Bursa Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu 2. Başkanı M. Nuri Kolaylı’nın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı nedeniyle yaptığı açıklama aynen şöyle:
Yüzlerce basın emekçisi arkadaşımızın işsiz girdiği 10 Ocak, bizler için bayram değil, “Çalışan Gazetecilerin Dayanışma günüdür.”
10 Ocak 1961’de yürürlüğe giren 212 sayılı yasayla gazeteciler birçok konuda sosyal güvenceye kavuştular. Ne yazık ki günümüz koşullarında, iş güvenliği ve can güvenliği, sosyal güvenliğin çok daha fazla önüne geçmiş bulunuyor. Birinci görevi kamuoyunu bilgilendirmek olan gazeteci, işsiz kalma korkusuyla karın tokluğuna çalışmak zorunda bırakılıyor.
Bu nedenle, basın çalışanlarının iş ve sosyal güvencelerinin yeniden yasal düzenleme yapılarak teminat altına alınıncaya kadar 10 Ocakları Bayram değil “Kara Gün” olarak değerlendiriyoruz.
Gün dayanışma günüdür.
Dayanışma günümüzde, Basın Kanunu’nun aksine TCK’nın bazı hükümlerinden de söz etmeden geçemeyeceğim. söz konusu değişikliğin yapılmaması halinde,
meslektaşlarımızın cezaevlerini doldurmaları kaçınılmaz olacaktır.
Türk Ceza Kanunu’nun başta 288 ve 301’nci maddeleri olmak üzere bazı hükümleri basın özgürlüğünü yok saymaktadır. Müzik eserlerinin kullanılmasına ilişkin yasal düzenlemeler yüzünden birçok yerel televizyon ve radyo kapanma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bununla da yetinilmeyip, televizyon ve radyolarda çalışan çok sayıda arkadaşımız, para ve hapis cezası tehditi altında.
Bu vesileyle tüm Bursalılara hemen her ortamda yinelediğim çağrımı yapmak istiyorum.
Lütfen medyalarınıza sahip çıkın; gazetelerinizi satın alın, televizyonlarınızı izleyin, radyolarınızı dinleyin ve olumlu veya olumsuz tepkilerinizi mutlaka medyalarınıza ulaştırın.
Böylece medyalarda çalışan, ilkeli yayıncılık doğrultusunda korkusuzca gördüklerini, araştırmalarını yayınlayan arkadaşlarımıza destek olun ki gerçek gazeteciliği yapmayı sürdürebilsinler. Bizler ve sizler medyalarımızla ne kadar gurur duysak azdır.
10 OCAK’IN TARİHÇESİ
5953 sayılı basın çalışanlarının haklarını düzenleyen yasa, 10 Ocak 1961 tarihli 212 sayılı yasa ile getirilen değişikliklerle basın sektöründe çalışanların özlük haklarında çok önemli kazanımlar sağladı. Bu kazanımlar, dönemin Türkiye Gazeteciler Sendikası ve basın örgütleri tarafından “bayram” olarak kabullenildi.
Ne var ki, basın işveren kesimi yasayı protesto etti ve gazetelerini çıkarmama kararı aldılar. 3 gün süre ile 5 büyük gazete, işverenlerin kararı ile yayınlanmadı.
Gazeteciler, okuru gazetesiz bırakmamak amacıyla Türkiye Gazeteciler Sendikası çatısı altında kenetlendiler ve “Basın” adı altında gazete yayınladılar. Gazete yöneticisinden, üretimin her aşamasında görevli emekçiye kadar tüm basın çalışanlarının sendika çatısı altında kenetlenmeleri, gazete sahiplerinin direnişini kırdı. 212 sayılı yasa böylece yürürlüğe girdi ve yaygın uygulama alanı kazandı.
Ne var ki, özellikle 1990 sonrası dönemde ve basından medyaya dönüşüm sürecinde, sermayenin sektöre girmesiyle bu kazanımlar “uygulamada” tek tek elden çıktı.
