2009 Mart’ındaki yerel seçimlere az kaldı.
Aslında işler yolunda tıkırında yürüseydi, AKP 2008 Ekim’inde erken seçime gidecekti.
Yerel seçimler yapılmış olacaktı.
Ama olmadı.
Bazı cin fikirli, tuzakları seven AKP’li akil adamların planı hayata geçirilemedi.
AKP’nin kapatılmanın eşiğine gelmesi bir bakıma iyi oldu.
Erken seçime gidilemedi.
Peki çok şey mi değişti veya değişecek?
Hayır.
Herşey eskisi gibi olacak.
Bunun işaret fişeği, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in tekrar aday olması.
Bu olayda Erdoğan değil, Melih Gökçek’in daha güçlü olduğu ortaya çıktı.
CHP’lilere özellikle hatırlatmak isterim.
Kendilerini kandırmasınlar.
Melih Gökçek Karayalçın’ı sandığa gömer.
Hem de müthiş bir farkla…
Daha açık yazalım, kimse hayallere kapılmasın.
CHP hala halkın arasına karışabilmiş, millete ulaşabilmiş değil.
Genel seçimler öncesi halkla bütünleşemeyen CHP’nin yerel seçimler öncesi iki çarşaflı kadına rozet takarak sandıktan zaferle çıkması ihtimali gerçekleşir mi?
Kesinlikle hayır.
Hatta ihtimal bana göre sıfır.
AKP, Istanbul ve Ankara’yı banko görüyor.
Bence İzmir’i almak için de elinden geleni yapacak.
Hatta İzmir’i düşürmek için göreceksiniz Ankara ve Istanbul’un AKP’li belediye başkanları dahi çalışacak. Her türlü lojistik desteği verecekler AKP Izmir adayına.
Onun için tavsiyem CHP’nin tek kalesi İzmir’i kaybetmemek için tüm gücünü oraya vermesi.
Ankara’yı iyi yorumlayamıyor CHP’liler.
CHP Genel Merkezinin çatı katından aşağı bakıp halkı anlamak mümkün değil.
Hele hele Ankara Milletvekillerinin “Sayın Genel Başkanım, Ankara tamam” diye el ovuşturmalarına bakmayın.
Bunlar palavra.
Halkın içine girin, varoşlara uzanın, küçük sanayiciye, esnafa kulak verin “Gökçek işini bilir” diyenlerin oranın yüzde 50’lere varıyor.
Yani AKP’nın genel seçimlerde aldığı yüzde 47 bile hava cıva.
Başbakan Erdoğan boşuna “Kardeşim Melih Gökçek’le yola devam” demedi.
Eğer demeseydi Gökçek’in “ bir bölen” gibi davranıp bağımsız aday olacağını biliyordu
Erdoğan gücünü giderek kaybediyor.
Benim anlayamadığım Melih Gökçek’le olan “ kardeşlik” mavrası.
Hangi konu veya konularda “kardeş”ler anlamış değilim.
Bu “kardeşlik”sözcüğü kafa karıştırmaya yetiyor.
Ne tür kardeşliktir bu.
Sevgi kardeşliği mi?
Ortak çıkar kardeşliği mi?
Rant düzeninin devamına yönelik kardeşlik mi?
CHP’liler bu “ kardeşlik” muhabbeti üstüne giderek Erdoğan-Gökçek ikilisi hakkında siyasi slogan üretirlerse iyi olur.
Benden tüyo bu kadar.
Bu kıyağımı unutmasın CHP kodamanları.
