Üç akşamdır, güneşi müzik ile uğurluyoruz. Bu son akşam da, genç bir sopranoyu dinleyeceğiz. Ve bu konser, Leyla Gencer anısına. Geçtiğimiz yıl eylül ayın da, Leyla Gencer Şan Yarışması’na, 22 ülkeden 176 genç şancı katılıyor.
Bu katılanlar arasından, önce 9 finalist içinde yer alıyor. Sonra, yarışmanın birincisi oluyor. Bu yetmiyor, sahne de duruşu ve yorumlayışıyla, öylesine beğeni kazanıyor ki, Aya İrini’de, ayrıca “Halkın Birincisi” seçiliyor. Yarışmanın en genci, 22 yaşında ki bu genç şancı kim ?
Ve aradan bir yıl geçmeden, şimdi yeniden Türkiye de. Bodrum Turgut Reis Marina da, D-Marin Turgutreis 9.Uluslararası Klasik Müzik Festivali programı içinde, günbatımın da, güneşi selamlıyor. Şimdiler de 23 yaşında, sahnede güzel bir genç kız. Mısır’lı Fatma Said.
Piyano da kendisine, Demet Eytemiz eşlik ediyor. Arya’lar arasında, onun piyanosunun tuşlarından ezgiler de, akşamı renklendiriyor. Fatma Said, Mozart, Puccini, Bellini, Bernstein, Sartori’nin aryalarını seslendiriyor.
Sahneye, bu arada davetsiz bir misafir de salınarak geliyor ve gezintisini arya eşliğinde sürdürüyor. Bu davetsiz misafir bir köpek, genç şancımızı heyacanlandırıyor. Bakışlarından izliyoruz. Ama devam ediyor. Misafir sahneden ayrılıp, arya bitince de, bir “oh” çekmekten kendini alamıyor.
Söylediği şarkılar arasında, ülkesinden Mısır’dan da bize ses getiriyor. A.Rehim’in ‘Bint el Sultan’ şarkısını seslendiriyor. İzleyicileri, takdirle birlikte, bir burukluk sarıyor. Ve bir sürpriz
var. Bir Tokat Türküsü. E.Tuğcular, adeta Mısırlı bu genç şancı için hazırlamış. “Sabahın Seherinde” diyor.
Genç şancı, geçtiğimiz yıl, Aya İrini’de, “Halkın Birincisi” ünvanını, hak ederek almasının, yeni bir sonucu daha gerçekleşiyor. Alkışlar uzun süre devam ediyor. Bodrum Turgut Reis de, gün batımında da, “Halkın Sopranosu” olma yolunda ilerliyor.
Yapı Kredi Bankası’nın başlatıp sonra bıraktığı, “Leyla Gencer Şan Yarışması” nın, 2006 dan bu yana sponsorluğunu üstlenen, Doğuş Grubu ve Garanti Bankası’na da, Leyla Gencer’e saygıyı devam etirmekle ve yeni şancıları kazandırması nedeniyle, teşekkür etmeyi de ihmal etmeyelim.
Tekrar o akşama dönelim. Günbatımında, “Sabahın Seheri” ne ulaşmak. Gün batıyor. Gece başlayacak. Evet karanlık. Sabah gün ışımağa tekrar başlayacak. Sabahın seheri’ni yaşayacağız. Aydınlığa kavuşacağız. O akşam, gün batımında, “Sabahın Seheri”nde derken, gelecek aydınlığı da, tüm karamsarlıklara karşın haber veriyordu.
Mısır’lı Soprano Fatma Said ile konser sonrası
Sahnede, rahatlığı, sevimliliği, gülümsemesi ve de nota sehpası kullanmadan sunumu, türkümüzü söyleyişindeki oturmuşluk, kendine güvenin ve de sürekli çalışmanın sonucu, ortaya çıkan bir tablo.
Bu genç sanatçı, şancı, ya da sopranoyu izlemeye devam edelim. Daha 23 yaşında. Gelecek de çok değişik sahneler de, değişik sahnelemeler de yer alabilir ve izleyebiliriz. Çok takdirler aldığını görebiliriz. Hakkında güzel yazılar, değerlendirmeler çıkabilir. Haddimizi, hoşgörünüze sığınarak, biraz aşalım ve diyelim ki, o zaman, “biz zaten bunu yıllar önce görmüştük” diye söyleyebilelim.
Bu sene, “Günbatımı” konserleri, Ankara Çağdaş Müzik Topluluğu ile başladı. Klarnet, kemanlar, viyola, viyolonsel ve kontrbas birlikteliği, 7 kişiden oluşan grup, denizden esintileri başlattılar.
Daha sonra, “Apollon Trio” ikinci “Günbatımı”nın konuğuydu. Flüt’de Halit Turgay, Viyola’da Evrim Baştaş ve Arp’de Merve Kocabeyler’den oluşan grup, geniş bir yelpaze de, akşamı renklendirdiler. Gersshwin’den Lobos’a, Massanet’den Piazzola’ya, değişik başka sanatçıların eserlerini seslendirdiler. Bu konserin sürprizi ise bir ithaf ve dünya prömiyeri yapılan, Festival’in ısmarladığı bir eserdi. Flüt sanatçısı, Halit Turgay’ın besteleyip, Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’ya ithaf edilen eser, “Halikarnas” seslendirildi.
Festival’e, Festivale mekanlık eden Bodrum’a ve Bodrum’u keşfetmemizi sağlayan Halikarnas Balıkcısı ile ilgili, bir vefa ve saygı bestesi niteliğinde olan bu eser, güzel bir sürpriz oldu. Halit Turgay’ın beste ve icra çalışmalarını izlemek için, bu konser de ilk tanışma konseri oldu.
Festival’in “Günbatımı”n da, bizi böylesi gruplarla ve eserlerle buluşturması da, festivalın bir başka tadı oluyor.
Dileğimiz, Festival’in eser siparişleri vererek, yeni bestelerin oluşması ve sunulmasına katkı vermeyi, gelenek haline getirerek sürdürmesi de, son derece yararlı olacaktır.
İki haftadır, “Müziğe Yelken Açıyoruz” da ilerliyoruz. Haftaya, yine yelken ile açılmayı, Bodrum Turgut Reis’den devam ederek, paylaşmayı sürdüreceğiz.
___________________
Ankara. 9 Eylül 2013. Pazartesi. [email protected]
