Çocuğu, bir okula vereceksiniz. En iyi okulu, hatta mümkün olursa en iyi öğretmeni araştırırsınız. İşi, şansa bırakmazsınız değil mi?
Hastanızı, doktora götürmeden önce, bu branştaki en iyi hastaneyi ve en iyi doktoru sorarsınız. Bunun için, her türlü maddi ve manevi fedakarlığa katlanırsınız değil mi?
Güzel bir elbise yapmak isterseniz, mutlaka, çevrenin en iyi terzisini bulursunuz. Vereceğiniz biraz fazla parayı önemli görmezsiniz değil mi?
Eğer alışveriş yapacaksanız, en iyi malı, en uygun fiyata satan tüccarı arar ve bulursunuz.
Bu konuda çok örnek vermek mümkün. Ama bu kadar yeterli sanırım. Bütün bunları hepimiz böyle yapıyoruz. Ve de, doğru yapıyoruz.
İşte, meselenin tam burasında akla şu soru geliyor. Fert olarak, ferdi kararlarımızda gösterdiğimiz hassasiyeti, toplumsal hadiselerde neden gösteremiyoruz?
Nasıl mı?
Ülkenin ve toplumun geleceğini çizecek, ülkeyi sıçratacak, hepimize hizmet edecek insanları, milletvekillerini, belediye başkanlarını, sivil toplum yöneticilerini seçerken, bu hassasiyetleri gösteriyor muyuz?
Evet diyorsanız, yıllardır yaşadığımız sıkıntıların sebebi nedir? Seçtiğimiz insanları, kısa süre sonra beğenmez olduk. Sanki başkaları seçmiş gibi üstelik sürekli eleştirdik. İyi de, tekrar seçtiklerimize yine bir müddet sonra pişman olur duruma düşmedik mi?
Buna benzer birçok örnek gösterebilirsiniz sizde…
Peki, ama neden?
Toplumsal kararlarda göstereceğimiz hassasiyet, ülke olarak birçok meselemizi daha çok kolay çözmemize yardımcı olacaktır.
Konu, fazla mı karışık geldi…Aslında çok basit…
Sadece, biraz düşünmek yeterli olacaktır.
Tabii, şapkayı önümüze koyarak…