Halka biber gazı, yabancılara petrol!

“Petrolümüz var ama çıkartamıyoruz” sözü meğer komplo teorisi değilmiş. Günlerdir Türk halkına gaz yediren AKP, petrol kaynaklarını yabancılara yedirecek…

Türkiye’nin gözü kulağı Taksim olaylarına kilitlenmişken 11 Haziran’da Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Türk Petrol Kanunu, ülke coğrafyasını petrol aramak için özel sektöre altın tepside sunacak düzenlemeler içerdiği iddiasıyla tepkilere neden oldu. Meslek odalarına göre milli petrol şirketi TPAO’nun hak ve ayrıcalıklarını kaldıran kanun, yabancı şirketlerin petrol faaliyetlerinde bulunabilmeleri için aranan ‘Bakanlar Kurulu’ kararını da kaldırarak arama ve üretim faaliyetlerinde yabancı devletlerin hakimiyetinin önünü açıyor.

‘PETROLÜMÜZ VAR AMA ÇIKARTAMIYORUZ’ MİTİ GERÇEK ÇIKTI

Ekonomik kalkınma tartışmaları gündeme geldiğinde yıllardır Türk kamuoyunun en çok dillendirdiği konuların başında gelen “Türkiye’nin altı petrol dolu ama yabancılar çıkartmamıza izin verilmiyor” ifadeleri bugünlerde yeniden gündemde. Bu görüşünü mit mi yoksa gerçek mi olduğu tartışıladursun, 11 Haziran’da Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6492 Sayılı Türk Petrol Kanunu, yıllardır dillendirilen kimi endişeleri hakılı çıkartacak düzenlemeler içeriyor.

PETROL KANUNU NELER GETİRİYOR

Türkiye coğrafyasını kara ve deniz olarak iki petrol bölgesine ayıran kanuna göre, Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne yapılan başvuruların uygun bulunması durumunda 60 gün içinde araştırma izni verilmesini hükme bağlanırken, askeri yasak bölgeler ile güvenlik bölgelerinde yapılacak işlemlerle ilgili izin verilmeden önce ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından görüş alınacak.

RUHSAT SÜRELERİ İKİ KEZ UZATILABİLECEK

İşletmecilere 20 yıllık süreyle ruhsat verilecek olan kanuna göre uygun görülmesi durumunda 10’ar yılı geçmeyecek biçimde ruhsat süreleri iki kez uzatılabilecek. İşletme hakkı sona eren sahalar ise, Bakan onayıyla müzayedeye çıkarılabilecekken, petrol işletmecilerinin ürettiği petrolün 8’de 1’ini devlet hissesi olarak ödemesini düzenleyen kanuna göre, arama veya işletme ruhsatları ile ilgili olarak yapılan petrol işlemlerinde kullanılan petrolden devlet hissesi alınmayacak.

MESLEK ODALARI: ‘YABANCI HAKİMİYETİNİN ÖNÜ AÇILDI’

Kamuoyunda tartışmalara neden olan kanuna ilişkin ilgili meslek odalarınca yapılan açıklamada, milli petrol şirketi TPAO’nun kullandığı hak ve ayrıcalıkları kaldıran düzenlemeyle, “yabancı devlet şirketlerinin petrol faaliyetinde bulunabilmeleri için aranan Bakanlar Kurulu Kararı kaldırılarak, arama ve üretim faaliyetlerinde yabancı devletlerin hakimiyetinin önü açılmıştır” ifadelerine yer verilmişti.

Tasarının mecliste görüşülmeye başlamasının ardından TBMM Dikmen kapısı önünde 22 Mayıs tarihinde ortak basın açıklaması yapan Jeofizik Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası ve Petrol Mühendisleri Odası’nın yanısıra Türkiye Petrol Jeologları Derneği ile Petrol-İş Sendikası, önerilerinin yasada yeralmasını talep etmişti.

‘DEVLET ADINA TPAO’NUN RUHSAT HAKI’ HÜKMÜ ÇIKARILDI

Yabancı devlet şirketlerinin petrol faaliyetinde bulunabilmeleri için aranan Bakanlar Kurulu Kararı kaldırılarak, arama ve üretim faaliyetlerinde yabancı devletlerin hakimiyetinin önünün açıldığı görüşüne yer verilen ortak açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“-Devlet adına arama ve işletme ruhsatı alma hakkı TPAO’na aittir- hükmü yasadan çıkarılmıştır. Süresi dolan petrol üretim sahalarının (tüm dünyada olduğu gibi) devlet adına üretime devam etmesi için TPAO’ya verilmesini öngören yasa maddesi kaldırılmış, bu sahaların özel sektör şirketlerine sunulmasının önü açılmıştır.

PETROL ŞİRKETLERİNE VERGİ İNDİRİMİ

Petrol arama ruhsatı için yapılacak başvurularda aranan, teknik yeterliliğe ve tecrübeye sahip olunma şartı kaldırılarak, yetkin olmayan şirketlere ruhsat verilmesinin önü açılmaktadır. Petrol şirketlerinin mevcut kanunda ödemekle mükellef oldukları yüzde 55 toplam vergi tavanı yüzde 40′a indirilerek, vergi oranlarında yapılabilecek artışlardan kaynaklanacak devlet gelirlerinin önü kesilmiştir.

‘TÜRK VATANDAŞI ÇALIŞSIN ÖNERİMİZ REDDEDİLDİ’

Stratejik bir hammadenin aranması ve üretiminde yerli istihdamı ve tecrübeyi artırmak amacıyla, tüm dünya örneklerinde olduğu gibi, Petrol şirketlerinin çalıştırdıkları her bir yabancı personele karşılık aynı meslek grubundan iki Türk Vatandaşı çalıştırma zorunluluğu önerimiz de reddedilmiştir.

TPAO, PETROLÜN YÜZDE 71’İNİ DEVLETE ÖDÜYOR

1954 yılından bu yana petrol sektöründe devlet adına faaliyet gösteren milli petrol şirketimiz TPAO; bugüne kadar yapılan petrol aramalarının ve keşfedilen sahaların tamamına yakınını gerçekleştirmiştir. Halen ülkemizdeki ham petrolün yüzde 71’ini, doğal gazın yüzde 51’ini üretmektedir. Üretilen ham petrolden alınan devlet hissesinin yüzde 71’ini, doğal gazda ise yüzde 53’ünü ödemektedir. Türkiye’nin jeolojik olarak en riskli bölgelerinde, tartışmalı denizlerinde petrol potansiyelimizi ortaya koymak için faaliyet yürüten yegane kuruluştur.

ENERJİ BAĞILMLIĞINA ÇÖZÜM DEĞİL

Ülkemizde petrol aramacılığını teşvik etmek amacıyla hazırlanan tasarı, milli menfaatlerimizi gözetmeyerek, yer altı kaynaklarımızın kamu yararına uygun olarak devlet eliyle değerlendirilmesine imkan vermeyerek, milli petrol şirketimiz TPAO’nun özelleştirilmesinin önünü açarak, ülke yararına olmayacaktır, faaliyetlerin aksamasına sebep olacak ve enerji bağımlılığımızın çözümüne katkı sunmayacaktır.”

1196740cookie-checkHalka biber gazı, yabancılara petrol!
Önceki haberYalanın böylesi!
Sonraki haberErdoğan’ı kızdıracak karikatür
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.