Flütün sesinde doğu-batı buluşması

Dönerken,selam göndermeyi unutmuyoruz. Bu kez Selanik’e selam gönderiyoruz. Günlerden, 19 Ekim cuma, havada bulutlar dağılmadı. Ankara ya,Konsere yetişme telaşı içindeyiz. 3.Uluslararası Şefika Kutluer Festivali’nin kapanış konseri var. Yunanistan’dan,Selanik Festival Orkestrası ile Şefika Kutluer’in flütünü dinleyeceğiz. Selanik’den gelen,ATA’mızın komşularını ağırlayacağız. Doğu-Batı Buluşması,bu konserle noktalanacak, ama 4.Festival’in hazırlıkları başlayacak hemen.

Ve yetiştik Konsere. Şefike Kutluer,Balkanlardan gelen Kosova Orkestrası ile başlayan programın, gelişimini aktarıp,bugün son konserdeki, birlikteliğin anlamı ve 29 ekim üzerinde duran, kısa bir konuşma yapıyor. Sonra Konser başlıyor. Selanik Festival Orkestrası,13 kişilik yaylı sazlardan oluşan bir Orkestra.

Genç bir orkestra. 2009 yılında kuruluyor, Selanik Devlet Senfoni Orkestrası’nın bazı üyeleri ile profesyonel müzisyenlerden oluşuyor. Türkiye’ye ilk gelişleri,Selanik ile Ankara arasında yeni bir barış köprüsü daha oluşuyor. Şef Stefanos Tsialis. Uluslararası bir çok orkestra ile çalışmış,değişik ülkelerde konserler yönetmiş bir şef. Orkestrayı yönetirken ki sevimliliği ve canlılığı, izleyicilere de geçirtiyor. Konser sonrasında neredeyse hep birlikte el ele konser salonunundan ayrılacaktık.

Program, Grieg’in eseri ile başlıyor. Sonra Şefika Kutluer geliyor sahneye, CD’lerinde yer alan eserlerden bir seçki sunuyor. En çok alkışı, Güney Amerika dan gelen aşina tınılar alıyor. Tango ve Piazzola. Arada, beğenisine güvendiğim bir dostum,orkestrayı da çok beğendiğini belirtiyor. İkinci yarıda orkestra,yine Grieg ile programa başlıyor. Sonra Yunanistan’dan değişik tınılar, doğal olarak,bize hiç yabancı değil. Greek dansları ile,izleyiciler yavaş yavaş müziğin ritmine kaptırıyorlar kendilerini. Sıra geliyor Theodorakis’e,şef dünyada en iyi Theodorakis yorumcusu tanımlamasını aldığını,Ankara da da belgelemiş oluyor. Büyük bir alkış tufanı yine. Esere,orkestraya,şefe ve de asıl dostluğa barışa yönelik alkışlar diye değerlendiriyorum. İnsanlar barışı bu denli özlüyor sa, müzik bu duyguları bu denli açık ortaya çıkarıyor sa, savaş çığırtkanlığı nereden geliyor. Yöneticilere, politikacılara, gerekirse mecburi bu tür müzik dinlemeleri ödülü getirilmeli. Ceza demiyorum,müzik ceza olamaz, olsa olsa ödül olur.

Bu yılki,Festivalin ve de Şefika Kutluer’ın izleyicilere sürprizi. Hepimizin bildiği bir Ankara havası. Şu sıralar televizyonlar da da çok yer almaya başlayan, bazı gece kulüplerinin adı haline gelen,bir Ankara Havası değil bu. Anonim bir eser, bir türkü, MİSKET. Festivalin ve programın kapanış eseri oluyor. Programda şu şekilde yer almış, “Anonim-Misket (Güvercin uçuverdi) bir Ankara Melodisi (Flüt ve Stings)” Flüt ve orkestra için yeniden düzenlenmiş.Yunan müzikleri ile hareketlenen izleyiciler, deyim yerindeyse Misket ile “kopuyorlar.” Şef ise ayrı bir coşku içinde, orkestrayı bırakıyor, seyircileri yönetmeye başlıyor. Hatta ıslık ile de eşlik ediyor.

