Eroğlu’nun sözleri iyi okunmalı

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu basına verdiği resepsiyonda hayli önemli sözler söyledi. Yazılı metinin harici söyledikleri üzerinde düşünülmeye değerdi.
“Hristofyas’ın yüzüne baktığınızda anlaşma niyeti olmadığını görüyorsunuz” diyor Eroğlu. Hristofyas’ın, “Rum basınına verdiğim mülakatta seni suçlayacağım” dediğini açıklıyor.

Annan planına hayır diyen milletin istediğinin, Annan Planından daha yüksek beklentiler olduğunu vurguluyor.
Toprak konusunda Türk tarafının masaya öneriler koyduğunu anlatıyor. Rumların toprak konusunda getirdiği önerileri… “100 bin kişiyi yerleştirecek toprak vereceksin diyor. Daire değil, toprak… Benim 165 bin göçmenim var. 65 bin göçmende kendi arzusuna bağlı. Sana bunu verirsem biz nerede yaşayacağız? Türkiye’den gelenleri yollarsınız diyor Hristofyas…”
Şimdiye kadar hassasiyetle hareket ettiğini ifade eden Eroğlu, “Birbirimizi suçlamayalım diye hareket ettim ama her çıktığı programda beni suçladığı için bunları söylemeye gerek duydum” açıklamasını yapıyor basın mensuplarını hep bir arada bulmuşken.
Ve ekliyor; “Benim asli görevim Kıbrıs Türk halkını memnun edecek bir anlaşmaya imza atmaktır. Hristofyas’a söylüyorum. Bir ortaklık kuracaksak bu iki halkın kabul edeceği bir ortaklık olmalı. İş ola bir anlaşma istersen ve 3 gün sonra referandumda reddedilirse o başka.”
***
Eroğlu’nun söyledikleri bildiğimiz şeyler aslında. Hristofyas’ın niyetini anlamak için göz ucuyla bakmak bile yeterli. Mutabakat vadeden hiçbir konuya yanaşmıyor Rum lider. Bazen takındığı haletiruhiye ile Rum milletinin genelinden farklı mesajlar verse de anında çark ediyor. Örneğin doğalgaz boru hattı meselesi. Bu mesele Rum kesiminde artık açık alanlarda dillendirilen, hatta proje aşamasına bile geçmişken, yine Hristofyas tarafından yalanlandı.
Dün BRT’nin kurucusu Tuğrul Hilmi Berkay’la yaptığımız söyleşi Hristofyas’ın şifresini çözüyor bir anlamda. Berkay’ın söylediklerini duyunca, kendi açtığı parantezi anında kapatma becerisini göstermenin yanında, kah Eroğlu’nu kötüleyerek, kah beklentileri yükselterek işi çıkmaza sokan Rum lidere kızamıyor insan.
Makaios’un “Türkler çok kötü koşullardadır. Kendilerinin yarattıkları toplama kamplarında yaşıyorlar. Ancak bu durum ne kadar uzun sürecek? İlelebet sürebilir mi? zaman kendilerini etkilemeyebilir ama bu durumdan usanabilirlerde. Bizim için yaşam sürüyor. Her şey Rumların eline geçtiğinde nasıl bir Türk nesli yetişecek ve bu nesil ne kadar dayanacak? Türklerin morali çok düşüktür. Şimdi, Türkiye’ye gittiklerinde geri dönmelerine izin vermiyoruz.
Ben şimdiki durumu kötü bir çözüme her zaman tercih ederim. Halen adamızda tamamıyla Rumlardan oluşan bir hükümetimiz var. O yüzden acele etmememiz gerektiğine inanıyorum” sözlerini anımsatan Berkay,

“Bu, Makarios’un Rum toplumuna vasiyetidir. 99 defa söyledim, 100 defa daha söylerim. Gelmiş geçmiş tüm Rum siyasiler, Vasiliu, Kiprianu, Klerides ve diğerleri bu vasiyete imza atmışlardır. Rum “Benim istediğim olmazsa anlaşma istemem” der” ifadesini kullanıyor. Berkay’ın sözlerinden çıkarılacak anlam, Rumların kendi ortaya koyduklarından başka bir anlaşmaya asla ve kata yanaşmayacakları.
Ne mi olacak; Görüşmeler sürecek tabi. Dış –büyük- güçlerin “Yeter” diyeceği güne kadar sükun bulmayacak bu görüşme/ konuşmalar. Ancak ve ancak senaristin değişmesiyle farklı bir mecraya taşınabilecek bu yarım yüzyıllık yük. Yani, eski ağza yeni taam olmaz misali, eski kafalardan yeni eksenli yapılar beklemek hata. Dolayısıyla yaz boz tahtası gibi, bir gün söylediğini, yarın değiştiren Rum lider, halkını memnun etmenin hazzının yanı sıra, “çözümcü lider” yaftasına uygun davranamamanın hüznü içinde geçip gidecek siyaset sahnesinden.
Tıpkı kendinden öncekiler gibi…

1620240cookie-checkEroğlu’nun sözleri iyi okunmalı

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.