Erdoğan: Daha ileri giderseniz sınır kapıları açılır

Avrupa Parlamentosu’nun müzakerelerin dondurulmasına ilişkin kararını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha ileri giderseniz sınır kapıları açılır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KADEM Adalet ve Kadın Kongresi’nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamlarından öne çıkanlar şöyle;

Kadın sorunlarının bu zirvede geniş bir alanda tartışılacağına inanıyorum. Kadınların sorunları çözülmeden hiçbir hedefimize ulaşamacacağımızı biliyorum.

Bizim inancımıza göre insanlar Adem ile Havva’dan doğmuş, çoğalmış bugünkü 7.5 milyara ulaşmıştır. Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz bizi, bir erkek ile bir dişiden yarattığını, kendi katında değerli olanın da Allah’a karşı gelmekten en çok sakınan olduğunu ifade ediyor. Bakınız burada erkek kadından veya kadın erkekten üstündür diye bir hüküm yok. Tam tersine, yaratılışta eşitlik var. Üstünlük ise sadece Allah’tan sakınmada yani takvada söz konusu olabiliyor. Bu açık emir mucibince kadınları, sadece ve sadece cinsiyetlerinden dolayı tahkir eden her türlü anlayışı reddediyoruz.

Kadınları cinsiyetlerinden tahkir eden anlayışı reddediyoruz. İnsanlar çeşitli sebeplerle ezilmiş, haksızlığa uğramışlardır. Cinsiyetten kaynaklanan haksızlık ve adaleletsizlik sorun olarak karşımıza çıkıyor. Yoksulluğun faturası kadına kesiliyor, evdeki mesaisi görmezden geliyor. İşyerinde ayrımcılığa uyuyor. Sömürü zaman içinden örf, adet denilerek kurumsallaşmaktadır. Biz kadınların yükünü hafifletmeyi bir sorumluluk olarak addettik.

Siyaset mekanizması ve siyasetçilerin sorumluluğunda faaliyet gösteren kurumlar, elbette sorun çözme yeridir, sorun çözme makamıdır. Ülkemizde yasaların izin verdiği yaşın altında evlilikler ve bunlardan kaynaklanan sıkıntılar söz konusuysa çözümü için gereken adımlar mutlaka atılmalıdır. Bu adımlar öncelikle sosyal ve kültürel bilinci artırmaya yönelik olmalıdır. Şayet kanuni yaş sınırının altında evlilik kültürü mevcutsa, siz istediğiniz kadar kanun çıkartın, istediğiniz kadar ceza verin bunun önüne geçemezsiniz.

Tartışmalar üzerine dikkatimi çeken bu kanun değişikliği teklifinin, yeterince özenli hazırlanmadığını ve belirsizlikleri sebebiyle istismara açık bulunduğunu gördüm. Bunun için de toplumsal taleplere karşılık vermek için atılan bu iyi niyetli adımın maksadının dışında istismarlara yol açmayacak şekilde daha hassas şekilde değerlendirilmesi gerektiğini ifade ettim. Hükümetimize ve Meclisimize hatta toplumumuza söz konusu kanun değişikliğinin mevcut haliyle çıkartılması yerine daha geniş bir mutabakatla ele alınmasını tavsiye ettim. Hükümetimiz de bu doğrultuda gerekli adımları atarak değişiklik teklifinin geri çekilmesini kararlaştırdı. İnanıyorum ki geniş mutabakatla yeniden parlamentomuza gelecektir.

Aylan bebek kapaklarda yer aldı, ardından Ümran bebek yer aldı. Sadece 3 milyon mültecinin Türkiye’de olduğu, mültecilerin olduğu dünyada sorun Aylan bebek, Ümran bebek midir? Dünyada şu anda milyonlarca Aylan bebek cevap bekliyor, şefkat bekliyor, merhamet bekliyor. Onlara yönelik atılan adım var mı? Yok. İşte Afrika, sahra üstü, sahra altı. Milyonlarca orada bebek, kadın, 7’den 70’e hepsi çözüm bekliyor. Atılan bir adım yok. Atılan adımı söyleyeyim. Türkiye, Avrupa Birliği’ne girsin mi girmesin mi? Atılan adım bu. Niye? Erdoğan doğru açıklamalar yapıyor. Toplanmışlar, gelmişler bir araya 30-40 kişi, verilen o bildiriye ‘hayır’ diyor, yok diğerleri 400-500 kişi ‘evet’ diyor, topunuz dese ne yazar?

