. Bunu ben ülkem için milletim için istiyorum” dedi.
KISA SÜRE SONRA HESAP VERMEYE BAŞLAYACAKLAR
“Hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak, Anayasayı, yasaları çiğneyenler göreceksiniz, kısa süre zarfında bunun hesabını vermeye başlayacaklar. Ortalığa çok pislik dökülecek şimdiden size söylüyorum. Kurban kesim faaliyetlerinden zekat toplanmasına, bankacılık faaliyetlerinden sınavlara, ajanlık faaliyetlerinden tehdit, şantaj, haraç toplamaya kadar çok geniş bir yelpazede, çok çarpıcı, çok şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıkacak” dedi.
