Benim hiç vazgeçemediğim bir alışkanlığım vardır…Yazılara yorum yazmayı çok severim. Hele bam telime basan yazılardan ilk notayı alır, hiç es vermeden olayı bir caz partisyonuna döndürüp uzatır da uzatırım…
Benim bu alışkanlığım şimdi ONPUNTO da yazılarını sürdüren SERDAR DEVRİM ustaya imdat dedirtecek boyutlara ulaşmıştı…
O Hürriyet’ten ayrılıp ONPUNTO ya geçince bende arkasından tabi…Ayrıca iyi ki Hürriyetten ayrıldı. Çünkü 14 Nisan mitingini görmezden gelen bir anlayış, birkaç direnen köşe haricinde HÜRRİYET in bütün kalelerini ele geçirdİ GİBİ…
Bizlere maillerimizde gelen, fotoğraf gibi gerçekliği inkar edilemeyecek belgelerle vurgulanan rejim tehlikelerini, bu kadar etkili bir gazetenin KERHEN ele alması onun artık gelecek nesiller için güvenli bir belge olamayacağını da gösteriyor; ki kalıcılığı gözetmeyen bir markanın – hele basında- okuyucularının ona ödediği parayı yetersiz hatta önemsiz bulmasıyla açıklanabilir bu…
Yakında okuyucularının bir günlük Hürriyet almama eylemi yapacaklarını da duyduğum için, bizlerin geçmişindeki tek gazete olan HÜRRİYET in , artık kendi sütunlarında bile isminin anlamını yitirmeye başlaması bana benzer sütunlarla kurduğumuz yapılara destek verecek bir sosyal mühendisliğin de artık güvenli olmadığını düşündürtüyor…
Bizler beynimizin besinlerini mazideki çok değerli, çok temiz katkı maddesi olmayan kaynaklardan ve Cumhuriyet gibi çok taze bir gıdadan aldık…Bu gıdanın bizi yüzyıllarca besleyecek olan proteinini ,karbonhidratını depoladık bütün hücrelerimize…
Ama yeni nesiller bırakın depremi, uzaktan kumları ve kanlarıyla gelen çöl fırtınalarına karşı nasıl koruyacaklar kendilerini? Şimdi gerçekten GASTE KAĞIDI haline gelen sütunlarla mı?
Bakın yine uçtum daldan dala… Kendimi bağışlatmak için şimdi komedi dans sözcüklerimi çağırıyorum sahneye…Serdar Devrim in ARGONOT DENEN bir deniz canlısının inanılmaz bir özelliğini anlattığı çok keyifli yazısına YAPTIĞIM yorumu sizlerin , özellikle erkeklerin okumasını istedim… Devrim’ in yazısında bu canlının inanılmaz bir özelliği anlatılıyor…(ONPUNTO e-Samizdat…) Bu andronot öyle dişisiyle düğün gecesi bile vuslata ermezmiş. Onun yerine şu malum uzantısını dişisine yollar, o da fazla uzatmadan işi bitirir, geri dönermiş…Bir deniz canlısı mı bu? Yoksa Tanrıların arabalarıyla gelip, dünyayı da pek sevip, geri dönenlere eşine verilmek üzere çok kıymetli malum hazinesini teslim eden bir uzay canısı mı? Ama o kadar çok düşünce ilham etti ki bana, çağı değiştirir bu ANDRONOT üzerine biraz gidilirse…Okuyun bakalım.
“ARGONOT İNSAN” GELECEĞE ISMARLANDI BİLE:
Bilim adamları SAMİZDAT çetesinin kurucu üyesi Serdar Devrim’i okuduktan sonra bizzat kendilerini kobay olarak kullanacakları pek çok Argonot insan yaratma çalışmalarına başlayabilirler.
Hatta bu proje dünyadaki bütün projelerden çok daha cazip olduğu için, çoğu bir başka kadınla yakalandığı takdirde Clinton gibi perişan olmak istemeyen abazanlarla dolu Amerikan senatosundan şıp diye geçer.
Dahası yatırım yapılan proje açıklandığında silah tüccarları ,canlı bombalar, CIA in üst kademesi ve Birleşmiş milletler ve birleşmemiş milletler,hülasa bütün dünya,hatta uzay mahlukları,arabalı arabasız tanrılar, Ferrarisini satan bilge vs vs bu proje için para yağdırır.
