Gazetede yayınlanan habere göre, Avrupa futbolunun en büyüklerinden bir tanesi kabul edilen Chelsea’nin yanısıra, Premier lig de yeralan Pourstmouth, Newcastle United ve Fulham takımları da Fatih Terim’i başlarında görmek istiyorlarmış. Galiba Fatih Hoca Türk Medyasından sonra İngiliz Gazetecilere de ders vermeye gidecek demiştik..!
Bu haberin doğru olduğunu kabul edelim ve küçük bir hayal kuralım ne dersiniz?
Fatih Terim Türk Milli takımından ayrılarak Premier Lig’in yollunu tutuyor.
Yağmurlu Ada ikliminde meşhur gri pardesüsünü üzerinden çıkarmayan Terim, yaklaşık 40 bin İngilizin uğultuları arasında ünlü Stamford Bridge Stadın’da, 2008 Premier Şampiyonu Manchester United’ın karşısına çıkıyor.
John Terry, Nicolas Anelka, Michael Ballack, Didier Drogba, Frank Lampard, Michael Essien, Ricardo Carvalho ve Ashley Cole gibi isimlere klasik el kol hareketleriyle talimatlar verdikten sonra yedek kulübesinin önünde taç çizgisine yakın bir noktada yerini alarak maçı takip etmeye başlıyor. Kameralar zaman zaman, Fatih Hoca’yı süzen Sir Alex Ferguson’un mağrur bakışları ile gözlerini sahadan ayırmayan Terim’in çatık kaşlarını aynı karede yakılıyorlar…
Chelse’da daha ilk karşılaşmada bir Fatih Terim ekolü seziliyor. Rakibi prese boğan orta saha, kanatlara atılan ara toplar ve sürekli koşan forvet hattı konuk ekibi bunalttıkça bunaltıyor. 15. Dakikada gelişen böyle bir atakta Ballack’ın sağdan kestiği ortaya Drogba yükselerek, azgın İngiliz taraftarını çığlıklara boğuyor. Gol sonrası 11 futbolcu da coşkuyla saha kenarına hocalarına koşuyorlar.
Golün ardından oyunda dengeyi kuran Manchester, Cristiano Ronaldo ile yüklendiği sağ kanattan beraberliği arıyor. Tribünlerde stres hat safhada. Bir ara Essien ile Cristian Ronaldo’nun mücadelesinde top taca çıkıyor ve tam Fatih Terim’in ayaklarının dibine kadar geliyor. Fatih Hoca yine alışılagelmiş hareketlerini sergiliyor, sol ayağıyla kaldırdığı topu çift ayak 3 kez sektirerek, Chelsea Tribünlerinin kahkahalarla karışmış alkışları arasında yumuşakça Cristian Ronaldo’nun kucağına atıyor:)
Şu an hala bize hayal gibi görünen bu mizahi sahnelerin gerçek olma ihtimali var mı ne dersiniz?
Açıkçası ben sevgili hocamızın, Barcelona’nın başındaki Guardiola’dan, B.Munich’in başındaki Louis van Gaal’dan, Real Madrid’in Pellegrini’sinden, Sevilla’nın Jimenez’inden ve hatta Chelsea’nin Carlo Ancelotti’sinden hiç bir eksiği olmadığını ve hatta karizma ve takıma etki açısından ciddi artıları oldugunu düşünüyorum…
Semih Özyiğit / Açık Gazete-Londra
