Gündem bo(Ş)lluğu

KCK Davası, Odatv davası, Deniz Feneri savcıları davası, Ergenekon davası, Balyoz davası, 28 Şubat davası, açlık grevi, ölüm oruçları, idam cezası, AB süreci, Suriye. Gazze, PKK terörü, cari açık, Fitch’in kredi notu, altın, İMKB fiyatları, Cumhurbaşkanlığı Seçimleri, belediye seçimleri, başkanlık tartışmaları, Fazıl Say, biber gazı, fişlemeler, BM’nin yetersizliği, emekli maaşları, 12 Eylül mağdurları…

Yayın organlarında bir haberi sonuna kadar dinlemek nerdeyse mümkün değil. Sürekli son dakika araya giren haberler. Sorun gündem bolluğu değil. Asıl olandan kaçmak için gündem –iletişim deyimiyle- kirliliği, bir başka deyişle gündem boşluğu.
Hepsini toplasanız önümüze çıkacak asıl gündem evrensel hukuk zihniyetinin içselleştirilememesi ve demokrasi sorunu.

Hal böyle olunca da siyaset gündemi de magazinleşti. Magazin zihniyeti ortama hakim oldu. Ciddiyetsizleşti.

Olanı biteni bu noktadan algılamaya başlayınca; her biri kendi başına sistemin aksaklıklarına ilişkin önemli sorgulamaların güncelleştirilmesini gerektiren gelişmeler, ayaküstü açıklamalarla geçiştirilir duruma geldi.

Örneğin en yalın tanımıyla TDK Güncel Türkçe Sözlük’de açlık grevinin tanımı;
açlık grevi:
a. Kendisine veya başkalarına yapılan bir haksızlığı protesto için bir kimsenin aç durarak gösterdiği tepki. Olarak veriliyor.

1950’de Nazım Hikmet, 1963’ Celal Bayar, 1972’de Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, 1984 yılında Metris Cezaevi’nde başlayan ve üç kişinin ölümüyle sonuçlanan açlık grevi, 1987’de Sağmacılar Cezaevinde, 1988’de Diyarbakır Cezaevi’nde ve 1999, 2000 yıllarında yapılan açlık grevleri.
Sorumlu makamlarda oturanlar sorunlu olanları anlamakla yükümlü değil midir?
Gündem çoğaltılarak bulandırılsa da hayatın normal akışında gerçekler dayatır. Dayatıyor. Olanı biteni doğru okumak gerekiyor.
Altı çizilmesi gereken açlık grevlerinin, önemli toplumsal ve siyasi sıkıntılı dönemlere paralel gelişmesi. Bir diğer deyişle dışarısı bunalınca içerisi boğuluyor…
Demokrasi ve evrensel hukuk zihniyeti eksikliğinin yarattığı boşluk, sığlaştırılan gündemle dolduruluyor.

Bir yandan küresel güç olmaktan, bölgesel ve uluslararası gelişmelerin önemli aktörü olduğumuzdan bahsediliyor. Diğer yandan acil sorunlara çözüm bulamıyoruz.

Küresel yayın organlarını izleyin. Gündemlerinde Türkiye yok. Sri Lanka var. Gazze var. AB ülkelerinde ekonomik kriz ve grevler, ayaklanmalar var. Mısır’daki 44’ü çocuk 47 kişinin yaşamını yitirdiği kaza var. Türkiye’de olanlar küresel dengeleri etkilemiyor. Gündeminde yeralmıyor.

Sıkıştık kaldık sorunlarımızla. Çözüm üretemedikçe sorunlar derinleşiyor. Kafamız karışıyor. Gündemin sıcak başlıkları çoğalıyor.
Haberler son dakika başlığıyla veriliyor…

Umarım vakit kaybetmeden haberler ve gündem maddeleri normalleşir…

650980cookie-checkGündem bo(Ş)lluğu

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.