Ve diyelim ki proje gerçekleşti…Bunu yapan bilim adamı Nobel alıp, ürettiği ilk yapay Argonotu İsveç Kralı Karl Güstav a verdikten sonra bu buluşunu daha çok andropoz dönemini yaşayanlara uygun yeni bir İsimle TAÇLANDIRIR.
ANDRONOT!
Hatta bu projenin daha geliştirme aşamasında bunun ilk talibinin NETEKİM PAŞA tarafından icrai faaliyeti men edilmiş bir hanım sanatçı olduğu da rivayet edilir.
Bu hanım sanatçı erkek olarak dünyaya gelmiş; üstelik çok çapkınmış,uçan kaçan elinden kurtulmazmış. Bu nedenle o da bu yapay Argonota talip olup, kendi argonotunu bilim uğruna kestirip atmış.
Ama deneme aşamasında olan yapay argonot değil kalkıp verilen adreslere gitmek, yerinden bile kıpırdamamış. Asli görevi olan böbrek arındırma işini bile naz niyazla yapar olmuş. Fevkaladenin fevkinde bir sonuç beklerken, üretimi iki kuple bile olmayan bu ağır aksak makamındaki argonot, sanatçıyı başka tercihlere duçar eylemiş.
Sanatçı bismillahi rahmani rahim diyerek, doktorlardan oluşan bir heyet i umumiyenin raporuyla nüfus kağıdını pembeleştirmiş, dünyaya tozpembe bakmaya başlamış…
Netekim paşanın prostatı gitmiş ama onun prostatı yüce rabbimin allah ü talanın inayetiyle yerinde kalmış.Onun yanında oturan BABALARIN BABASI, ARAP-ESKİSİNİN USTASI ORHAN BABA ise asla bu yollara teveccüh etmemiş, tanrıdan gelecek yeni bir emre kadar SEVİM EMRESİYLE ve kendi androgotuyla iktifa etmiş.
Tarihimize yazılacak olan bu bilgilerden sonra andronot insan türünün çeşitli avantajları ve handikaplarına bir bakmak istedik. Önca avantajlar:Diyelim ÜNLÜSÜNÜZ. Evlisiniz. Paparazziler peşinizde. Ve bir başka kadına aşık oldunuz. Nereye gitseniz içinizde bir telaş, ensenizde flaş flaş flaş…
Belki de karınız siz evden çıkar çıkmaz paparazzileri arıyor ve sizi azzz sonra izlemek için magazin programlarına kitleniyor. Ama siz bir ANDRONOT olsaydınız, evden hiç çıkmadan sevgilinizle bir akşam yemeği yiyebilirdiniz. Görünüşte o tek başına yerdi tabi ama siz de onun çantasında bir duble rakı eşliğinde iki viagra söylerdiniz.
Hatta bu andronot işi daha da gelişme gösterir, uzaktan kumanda bile devreye girerdi. Fakat dalgınlık burada ölümcül hatalar yaptırabilir. Mesela bir plaj sahnesi seyrederken eliniz TV un kumandası yerine ANDRONOT kumandasına gidebilir. Andronot görevini yapmak üzere TV a girdiğinde ekranda şu yazı çıkar:”Ben telleri söktüm, sen de şu düğmeleri aç, bikinili kız resim tübünün altında…
Ya da futbol maçı vee yine aynı hata…Ekranda beliren yazı:
– Abi bi yanlışlık var, bu hakeme seyirciler iftira atıyor”.
– Erkekler genelde saf oldukları için hata üstüne hata yaparlar. Mesela bir iş gezisi. Karınızdan ültimatom:
– giderken şu andronotunu bırak,sen yokken bi çamaşıra atim, yıkansın.
– aman karıcım, seyahat bu, patlarım valla.Zaten böbreklerimde taş var.
– Taş maş anlamam.Olmazsa diyalize gir.Artık her yerde var.Benzincilerde bile…Erkek milleti değil mi?
