Haftanın DVD’si: Hiroşima Sevgilim

Sinema tarihinin kilometre taşlarından biri…

Bu filmin çekiciliği ve gücü, öncelikle temelindeki benzersiz fikirden geliyor: Ölmenin en korkunç ve çirkin, yaşamanın en coşku dolu ve güzel hallerinin sentezi…

Hiroşima, 1959, bir otel odası… Barış temalı bir filmin çekimleri için kentte bulunan Fransız oyuncu Elle, Japon mimar Lui ile sohbet etmektedir. Tek gecelik bir ilişki yaşanmıştır, zaten kadın sonraki gün ülkesine dönecektir. İkisi de evlidirler, üstelik eşleriyle mutludurlar. Yine de ilişkileri umulmadık biçimde derinleşir… O kadar ki, an gelir Elle hayatında ilk kez birine geçmişini anlatır: 2. Dünya Savaşı sırasında, genç bir kızken, coşkulu bir aşk yaşadığı Alman’ı, hem unutmaya, hem canlı tutmaya çalıştığı o düşman gencini…

Dışarda 14 yıl önceki felaketin izleri hala canlıdır: Elle’in gezdiği müzelerdeki, rol aldığı filmde kullanılan afişlerdeki fotoğraflar izleyicinin de gözlerini acıtır: Yanmış bedenler, radyasyon yüzünden biçimini kaybetmiş organlar, dökülmüş saçlar…

İçeride 16 yıl önceki felaketin izleri hala canlıdır: Elle anımsar ve Lui’ye anlatırken, savaş sırasında Nevers’te yaşananlar izleyicinin de yüreğine kazınır: Alman askerin ölümü, o küçük kent işgalden kurtulduğunda Elle’in hain muamelesi görmesi, soğuk bir mahzende sevgilisinin adından başka hiçbir şey bilmeden geçirdiği haftalar, aylar…

Böylece film kişisel acıyla toplumsal trajediyi birleştirir. Seyircisini her ikisinin de en derinine inmeye, en karanlık labirentlerinde dolaşmaya zorlar. Havasızlıktan boğulana veya bir çıkış bulana dek…

O kör kuyuda seyirci Elle’in 1943 ve 1959’da yaşadıklarından o kadar etkilenir ki düşünmek zorunda kalır: Ayrı ülkelerden üç insanın yaşantısı, düşleri, hayalleri, korkuları bu kadar çarpıcı olduğuna göre, bir kente atom bombası atıp 9 saniye içinde 140 bin kişiyi öldürmeye kimin ne hakkı var, kim nasıl açıklayabilir bu kıyımı?

Senaryoda Duras, bilinen öyküleme tekniklerine sırt çevirip hatırlama temasına uygun, hayli şiirsel bir anlatı kurar. Ve Resnais olağanüstü biçimde cesurdur, metni filme aktarırken, sadece hikayeye ve işlenen temalara sadık kalır, onları iyi aktarmak adına, -hele de zamanı için- çok ileri, hayli uç sayılabilecek teknikler uygular: Doğrusal akış izlemeyen, hatta çok kısa geriye dönüş sahneleriyle sık sık bölünen bir anlatı, şok kurgu, belgesel görüntülerin kurmacayla iç içe kullanılması gibi…

Sonuçta ortaya benzersiz bir film çıkar, 60 yıl sonra da dimdik ayakta kalmayı başaran bir anıt, dahiyane yazıldığı ve ustaca yönetildiği için seyircisinde kişisel bir atom bombası etkisi yapan savaş karşıtı bir belge…

Meraklısına:

Filmin senaryosu da ülkemizde yayımlandı. Üstelik Cevap Çapan Fransızca’dan çevirmiş, kaçırmayın.

Ödülleri:
En İyi Özgün Senaryo dalında Oskar’a aday gösterildi, Altın Palmiye için yarıştı.
Ayrıca 3 ödül ve 3 adaylık.

Hiroshima Mon Amour / Hiroşima Sevgilim
Yönetmen: Alain Resnais
Senaryo: Marguerite Duras
Yapımcılar: Anatole Dauman, Samy Halfon
Oyuncular: Emmanuelle Riva (Elle), Eiji Okada (Lui), Stella Dassas (Anne), Pierre Barbaud (Baba), Bernard Fresson (Alman sevgili)
1959 Fransa, Japonya ortak yapımı, 90 dakika, siyah beyaz

DVD firması: As Sanat

1603420cookie-checkHaftanın DVD’si: Hiroşima Sevgilim

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.