Halkın gerisindeler…

Sandıkla iktidara gelenler, sandıkla iktidardan gitmelidirler…
Her iktidara gelenin meşru savunması budur..
Amma…
Önemli olan sandıktan çıkanlardır.
Çok partili yaşamımız, darbe-ihtilal-muhtıralarla maluldür…
Peki neden?
Bunun bir çok yanıtı vardır.
En kolay ve basit yanıtı, askeri vesayetin “Demokles’in Kılıcı”gibi iktidarların başının üstünde sallandırılmasıdır.
Bu doğrudur ama tek doğru o değildir.
Önemli olan sandıktan çıkanlar, ya da çıkarılanlardır.
Gelmiş geçmiş tüm Siyasi Partiler ve Seçim Yasası’na bakınız.
Halktan oy isteyen liderler, kimlerin seçilmesi gerektiğine karar verenlerdir.
Yani karpuz seçer gibi milletvekili adaylarını belirlerler.
Hatta evimiz için aldığımız karpuz seçerken, kabak mı değil mi, sulu mu susuz mu, tatlı mı değil mi diye karpuzcu ile yaptığımız tartışma ve fikir alış verişini, milletvekili adayı için dahi yapmaz siyasi parti liderleri.
Kapıkulu olacakları seçerler ki, iktidarı sırasında kendisine “yamuk” yapmasın ve biat etsin diye…
İyi de bu siyaset etiğinde yanlış, pis, ahlaksız ve izansız bir seçim değil midir?
Bu seçim, partisini iktidara taşıyan kitlelere, seçmene karşı haksızlık değil midir?
Peki hak ettikleri halde meclise gelemeyen gençlere, yetişkinlere, kapıkulu olmayanlara haksızlık değil midir?
En basiti böyle bir seçim adil midir?
Bu soruların yanıtı doğru şekilde verilmedikte, Gezi isyanını başlatan gençlerin bundan sonra söyleyecekleri çok şeyler vardır.
Siyasi Partiler Yasası değişmedikça…
Seçim Yasası rafa kaldırılmadıkca…
Bugünkü mecliste yer alan milletvekilleri…
İktidar partisi veya muhalefet partisi milletvekilleri…
Özetle TBMM’de koltuklara kurulan liderlerin seçtikleri zat-ı muhteremlerin hiç birinden akılcı kararlar bekleyemezsiniz.
Kapıkuludurlar…Liderlerinin gözlerinin içine bakarlar…
Ve hepsi halkın gerisinde kalırlar…
Halkın gerisinde kalan meclisler ülke yönetiminde sıkıntı çekerler.
Tıpkı şimdi olduğu gibi…
Liderler kendileri fevkalade muktedir olduklarını sanırlar..
Zamanla muktedirlikleri otoriterliğe dönüşür.
Tıpkı bugün yaşanılanlar gibi…
Gezi başkaldırısı, bir turnusol etkisi yaptı…
Seçilenlerin geride, gençlerin arkasında kaldıklarını gösterdi.
Bir de artık milletvekili adaylarının karpuz seçer gibi seçilmemeleri gerektiğini ortaya koydu.