Felsefenin azı çoğu

Bizim için böyle bir tehlike kesinlikle yok ama dünya insanı için belki de vardır: felsefe yapıyorum diye her şeyden kopabilir insan, o zaman başına türlü işler açabilir. Felsefe yapmak şu kavanoz dipli dünyada mutlu olmak adınadır, ayaklarımızı yerden kesen bir felsefenin felsefe olduğunu söyleyebilir miyiz? Kuramla uygulamayı ya da düşünceyle yaşamı bağdaştırmada eksik kaldığımız zaman çeşitli sıkıntılarla yüzyüze gelmiyor muyuz? Bugünkü durumumuza bakın. Hem kuramın ne olduğunu bilmeyenlere yani düşünceyle ilgisi olmayanlara hem de uygulama düzeyinde salla gitsin yönetimiyle iş görenlere ne demeli? Onların işi hepten zor, onlara hayır dua etmekten başka elimizden ne gelir! Bir insan bu anlamda dualık duruma geldiyse bunda düşünmeden yapmanın ve yapmadan düşünmenin payı yok mu?
Kötülüğün cahillikten ve erdemin bilgelikten geldiğine inanan Sokrates, Platon’un Theaitetos diyalogunda Theodoros’a şöyle der: “Thales havalara bakarken bir kuyuya düşmüştü, o sıra gökbilimle uğraşıyordu. Bunun üzerine trakyalı çıtıpıtı ve şakacı bir küçük hizmetçi kız onunla şöyle alay etmişti: göklerde ne var ne yok hepsini bilmek istiyor ama önünde ve burnunun dibinde olanı görmüyor. Aynı alay yaşamlarını yalnız felsefe yapmakla geçirenlere de uygun düşer. Aynı kafada bir insan yanındakini tanımaz, komşusunu da tanımaz, yalnız komşusunun ne yaptığını değil onun insan mı yoksa başka bir varlık mı olduğunu da bilmez.” Eski kaynaklar Miletos’lu Thales’in Fenike asıllı olduğunu, M.Ö. VII. yüzyılın son çeyreğinde doğduğunu, VI. yüzyılın son çeyreğinde öldüğünü yani çok uzun yaşamış olduğunu, 585’deki güneş tutulmasını önceden bildiğini, Sokrates’in söylediği gibi bir gece vakti hizmetçisiyle dışarı çıkıp gökleri gözlemlerken kuyuya düşüp ölüğünü yazarlar. Bu çoklarına alay konusu olmuştur. Gene de insanlığın gökleri gözlerken kuyuya düşüp ölen bir filozofunun olması güzeldir. Thales kadın kovalarken ya da şarap içerken çatlasa daha mı iyiydi? Kuyuyu açık bırakanlar utansın.
Sokrates haklıdır: düşünüyorum gerekçesiyle dünyadan kopmanın kime ne yararı olabilir? Dünyanın daha güzel bir dünya olması için kafa yoranlara ne mutlu! Gençliğimizde birçok arkadaşımız kendilerine verilen yanlış ya da verimsiz eğitimin de etkisiyle erkenden acayip filozof görünümleri almışlardı. Onlardan birini gören işte filozof bu gözüm çıksın derdi. Zamanla onlar her şey olabildiler ama filozof olamadılar. Gerçek profesörler profesöre benzeseler de gerçek filozoflar filozofa ve gerçek şairler şaire benzemezler. Filozof dediğimiz adam herkes gibi biridir, onun düşünmek adına buğulu bakışlarla bakmasına, elini çenesinin altına koyup bir süre kıpırdamadan durmasına gerek yoktur. Bununla birlikte filozofu tam anlamında günün insanı olarak görmek de yanlış olur. Nitekim Sokrates aynı diyalogun bir başka yerinde Theodoros’a ilginç şeyler söyler: “Ne olursa olsun, Theodoros, ne kötülük ortadan kalkabilir, çünkü her zaman iyiye karşı bir şeylerin olması zorunludur, ne de kötülük tanrılar katında kendine yer bulabilir, o ancak ölümlü varlıklar ortamında ve şu aşağı dünyada dolanır durur. O durumda bu dünyadan olabildiğince çabuk çekip gitmek gerekir. Oysa bu kaçış elden geldiğince tanrılara benzemekle olasıdır. Tanrılara benzemek de düşünce yetkinliğiyle birlikte adaletli ve inançlı olmakla sağlanır. Yazık ki sevgili dostum insanları yani kalabalıkları kötülükten kaçmanın ve erdeme yönelmenin doğru olduğuna inandırmak kolay bir şey değil. Bunlardan birinin değil de öbürünün seçilmesi kötü insan olarak anılmamak, iyi insan görünmek adınadır. Bu da benim gözümde kocakarı gevezeliğinden başka bir şey değildir.”
Sorun elbette az felsefe çok felsefe sorunu değildir. Önemli olan dünyaya sağlam basmak ve yaşamı sağlam görmektir. Filozof dünyayı ve dünyadaki yerini doğru kavramış adamdır. Tanrılara benzemek fikri hemen tüm eski ahlaklarda vardır. Doğru algılamak ve iyi düşünmek felsefenin sağladığı kazanımlardır. Düşünür gibi yapmalar, bir şey söylerken birden susup dalıp gitmeler, anlamlı anlamlı bakmalar, kopuk kopuk ipe sapa gelmez sözler söylemeler, küçümseyici tavırlar almalar, hiç gereği yokken kahkaha atmalar, anlaşılmaz yazılar yazmalar insanı filozof yapmaya yetmez. Yeri gelir kuyuya da düşer insan. Thales yalnız kuyuya mı düştü, başka bir şey yapmadı mı? Filozofun bir gece yarısı evinden çıkıp yukarılara bakması kimseyi yadırgatmamalı. Horul horul uyuyanlar utansın.

644360cookie-checkFelsefenin azı çoğu

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.