Eşsiz devlet adamları…

elde patlamasın diye suni olarak dizginlenen ekonomik çöküşü köşeymişiz gibi göstermek, restleri jest olarak algılayan köşeli jeton geliştirmek, büyük gazeteden köşe yazarı azlettirmek, ülkeden köşe yazarı kovmak, bizi kaale almadan gelişen dış politikaların kıyısında köşesinde kalmak gibi icraatlar ve söylevler hiç de ılımlı dozajda değil…


Özü ve sözü bir biçimde çalışan hükümetimiz bu konularda eşsiz faaliyetler gösteriyor… 30 Ağustos resepsiyonuna da eşsiz şekilde katılacaklar olası cumhurbaşkanları ile birlikte…


Ilımlı görünümdeki, ılımsız zihniyet bir hafta önce herkesi kucaklamıştı oysa… Şimdi kimin Türkiye’sinden kimi nasıl bir ılımlılıkla kovmakta acaba ? Ülkeyi kendilerinin sanmak kadar ılımsız bir tutum olabilir mi?


Daha hükümetin kendisi taslak halindeyken, anayasayı değiştirme taslağını hazırlatan icraat, milliyetçi olan partinin, ya da ayrı bir millet olduklarını iddia eden partinin meclisteki sayısal desteklerinden medet ummakta… Politikacılığın politik cilveleri…


Başbakan’ın gaflarını temizlemekten sorumlu olan müdafaa hattı Beki’nin Başbakan’ın ne demek istediğini tercüme etmekle sınırlı bir görev alanı var… Başbakan yırtıcı santrafor, Beki ise dönen topları karşılamak için  bek oynuyor… 


Bu aralar dönen top o kadar çok ki… Mesela, cumhuriyete diş bilerken, onun başkanı olma çabasıyla , TÜSİAD’lara TİSK’lere gidip, laiklikten sapmayacağını gocunurcasına açıklama gereği duymak… Mesela, milliyetçi ibaresini parti adında taşıyıp, milletin meclisinde 367 çoğunluk sağlayarak, ipsizlere ip atmak ve yolsuzluklara yol açmak, mesela talihin garip cilvesi olarak, hükümetin dayatması ile yazarını feda eden Hürriyet’in, şimdi diğer yazarını savunmak güdüsüyle hükümetle polemiğe sürüklenmesi… Artık inkar etmek ve açıkça yalan söylemek kavramlarını da hedeflerine giden yolda mübah varsayıyorlar… Dönen toplar çoğaldıkça kendi kaleleri sıkışıyor… 


Çankaya’nın dikenli  yollarına gül döken ama milliyetçi olan partinin onları yukarı çeken yağlı urganına pek güvenmiyorlar ki , laik köprüleri eğitimden silip süpürmekle sorumlu bakanlarını, DTP ile köprü kurmakla görevlendiriyorlar… DTP’de,  gülistanlığa destek olma karşılığında Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini oluşturan partiye şartlar dayatabiliyor kapalı kapılar ardında… Ne günlere ve kimlere kaldık… Bu gelişmelerin neresi ılımlı ?


Bu millet lale devrinin cezasını çok çekmişti… Şimdi de Gül devrinden çekmez inşallah… Eşsiz hükümet üyelerimizi ve onların eşsiz cumhurbaşkanı adayını eşsiz bir gelecek bekliyor…

702440cookie-checkEşsiz devlet adamları…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.