DAY MER Park Şenliği Clissold Park’ta ücretsiz olarak halka açık gerçekleşti. Türkiye’den Şevval Sam’ın konuk sanatçı olarak sahneye çıktığı Park Şenliği’nde Sudden Exit, MusicAvesta ve Canan Sağar da sahne aldı.
Park Şenliği’nde ayrıca EMEK Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, DAY MER Başkanı Aslı Gül, Güç Birliği adına Ahmet Güven ve Haringey Belediye Başkanı Ali Özbek birer konuşma yaptılar.
Park Şenliği’nin en büyük sürprizi ise İşçi Partisi’nin lideri Jeremy Corbyn’in konuşma yapmasıydı. Corbyn bir göçmen olarak duymak istediklerimi söyledi. Savaşa, yoksulluğa karşı meydan okudu, göçmenleri ülkenin bir zenginliği olarak gördü…
Sol kanattan gelen Corbyn geçen yıl partili delegelerin seçimiyle geçen yıl lider olmuştu. Ne yazık ki milletvekillerinin neredeyse beşte dördü sağ kanattan. Bir dahaki seçimlerde aday şansı olmayan bu kesim AB referandumundaki başarısızlığı bahane ederek Corbyn’e karşı kazan kaldırmış durumda. Corbyn kendisini seçenlere sorumlu olduğunu belirterek havlu atmadı…
Jeremy Corbyn’i 1980’lerin ikinci yarısında tanımıştım. 12 Eylül karabasanının Türkiye’ye çöktüğü yıllardı. Birleşik Krallık’ta (BK) da nam-ı diğer Demir Lady Margaret Thatcher’in sosyal haklara ve grevcilere saldırdığı bir dönem yaşanıyordu. Sanırım toplum üyesi bir gazeteci olarak Nokta dergisi adına Corbyn ile ilk röportajı da ben yapmıştım. Islington’daki küçük ofisinde Corbyn geleceğin sosyalizmde olduğunu belirterek Türkiye’deki faşist cuntayı, BK’deki Muhafazakar iktidarı ağır bir dille eleştirmişti.
Corbyn ile daha sonra pek çok yürüyüşte karşılaştık. Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği önündeki cunta karşıtı protestolarda ve basın özgürlüğü gösterilerinde de yer aldı.
Corbyn devrimci militan çizgisini o günden bugüne hiç değiştirmedi.
İşçi Partisi’nin lideri, bir sosyalistte olması gereken pek çok erdemi de yaşam biçiminde yansıttı. Örneğin parlamentoda harcırah almayan tek milletvekili oldu. Makam aracı bisikletiyle çevrecileri cesaretlendirdi, çevresine örnek oldu. Göçmen toplumlarını her zaman destekledi, hatta onlara pozitif ayrımcılık yaptı. Göçmen kurum ve kuruluşlarına özellikle zaman ayırdı. Daha bir kaç yıl önce bizim toplumun gözbebeği kurumu Minik Kardeş’i bisikletiyle ziyaret ederek, Minik Kardeş’in yemekhanesinde çıkan yemeği yöneticilerle birlikte yemişti.
Ve Corbyn parti içinde kendisine kazan kaldırılmışken, başını kaşayacak zamanı yokken DAY MER’in Park Şenliği’ne katıldı… Türkçe ve Kürtçe konuşan toplum olarak bizim mahalleden milletvekili olan ve bizi en iyi tanıyan bu özel siyasetçiye sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Jeremy Corbyn’in bir gün başbakan olduğunu görmek hepimizin sevinci olmalı… Gün, Jeremy Corbyn’e destek günü…
TATİLE GİDERKEN AMAN DİKKAT
Tatil zamanı geldi. Enfield Belediyesi ve Metropolitan Polisi, yaz tatili sırasında yaşanan hırsızlıkları önlemek amacıyla ortak bir kampanya başlattılar. Kampanyada bölge sakinlerine “Sosyal medyadan tatile gideceğinizi paylaşmayınız” mesajı veriliyor.
Ben de bir kaç şey eklemek istiyorum. Postacınızı tembih edin, mektupları posta kutusuna sıkıştırıp gitmesin. Mutlaka kutudan içeri atsın. Yoksa hırsıza “Biz evde yokuz” mesajı vermiş olur…
Ayrıca kapınız buzlu cam ise antreye düşen mektupların görünmemesi için önlem alın. Avizenize mutlaka saat/metreli ışıkları yakıp söndüren alet takın ki evinizde akşamları ışık yansın, böylece dışarıya evde birileri yaşadığı imajı verilsin…