Venazuela’da yapılan zirveye Cumhurbaşkanı Hugo Chavez, İspanya Başbakanı Jose Luis Zapatero ve Kolombiya Cumhurbaşkanı Alvaro Uribe ve Brezilya Cumhurbaşkanı Luiz İnacio Lula da Silva katıldı. Dört lider ekonomik ve güvenlik için birlik oluşturma ilke kararı aldı.
İspanya Başbakanı Jose Luis Zapatero, ülkesinin ve AB’nin birliğin oluşturulmasında rol oynayabileceğini belirterek; görüşmede ayrıca Venezuela’ya silah satışının da ayrı bir gündemde ele alındığını söyledi. Kolombiya Cumhurbaşkanı Alvaro Uribe, terörle savaşan bir ülke olarak yeni birliğin teröre karşı güvenliği de öne çıkarması gerektiğini vurguladı.
BREZİLYA’DAN CHAVEZ DESTEĞİ
Brezilya Cumhurbaşkanı Luiz İnacio Lula da Silva da, Venazuela Cumhurbaşkanı Chavez’ e yönelik ABD suçlamalarının gerçek olmadığını belirterek Chavez’in arkasında olduğunu açıkladı.
Lula da Silva, “ABD’nin Chavez’e yönelik iddialarına katılmamız mümkün değil. Venezuella’nın kendi kararlarını kendisi alan egemen bir ülke olma hakkına sahiptir” dedi.
Zirve’ye ev sahipliği yapan Venezuella Cumhurbaşkanı Chavez de; ABD’nin kendi ülkesine yönelik, insan hakları ihlalleri ve bölgedeki yıkıcı hareketleri desteklediği iddialarını reddetti. Chavez, uluslararası siyasette oluşan yeni gruplaşmaları da memnuniyetle karşıladığını vurguladı, ancak bu yapılanmaların çatışmalarla değil, barışçı yollarla oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
HUGO CHAVEZ?
1992’de daha 38 yaşındayken bir darbe girişimine liderlik eden Hugo Chavez, daha sonra tutuklanmış ancak 1994 yılında affedilerek cezaevinden çıkarılmıştı. 1998 yılında “Beşinci Cumhuriyet Hareketi” adıyla seçimlere katılan Chavez, en yakın rakibine yüzde 56 fark atarak Devlet Başkanı seçildi. 2000 yılındaki ikinci seçiminden de Chavez, yüzde 60 oyla galip çıktı. Ülkenin petrol bölgeleri ile sınırlı tutulan refah düzeyini kırsal kesimlere taşımak için vergi düzenlemeleri yaptı.
Sosyal politikalara önem veren Chavez, ABD ile yakın ilişkilerini askıya alarak Küba, Arjantin ve Şili gibi ülkelerle ilişkilere dayalı bir dış politika izledi. ABD’nin ihtiyacı olan petrolün yüzde 15’ini karşılayan ülkenin değişen politikası Washington yönetiminin tepkisini çekmekte gecikmedi.
ABD ve çokuluslu şirketlerin, içerdeki “büyük sermaye patronları” Chavez’den hiçi memnun değillerdi. ABD ve patronlara yakın Venezuella ordusu da tahrik edilince, “Ordu, patron, ABD üçlüsü” halkçı ve ulusalcı Chavez’i faşist bir darbe ile güç kullanarak devirdiler. Ancak Chavez taraftarlarının sokaklara dökülmesi sonucu yapılan referandumla 22 eyaletin 20’sinde zafer kazanarak 2004’te görevine döndü.
İLGİLİ HABERLER:
– Chavez: ABD’ye karşı reformlara devam
– ABD, Chavez’e baskısını artırıyor