– İyi, iyi…ama yumuşatıcı koyma suyuna. Geçen sefer o yumoş yüzünden az daha nonoş oluyordum…O ne yumuşaklık öyle…
Ama bilimde çare tükenmez. Rent a andronot!
En yeni 0 km de, yolda kalmaz, benzini bitmez, döşemeleri kılıflı…Bütün testlerden geçti. Yolu iyi kavrar, lastiği patlamaz…Kriko istemez! Damatlık andronot bu…
– Paranız çok değilse biraz eski modele razı olacaksınız. Yolda stop edebilir…suyu kaynayabilir. Zor durumlar için Torpido gözüne viagra konması tavsiye edilir.
Hele düğünlerde asla kullanılmaması önemle bildirilir. Gelin pırlanta takı beklerken damat ın takoz takması affedilir suç değildir. Ama bu andronot meselesi daha çok devlet adamlarının işine yarar. Mesela Monica vakasında Clinton rahatlıkla bir palavra atabilirdi:
– Bir toplantıya giderken tuvalete girmiştim. Dalgınlıkla andronotumu unutmuşum. Andronot Amerikanın bütün hatunlarını yoklamış. Sonra beni aramak için OVAL ofise gelmiş.Yorgunluktan bitap düşmüş.Monica onu öldü sanıp hayat öpücüğü vermiş. Beliwe me? and yersen aganigi…
– Belki de Amerika da bu proje hayata geçti. BİZ UYUYORUZ. Başkan Bush tuvalete gitmek için zevcisi pardon zencisi Condolesa dan izin istedi; hem de peçeteye yazarak. Ama Condelesa dehşete kapılıp: “DONT GO, MR prezident. Very dangereus.Sizin Andronotunuzu kötü emellere alet ederler. Ve bir kaç yıl sonra dünyayı irili ufaklı Bush’lar kaplar… Bu da bu gezegenin sonu olur.”
– Andronot insan türü belki de aşk kavramına yeni boyutlar getirir. Evlilik törenleri de gariplik arz eder. Mesela şimdi nikah yüzüğü takılıyor değil mi: O zaman sadakati garantilemek için erkek tarafı kız tarafına andronotunun tapusunu verir. Yani kızın üstüne yapar.Boşanma durumunda andronot kadında kalır.Adam sürüm sürüm sürünür.
Çocukları haftada bir görse bile andronotunu ne bayramda ne seyranda bi daha göremez.
– Aliye dizisi bir daha çekilir.Yargıç andronotun velayetini de de Aliyeye verir. Andronot yuvaya yazılır. Binbir Gece’de Şehrazat 150 milyar karşılığında sadece Onur un andronotuyla vuslata ermeyi kabul eder. Onur gecenin sonunda hatıralarını anlatması için Andronotuna 150 bin daha öder..
İşte bu andronot meselesi zararları ve faydalarıyla bir gün insanlığı meşgul edecek tabi. Sevgililerin ayrılığı o kadar dayanılmaz olmayacak belki de…Ama aksi de olabilir:
– yak bütün fotoğrafları,ona ait bütün eşyaları…Andronotunu da ver postaya, unut insafsızı…
– Seni terkediyorum Nazmi. Andronotunu en yakın arkadaşımla yakaladım. Ona evlenme teklif etmiş. Nermin “nasıl olur” deyince de “merak etme, ben nereye gidersem sahibim gelir, her aşık erkeğin arkasında başarılı bir andronot vardır”” demiş …(andronot serbest olacağı için yeri mühim değildir artık.)
– Ayrıca karakaçanlara bile saldıran mahlukların andronotlarının kuyruk sokumunda olması doğru bir belirlemedir.)BKZ 6 nisan flash tv de yayınlanan bir program…
– Ya hayvan ARGONOT…Bu işi bir vazife gibi yapıyor. Durumdan görev çıkarıyor.Aslında insan andronotların günün birinde geleceği son noktaya o en başından geliyor…
Özetle ANDRONOTLAR yakında hayatımızda. Hatta nikah törenlerinde bile gelinin yanında bir andronot oturabilir, gelin hanım gaza gelip te andronotun ayağına basmak isterse, andronot son nefesini oracıkta verir…Ve mezartaşında şu yazı: “Kahpe felek çok kalleş- Gelinle damat artık kardeş…