Alkışlar durmuyor tabi ve bis olarak,Misket bir kez daha çoşku ile hep birlikte seslendirilmiş oluyor. Orkestra elemanları,yorgun,ilgiden şaşkın ve memnun olarak gülümseyerek ayrılıyorlar salondan. Konser sonrası bu barış birlikteliği giriş de,şarap yudumlanarak yorgunluk atılmaya çalışılıyor. Konuklar son derece memnun, sanırım büyük bir mutlulukla ayrılacaklar Ankara’dan. Türkiye anıları, Ankara karşılaması,Selanik’de de barış rüzgarlarını estirecektir.

Şefika Kutluer’e gelince, onu burada anlatmaya veya tanıtmaya gerek yok. Geçen haftaki yazımızı noktalarken Zubin Mehda’dan,buraya geçiş yapacağımızın izlenimini,Şefika Kutluer’in ismini ve festivali belirtmeden zaten açıklamıştık. Yıllar önce Şefika Kutluer ve flütünü beğenen,Zubin Mehda’nın,Şefika Kutluer’i ve flütünü değerlendirmesi,bu konudaki açıklamaları, çok yazılıp,söylendiği için burada yinelemeyeceğim. Yabancı dergilerde, Şefika Kutluer ile ilgili değerlendirmeleri de aktarmayacağım. Ama bir dileğimi yinelemek istiyorum. Mevlana’nın ilk kez Ankara da, Bilkent Senfoni Orkestrası ile seslendirilişinden sonra,bir televizyon programında dile getirmiştim. Şefika Kutluer’i,bu yeni arayış sürecinde, bir ITRİ bestesi düzenlemesi ile dinlersek şaşırmayalım diye belirtmiştim. Bu beklentimin gerçekleşmesi umudunu hep koruyorum.

Üç yıldır devam eden, 3.Uluslararası Şefika Kutluer Festivali’nin etkinliklerini çok az izleyebiliyorum. Bu yıl açılış ve kapanış konserleri ile,Kosova ve Selanik yolculuğu yapmış olduk. Balkan ağırlıklı programlar,bu yıla damgasını vurmuş oldu. Doğu ile Batı arasında, hep İstanbul köprü olacak değil ya,Ankara da bu konuda bayrak yarışına katıldı ve bu yarışı büyük fedakarlıkla sürdürüyor. Düzenlemelerde ki program oluşturmadan, en küçük ayrıntılara kadar ilgilenen, işinin dışında kartvizitine,Festival Organizasyonlarını eklemesi gereken,Refik Kutluer i de, burada anmadan ve kutlamadan geçmek istemiyorum.

Çin’den Güney Amerika ya kadar uzanan bir müzik şöleni haline dönüşen,Doğu-Batı Buluşması, gelecek yıl bakalım hangi buluşmaları gerçekleştirecek. 4.Uluslararası Şefika Kutluer Festivali’n de,2013 Ankara sonbaharında, hangi sürprizlerle karşılaşacağız. Bunun hazırlıklarının şimdiden başlamış olduğunu tahmin etmek zor değil. Doğu-Batı Buluşması’n da göremediğimiz, Hükümet erkanını ve politikacıları da, görmeye başlayabilirmiyiz acaba. Bekleyelim bakalım.

Şefika Kutluer’i, Kosova da, babasının doğduğu topraklarda, Kosova Senfoni Orkestrası ile dinlemek, Selanik’de, Selanik Festival ya da,Selanik Senfoni Orkestrası ile dinlemek nasıl olur acaba. Bizim, Theodorakis’i dinlerken ki coşkumuzu,orada,örneğin Misket’de aynı coşkuyu izleyebilirmiyiz. Londra da, Şefika Kutluer’in flütünden Mevlanayı,orada dinlemek ve izlemek,aynı coşkuyu görüp ve yakalayabilirmiyiz. Bana çok da iyi olur gibi geliyor. Savaş çığırtkanlığı yerine barış rüzgarları eserse,neden olmasın. Olması içinde beklememek çalışmak gerekiyor. Barış rüzgarlarının esmesi için,ılık ve coşkulu müzik esintilerinin öncelik alması gerekiyor.

Puslu hava yavaş yavaş açılmaya başlıyor. Şefika Kutluer’i bu kez CD’den dinleyerek,yazıyı tamamlamaya çalışıyorum. 29 ekim kutlamalarının bu yıl daha bir coşkulu olacağı düşüncesiyle,katılmak üzere, yazıya nokta koymak istiyoruz. Hava da ki pus, giderek dağılıyor. Aydınlanıyor.

______________________

* Ankara 29.Ekim 2012. [email protected]

718640cookie-checkFlütün sesinde doğu-batı buluşması

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.