“İLERİ GİDERSENİZ SINIR KAPILARI AÇILIR”

Hiçbir zaman siz insanlığa dürüst davranmadınız, insanlara doğru bakmadınız. Aylan bebekleri Akdeniz kıyılarında sahile vurduğu zaman oradan gidip siz almadınız, Ümran bebekleri siz almadınız. 3 milyon, 3,5 milyon mülteciyi bu ülkede besleyen biziz. Verdiğiniz sözleri yerine getirmediniz. Kapıkule’ye 50 bin mülteci dayandığı zaman feryat ettiniz, ‘Acaba Türkiye sınır kapılarını açarsa ne yaparız’ demeye başladınız. Bana bak, eğer daha ileri giderseniz bu sınır kapıları da açılır bunu da bilesiniz. Öyle kurusıkı tehditlerden ne ben anlarım ne bu millet anlar, bunu da bilesiniz.

Yetti artık, yetti bu aldatmaca. Ey 5 daimi üye gelin deyin ki, ‘BM’nin reforme edilmesi lazım, güncellenmesi lazım’. Hepsi daimi üye olacak, geçici üye olmayacak. Her dinden her kıtadan, her ırktan temsilciler olacak. 5 daimi üye, kıtalarını temsil ediyor. Diğer kıtalardan temsilci yok. Müslümanlar orada temsil edilmiyor. Müslümanların derdini kim anlatacak, kim savunacak? Buradan adalet çıkmaz. Adalet bir kenara, köşeye sıkışan bir kavram değildir. Dünya 5’ten büyüktür. Bunu savunmak lazım ama birilerinden korkmamak lazım.
Birilerine hoş görünmek için zulmü alkışlamayız. Korkup susarsak ecdadımıza da geleceğimize mahçup oluruz. Dünya 5’ten büyüktür diyerek yola devam ediyoruz.

KILIÇDAROĞLU’NA TEPKİ

Avrupa Birliği’ni uyarırken milletimiz ve tüm insanlık adına yürüttüğümüz bu adalet mücadelesinin şahsımıza ve ülkemize bir bedeli olduğunun gayet iyi farkındayız. Ama ne yazık ki ülkemdeki ana muhalefet partisinin başındaki ‘Bu bir yaptırımdır, bunu başka yaptırımlar takip edecektir’ diyerek tehdit ediyor, zavallıya bak. 53 yıldır bu ülkeye Avrupa Birliği’nin kapısını açmayanlar yaptırım mı uyguluyor? Eğer yaptırım uyguluyorlarsa ne oldu? Battık mı, bittik mi, çöktük mü? Dimdik durduk. Şu 14 senede Türkiye’yi aldığımız yerden nereye getirdiğimiz ortada. Evelallah dik duracağız, yolumuza devam edeceğiz.

Unutmayın, batının Türkiye’ye ihtiyacı var. Şu anda 3 miyon mülteciyi barındıran Türkiye, Avrupa’dan destek gelecek diye açmadık. Biz o insanları zalimlerin insafına bırakamazdık. BM’den bize gelen 550 miyon dolar. Avrupa’dan gelen 700 civarında. Biz 15 milyar dolar harcadık. Veren el, alan elden üstündür.

Haksızlıklar karşısında susarak coğrafyamıza sırt çevirmeyeceğiz. Zafer teslim olanların değil, sadece mücadele edenlerin ulaşabildiği bir şeydir.

Yeni Türkiyeyi inşallah ülkemizin kadınlarıyla beraber inşa edeceğiz. Geleceğin güvenli, huzurlu, adil, müreffeh dünyasını doğudan batıya, kuzeyden güneye yerkürenin her köşesindeki kadınlarımızla birlikte kuracağız. Uluslararası kadın ve adalet zirvelerinin bu mücadelenin sembolü haline dönüşmesini temenni ediyorum.

15 Temmuz’da cesaret konusunda kimseden geri kalmdıklarını hanım kardeşlerim göstermişlerdir. Şehit olan hanım kardeşlerimiz vardı, bizim bunları unutmamız mümkün mü? Unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu millet Nene Hatun’lardan doğan bir millettir. 248 şehidimizi, özellikle 11 kadın kahramanımızı rahmetle minnetle yad ediyorum.

Lütfen başkalarının sizin için bir şeyler yapmasını beklemeyin. Harekete geçin, zaten bu kardeşiniz yanınızda olacaktır.

2031910cookie-checkErdoğan: Daha ileri giderseniz sınır kapıları açılır

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.