Geciken Fatih Terim yazısı…

Spor yazmak sadece spor yazarlarının işi olmadığına göre, Milli Takımlar Antrenörü Fatih Terim’in Malta maçından sonra sarfettiği,  “Ders almam, ben ders veririm” sözlerini eleştirmen umarım garipsenmiyordur.
Çünkü bir haftada iki spor eleştirisi yazıyorum.
Terim’in sözleri  oldukça ses getirdi. Tartışılan sözlerden hemen sonra da Macaristan maçı oynandı.
Mahalle takımı hüviyetindeki Malta ile 2-2 berabere kalan ve rakibi karşısında adeta dökülen  milyon dolarlık milli takım oyuncularından hiç kimse kendisini sorgulamadığı gibi, Fatih Hoca da yanlışlarını kabule yanaşmadı nedense.
Macaristan maçı aslında çantada keklik maçlar arasında görünüyordu.
Ta ki 63 dakikaya kadar takımımıza kök söktüren Macarların  forvet oyuncusu kalecimiz tarafından tırpanlanıp yere düşürülene kadar.
Macar oyuncu ceza sahamız içinde düşürüldüğünde ben gözlerimi kapattım.
Yüzde yüz aleyhimize bir tabloyu yaşıyorduk, kesinlikle penaltı verilecekti.
Hakemin yerde kalan Macar oyuncu ve kalecimize doğru koşarken “İş burada bitti” diye içimden geçiriyordum ki, Allah’ın kullarının işlerine karışmasına (!) tanık oluyorduk adeta.
Orta hakem…
Geldi…
Cebinden kırmızı kartı çıkardı…
Bizim kalecemize göstereceğine…
Rakip forvet oyuncu Macar’a kırmızı kartı gösterdi.
Hakemin gözlerine o an perde mi indi bilemem ama hiç kimse bu kararı alkışlamadı.
Fatih Terim ve yakın kadrosu hariç…
Ve maç ondan sonra koptu.
Üç gün önce 90 dakika dökülen ve Siirt-Yol-Su-Elektriksppor kıvamındaki Malta’yı yenemeyen ve Macaristan maçında da 63 dakika varlık gösteremeyen millilerimiz birden şahlandılar, moral çöküntüsüyle yıkılmış Macarları 3-0 yendiler.
Vallahi ekran karşısında donmamak, şaşırmamak, şoka girmemek mümkün değildi.
Fatih Hoca bu milli ruhla, bu takımla nereye kadar gider bilemem.
Takımı yenilese, yeni oyuncular keşfetse zaman yok.
Peki tersi yapılsa.
Fatih Terim’e münasip dille “Olmuyor hocam, olmuyor” dense ve yeni bir hoca aranıp bulunsa olur mu?
O da geç artık.
Yani suyu geçerken, at değiştirilemez sözü cari.
O zaman ne yapmak gerek?
Bence Fatih Hocanın yaptığı yerinde.
Bir kaç oyuncu değiştirilecek.
Takıma yeni kan enjekte edilecek.
Maç günü Allah’a dua edilecek.
“Yarabbim bize Macaristan’ı yöneten hakem gibi bir hakem nasip et” diye eller semaya (!) açılacak.
Sonra bizi takım şahlanacak.(!)
Dahası ve çok daha önemli olan, maçta galip gelen oyunculara bol bol prim verilecek.
Küpleri doldurulacak.
Fatih Hoca’nın aylık 110 milra liralık maaşına, yüzde 30-40 oranında zam yapılacak.
Doğrusu bu yani (!)
Emekliye enflasyonun altında yüzde 3-4 zam yapılırken, Fatih hocaya bunun 10 katından düşük zam yapılırsa ayıp olur.
Dünyaya rezil oluruz.
Malta’ya karşı rezil olmuşuz önemli mi yani?
Malta eriğini hazmetmek ayrı şey.
Zammı düşük tutmak ayrı şey.