Beylikdüzü’nde olağandan fazla seçmen kaydı olduğunu ortaya çıkaran avukat Osman Gürcan Çelikkol, bu kez de hatalı adrese kayıtlar yüzünden “evinize her an haciz gelebilir” uyarısı yapıyor.
CHP adayı olması kuvvetle muhtemel olan Osman Gürcan Çelikkol, Beylikdüzü’ndeki hayali evlerde oturan seçmenleri tek tek açıklamış ve medyanın bu konuya eğilmesine yol açmıştı. Yapım halinde olan binalarda 200’den fazla seçmenin olması nedense ondan başka kimsenin gözüne çarpmamıştı.
Parti olarak gerekli başvuruları yaptıklarını söyleyen Osman Gürcan Çelikkol, bu kez de hatalı adrese kayıtlar yüzünden başımıza gelebilecekler konusunda ilginç örnekler veriyor ve “Evinize her an haciz gelebilir” diyor:
“Şimdi diyebilirsiniz; Borcum yok, harcım yok, benim evime nasıl haciz gelirmiş? Maalesef gelebiliyor çünkü bunun hukuki şartları oluşmuş durumda. Bunu da AKP’ye ve Beylikdüzü gibi belediyelerin başarılı “seçmen kaydırma ve yığma” çalışmalarına borçluyuz.
Hukuki konuları, kanunları yazarak anlatmaya çalışırsanız, kimsenin anlamadığı bir sürü Arapça kelime kullanmak zorunda kalabilirsiniz. O yüzden bir örnekle izah etmek istiyorum;
Diyelim ki Ahmet bey ile Ayşe hanım birbirlerini hiçbir şekilde tanımıyorlar. Fakat kaderin bir cilvesiyle, TÜİK tarafından yapılan adrese dayalı nüfus sayımında, Ahmet bey ve Ayşe hanımın hayatları kesişiyor.
Ahmet bey, nüfusu şişirmek isteyen belediye görevlileri tarafından yapılan bir dizi operasyonla, kağıt üzerinde, Beylikdüzü ilçesinin yaşayanı oluyor. Yapım halindeki binalarda çok fazla seçmen gözüktüğünden, dikkat çekmemesi için, içinde insanların yaşadığı dairelerden birine kaydediliyor. Ayşe hanımın dairesine.
Ayşe hanım, Ahmet beyin kendi adresine kaydedildiğinden habersiz, kızıyla sakin bir hayat sürüyor.
Ahmet beyin işleri kötü gidiyor. Ekonomik kriz dolayısıyla borçlarını ödeyemeyeceğini anlıyor. Bir süre ortadan kaybolmayı yeğliyor.
Ahmet beyin alacaklıları, onun dükkanını kapattığını görünce, zararlarını karşılamak için, Ahmet beyin evine haciz göndermeye karar veriyorlar.
Ayşe hanım, kapıyı açıp, elinde dosya olan bir memur, avukat olduğunu söyleyen bir kişi ve iki jandarma ile karşılaştığında, bir hata olduğunu, yanlış eve geldiklerini düşünüyor.
Felaket burada başlıyor. Ayşe hanım yaptığı bir yanlışlığın değil, Beylikdüzü belediyesinin gerçekleştirdiği seçmen yığmasının kurbanı oluyor. Ahmet beyi hiç tanımadığını ve kimseye borcu olmadığını söylemesine rağmen, gelenler ona inanmıyor. Çünkü devletin resmi kayıtlarında, Ahmet beyin ev adresi olarak, Ayşe hanımın adresi gözüküyor.
Ayşe hanım görevlilere derdini anlatmaya çalışırken, eşyaları çoktan kamyona yüklenmiş, gidiyor. Ayşe hanım eşyaların gittiğine mi yansın, konu komşuya rezil olduğuna mı bilemiyor. Derdini anlattığı zaman bazıları “vah vah, bir avukata başvur, hemen düzeltirler inşallah” derken bazıları da “tabi tabi. Olur böyle şeyler Ayşe hanım. İnsanlık hali” diyerek inanmadıklarını belli ediyorlar.
Ayşe hanım, eşyalarını geri almak için, bir arkadaşının tavsiye ettiği bir avukata gidiyor. Avukat, haciz konulan malların dava açılarak ve faturalarının gösterilerek geri alınabileceğini söylüyor.
Ayşe hanım mallardan bazılarının oğlunun hediyesi olduğunu, bazılarının faturalarını ise vergi iadesi almak için kullandığını hatırlıyor. Avukatın yazıhanesindeki koltuğa çöküp, sinirinden ağlamaya başlıyor.
Sizce Ayşe hanım bunu hak etmek için ne yaptı ki? Ya da sizin de Ayşe hanım gibi bir mağdur olmayacağınızın garantisi nedir? Beylikdüzü’nde oturmuyor olmanız, sizin dairenizde de oturmayan birinin o dairede gösterilmiş olabileceği gerçeğini değiştirmez. Çünkü bu seçmen kaydırmalarının yapıldığı tek yer Beylikdüzü değil. Bu sorun, bütün İstanbul’un ve bütün Türkiye’nin sorunu.
Belki de Ayşe hanım dairesine başkalarının da kaydının yapıldığından haberdar ama partinin sempatizanı olduğu için sessiz kalmayı yeğledi. Belki dolandırıcının biriydi ve bunu fırsat bildi. Olacakları biliyordu ama Ayşe hanımın başına gelecekleri hiç önemsemedi. Ahmet bey azılı bir katil yada örgüt üyesi de olabilirdi. Liste böyle uzayıp gidebilir. Tanımadığınız birinin sorumluluğunu yüklenmek zorunda kalabilirsiniz.”
İşte böyle…
Çelikkol’un verdiği bu açık örnek beni çok etkiledi. Bu Ayşe Hanım ben de olabilirim, siz de olabilirsiniz. Bence vakit varken ve başımıza böylesi tatsız bir durum gelmeden önlemimizi almakta fayda var.
Beylikdüzü’nde oturanlar şanslı. Onlar Osman Gürcan Çelikkol’un kendi adına açtığı www.osmangurcancelikkol.com sitesinden adreslerindeki kayıtları kontrol edebilirler.
Beylikdüzü’nde oturmayanlar benim gibi kara kara düşünüyordur şimdi. “Acaba evimde benden başka oturan birileri var mı” diye?
Benim içime şüphe girdi bir kere.
Sizin de girdiyse biraz sabredin. Çok yakında CHP İstanbul il teşkilatının sitesinden İstanbul ilinin adres kayıtlarını kontrol edebileceksiniz.
