Anadolu’da meşhur bir söz vardır : “Evin buzağısından inek olmaz.” Bizde de aynı manada bir başka atasözü söylenir: “ Evin kızı kördür”
Hâlbuki büyüyen buzağı, sonunda inek olur. Ancak ne hikmetse evde büyüyen buzağı, inek olduğu halde çifte sürülmez. Eğer ihtiyaç hâsıl olursa pazardan bir inek alınır. Evin buzağısının çift sürecek kadar büyüdüğü görülmek istenmez.
Bizim yörede de aynı manaya gelen bir başka atasözü vardır : “Evin kızı kördür”
Aslında evin kızı, kör falan değildir. Ama evde büyüyen kız, hep eksik görülür. Diğer ailelerin kızları daha hamarat zannedilir.
Babaların, çocuklarını hep küçük yaşta gördüklerini, onların korunmaya muhtaç olduklarını zannettiklerini biliyoruz. Hatta bundan şikâyet eden gençlerin, baba olduklarında aynı şeyleri yaptıkları da bilinen bir başka gerçektir.
Yaşı kırklara dayanmış çocuklarını, halen kendisine yetmez zanneden, gece üstlerini örten, trafiğe çıkanları sık sık uyaran, çok soğuk su içmemesini hatırlatan babaların sayısı sizce az mı?
Bir doktor arkadaş anlattı. Mezun olmuş ve mesleğe yeni başlamıştı. Bir gün, sancılanan küçük kardeşini muayene etmek isteyince, annesi kabul etmez ve kardeşini derhal bir doktora götürmesini ister. Ne kadar ilginç ve garip değil mi?
Bütün bunları, babalık ya da analık hisleriyle izah edebilirsiniz. Ancak, tek sebep bu olabilir mi?
Bu hususun günlük hayatımıza yansımaları, maalesef genellikle olumsuz olmaktadır. Çoğu kez bu durum, etrafımızdaki çok kıymetli insanların heba olmasına sebep olmaktadır. Mesela, bir şirkette çekirdekten ve çok iyi yetişmiş eleman varken, dışarıdan bir üstü göreve eleman aranmasını nasıl izah edeceğiz?
Güzel bir roman yazan genç, bu eserini, meşhur ve iyi bir romancı olan birine bakması ve değerlendirmesi için verir. Birkaç gün sonra, düşüncelerini öğrenmek için uğrar. Tecrübeli yazar kısa bir cevap verir : “ Bu gibi romanları, meşhur olduktan sonra yaz “
Etrafımızdaki kıymetleri bu görmezlik neden?
Bu aceleci ve önyargılı davranış niçin?
Hâlbuki etrafımıza bakarsak çok kabiliyetli insanlar bulabiliriz.
Ancak, önyargısız ve dikkatli bakın… Emi!
