Genetiğimizi değiştirenleri değiştirelim

Genetiği değiştirilmiş tohum üretimini, güttükleri buffololara, şu veya bu yolla şırıngalamaları ve babalarının çiftliğinin uydu kahyaları kanalıyla, kobay yaratıklar üzerinden hem de büyük paralar kazanmaları ne kadar kolaylaştı. Yöntem basit, artık dışardan vurmuyorlar güdümlü füzelerle, onun yerine içerdeki güdümlü büyükbaşlara yediriyorlar, sonra kahyalara, sonra da elbirliği ile kullara, kobay niyetine… Hem masrafsız, hem nüfus planlaması, hem de beleş laboratuar ve bedava sürüyle kobay…

Nükleer füze atsalar daha iyi, hiç olmazsa o an ölürsün. Bunlar yavaş yavaş süründürerek öldürüyorlar. Organları içerden oyuyorlar, karaciğeriniz yetmez oluveriyor, kısır oluyorsunuz, böbrekleriniz iflas ediyor, çocuklarınız özürlü doğuyor, beyin kıvrımlarınız düzleşiyor, aklınızı yitiriyorsunuz. Yedirdikleri genetiği bozulmuş gıdalarla yiyenlerin de genetiğini bozuyorlar dünyanın ekolojik dengesiyle birlikte…

“ Bu kadar da olmaz, yapmazlar ” demeyin, dünyanın üçte biri Çin nüfusunu uyuşturucuyla uyutmadılar mı soğuk savaş yılları boyunca? Kızılderilileri ateş suyuna bağımlı hale getirdikten sonra 50 milyonunu katletmediler mi? Ne farkı var? Radyoaktif tesirleri nesiller boyu süren atom bombalarını kim attı bu gezegene?

Yarın yerkürenin doğal gıda rezervi insanlara yetmez olduğu zaman, bu yolla üzerimizden nüfus planlaması yapıp, boşalan bereketli topraklarımızda kendi ihtiyaçlarını karşılayacak doğal tarım yapmayı düşünüyor olamazlar mı? Olurlar, olurlar… Ay’ı bombalayanlar, uydularda ve uydu ülkelerde deneme yanılma laboratuarları kuranlar, bunu da yaparlar. Uzayda yaşam alanları geliştirmekten daha ekonomik…

Daha da kötüsü, bu ürünleri almama gibi bir şansınız yok, raflardan GDO’lanmamış ürünleri seçme hakkınız yok, zorunlu tüketim de kitlesel bademleştirme projesine dahil… Geleceğimizi Düzen Otistikler’in GDO’ları gladiodan daha faşizan…

Çukolatanın içine konmuş soya yağından bile genetiğiniz bozulmaya başlayabilir. Ürünlerin üzerlerinde “genetiği değiştirilmiştir” yazmıyor sürüm sektelenmesin diye. Milletini laboratuar olarak bunlara sunan akil ademlerimizin bunu dahi akıl etmelerine müsaade edilmemiş. Genetiği ezelden bozuk bademlerin ve badem yağlarının muafiyeti mi var acaba bu “ Garabet Devri Operasyonu’na? ”

Etiketlerde en ince detayına kadar muhtevası yazar, üretim tarihi, son kullanım tarihi yazar, kalori oranı yazar ama “ genetiği değiştirilmiştir” yazmaz. İlahlar böyle istiyor, kahyalar da olur diyorlar. Yatağan’da onlarca yıldır insanlar kanserden ölüyorlar, gidin inceleyin, herkesin yüzü bembeyaz ama termik santral zehir saçmaya devam ediyor… İşte bu da o mantığın globalleşmiş hali…Gıdaya enerjiden çok ihtiyaç olacak dünyada yakında… Böcek ilaçlarını fasulyenin içine peşinen koyuyorlar ki haşere tarlada tüketmesin, insan tüketsin… Çürümeyi geciktirici genleri tohuma zerkediyorlar ki gıda dayanıklı olsun, yiyenin bağışıklığı dayanıksız olsa da olur…

Durup dururken başlayan boyun ağrılarınızın, genetiği değiştirilmiş mısır ile beslenmiş tavuğu yediğiniz için olduğunu bile bilemiyorsunuz. Bu ürünlere ya da tohumlara giriş izni verenler ve mecliste görüşülmesine bile gerek duymadan, alelacele yönetmelik çıkaranlar kendi ailelerinin de bu ürünlerin kurbanı olabileceklerini dahi hesaplamaktan acizler. Amerika’nın her dediğini anında yapmak yönetim tarzları olmuş. Nedir bu telaşeleri bu panikleri? Amerika bunlara “ dediklerimi yapmazsanız değiştiririm mi diyor, genetiklerinizi?”

Hilkat garibesi nesiller yaratma silahını bu Geçmişi Dikilesi Ortak’lara verenler bizim Gelişmemiş Düşünceli Ortaoyuncu’larımız… Kitlesel imha gücünü istediği zaman üzerimizde kullanma hakkını temsilcilerimiz teslim ettiler bu stratejik ortak canavarlara. Tarım alanlarımızı çekirge sürülerinden beter hale getirme ve bizi çekirge haline dönüştürme hakkını verdiler bu genetiği bozuk şer tohumlarına…

Monsanto şirketi kanalıyla bunları yapabilen Amerika merkezli küresel şer sermayesinin, başka bir şirketi kanalıyla da domuz gribi virüsünü yaymadığını ne bilelim? Şimdi gel de için rahat bu ithal aşılardan ol…

Islak imza toplayıp haşere ilacı alsak da, Tarım Bakanlığı’mıza ve bize binyıllardır dünya üzerindeki bütün gıdaları sunan bereketli tarlalarımıza musallat olan bilumum hastalıkları defetsek başımızdan.

743530cookie-checkGenetiğimizi değiştirenleri değiştirelim

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.