Kurban et yiyemeyecek kadar yoksul komşulara et dağıtıldığı bir bayram. Günümüzde inananların “kurban” yerine eğitimdeki vakıflara yardım etmesini destekleyenlerdenim.
İstanbul’da 3 hafta önce bir cuma zamanı Eyüp Sultan camisi’nin önünden geçerken hocanın vaizi kulağıma çalındı: “Kurban mutlaka kesilmeli. Kan aksın ki, ölümü bilin. Acıya dayanın!” Türkiye insanı evlatlarını kurban ediyor. Kan akıyor, ölümü biliyor. Acıya da dayanıyor! Bunun için ise eğer hoca efendi, kurbana gerek yok.
Zaten İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık da kurbanın İslam öncesi bir kültürün devamı olduğunu belirterek “boşuna kesmeyin” diyor…
HARİNGEY’E DE KAYYUM
Türkiye’de tam bir kaos yaşanıyor. OHAL’in arkasına sığınan AKP iktidarı sol muhalifleri temizlemek için kolları sıvamış durumda. Son olarak yurt genelinde 28 belediyeye kayyum atandı, arkası da gelecek gibi. İçişleri Bakanlığı’na göre; belediye başkanları henüz bitmemiş “teröre destek” soruşturmalar kapsamında görevden alındı. Hukuktaki masumiyet karinesi ayaklar altında. Kürtler de RTE gibi “Halkın iradesi”ne sahip çıkılması için bölge sakinlerini sokağa davet etse yeri değil mi?
AKP, “cadı avı”nda kantarın topuzunu iyice kaçırmış durumda. Londra’daki bir arkadaşım, “Haringey Belediye Başkanı Eczacı Ali Özbek de Kürt ve Alevi. Tayyip Erdoğan duysa, Haringey’e de kayyum atar” dedi. “Aman” dedim, “Duymasın! Çünkü aklın ve mantığın iptal olduğu noktadayız!”
EV FİYATLARI ROKET
Times’ın aktardığına göre; küresel gayrimenkul şirketi Knight Frank’in raporunda, Türkiye ev fiyatları artışında birinci sırada.
Kentsel dönüşüm garabeti ve Türkiye nüfusuna eklenen 3 milyona yakın Suriyeli Türkiye’deki makro dengeleri alt üst etmiş durumda. Konut fiyatlarının fırlaması, yoksulların kenar semtlere sürgün olması anlamına da geliyor.
Bu arada İstanbul’da evini kiralamak isteyen bir arkadaşım, kiracı adaylarının ya Suriyeli ya da polis olduğunu söyledi. Bu örnek bile polis devletinin ipucu sayılabilir…
NEFRET SUÇU ARTIYOR
İngiltere basınından dikkatimi çeken haberlere gelirsek… Ne yazık ki İngiltere’de nefret suçlarındaki artış sürüyor. Guardian; “İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda’daki polis verilere göre; geçen yılın iki katı olarak Temmuz’un üçüncü haftasında bin 863, son haftasında ise bin 787 nefret suçu işlendi.
Bir diğer haber de İngiltere’de “Suudi Arabistan’a silah satışı dursun” çağrısı yapılmış. İngiliz Parlamentosu Silah İhracatını Kontrol Komitesi, İngiltere’nin Suudi Arabistan’a sattığı silahların büyük olasılıkla Yemen’de uluslararası hukuka aykırı şekilde kullanıldığını belirterek, silah satışının askıya alınmasını istemiş.
İngiliz silah üreticisi “BAE Systems”, ABD’li rakibi ünlü uçak firması ve silah üreticisi Boing ile sürekli birincilik yarışında… Şirketin hükümetin bilgisi dahilinde silah sattığı ülkelerde rüşvet (Suudi prenslere sterlin hatta kadın) verdiği iddiaları basına yansımış ve dönemin Başbakanı Tony Blair “ulusal çıkarlara aykırı” diyerek soruşturma dosyasını kapattırmıştı.
İşte Ortadoğu’daki savaşın ve Suudi Arabistan’daki diktatörlüğün varlık gerekçesi. Gelişmiş kapitalist bir ülke ama hala feodal dönemdeki gibi kan ile besleniyor… Ortadoğu’da insanlar acımasızca kurban ediliyor, akan kan da dolara ve sterline dönüşüyor.